SONGÜL KONAR
“SAROS’UN GÜZELLİKLERİNİN OLDU-BİTTİYE GETİRİLİP, YOK EDİLMESİNE HALK OLARAK KARŞIYIZ”
Sazlıdere Köyü sahili açıklarına yapılması planlanan Saros FSRU Gemi İskelesi projesiyle ilgili ÇED sürecinin yeniden başlatılmak istenmesini ve 6 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak toplantı hakkında değerlendirmelerde bulunan Özdemir, “Saros Körfezi’ne böyle bir projenin yapılmasını köy halkı olarak istemiyoruz. Saros’un güzelliklerinin oldu-bittiye getirilip, yok edilmesine halk olarak karşıyız. Daha önce ÇED raporu hazırlanmıştı ve 10 kişiden oluşan bilirkişi heyeti yerinde incelemelerde bulunmuştu. Yapılan incelemeler sonucunda; FSRU Gemi İskelesi’nin bölgeye yapılmasının uygun olmadığı ve ilerleyen süreçte tahribatlara neden olabileceği ifade edildi. Halkımız bunun bilincinde ve projenin yapılmasını istemiyor. Halk, ‘istemiyoruz!’ demesine rağmen proje yapılmakta ısrar ediliyor. Halkımız, gerekli mücadeleyi vermeye devam edecektir” dedi.
“PROJEYİ, ‘OLDU-BİTTİYE GETİRİRİZ’ DÜŞÜNCESİYLE HAREKET EDİLİYOR”
Mehmet Özdemir sözlerine şöyle devam etti: “İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı’nın 6 Mayıs’ta Ankara’da yapılması planlanıyor. Ancak, koronavirüsü salgının yaşandığı bu süreçte, seyahat kısıtlaması olması nedeniyle, toplantıya kimse gidemeyecek. Projeyi, ‘oldu-bittiye getiririz’ düşüncesiyle hareket ediliyor. Salgın döneminde hastalıkla uğraşılacağına, projenin nasıl hayata geçirilebileceği düşüncesiyle uğraşılıyor.”
“GERİ DÖNÜŞÜ MÜMKÜN OLMAYAN TAHRİBATLAR YAŞANACAK”
“Proje hayata geçmiş olsa, bölge açısından ne gibi sıkıntılar doğacaktır?” şeklindeki soruya cevap veren Özdemir, şunları söyledi: “Ben bilim adamı değilim. Ama bilim insanların söylemlerine göre; büyük çaplı gemiler yanaşacak. Projeyle birlikte doğa, deniz, bitki örtüsü ile balık çeşitliliğinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar yaşanacaktır. Ayrıca, orman içerisinde bulunan binlerce ağacın kesileceği ifade ediliyor. Gemilerin bölgeye gelmesiyle birlikte denizi de bitirecekler. Bunun örnekleri Aliağa ve İzmit Körfezi’nde görülmektedir. Gemilerin yağından ve pisliğinden ötürü oradaki denize artık girilemiyor. Saros Körfezi’nin denizi dünyada sayılıdır. Bu güzelliğin yok edilmemesi için projeden biran önce vazgeçilmeli.”
“SAZLIDERE HALKI, PROJENİN OLMAMASI İÇİN MÜCADELE EDİYOR”
Mehmet Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: “Sazlıdere halkı, projenin olmaması için mücadele ediyor ve mücadelesini sürdürecek. Ancak, sadece bizim halkımızın mücadelesiyle bazı şeyler olmuyor. Erikli, Mecidiye, Gökçetepe, Danişment, Adilhan, Bolayır, Evreşe’den herhangi bir tepki yok. Bu konuda Saros Körfezi’ne sınırı olan belediyelerde herhangi bir şey demiyor. Bu sorun sadece Sazlıdere Köyü’nü değil; tüm bölgeyi ilgilendirmektedir. Projenin hayata geçmemesi için gerekli tepkinin verilmesi gerekiyor.”
