HABER MERKEZİ

Açıklamaya, Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, Temiz Keşan Derneği Başkanı Ekin Öztürk, SARDOS Başkanı Faruk Eker katılıken, DOÇEK Başkanı Hakan Eşme şehir dışında olması nedeniyle toplantıya katılamadı.

YAŞAM ALANLARI HER BİRİMİZİN KIRMIZI ÇIZGISI OLMALI

Ortak basın açıklamasını okuyan Hasan Karagöz, koronavirüs pandemisinin 1 yılı aşkın süredir dünyada etkisini sürdürdüğünü belirterek, Covid-19 belası bizlere doğal hayatın önemini yani derelerimize, suyumuza, denizimize, havamıza, ormanlarımıza, tarım arazilerimize gözümüz gibi bakmamız gerektiğini adeta başımıza vururcasına gösterdi. Bu yaşam alanları her birimizin kırmızı çizgisi olmalı ve her türlü kaygıdan uzak tutulmalıdır. Ne yazık ki  bu anlamda Keşan tam bir kuşatma altındadır. Bir yandan Saros Körfezi FSRU Limanı ve kara boru hattı, diğer yandan yeni proje tanıtım ÇED dosyaları verilmiş ve süreci başlatılmış kömür ocakları. Ve en son Paşayiğit Mahallesi’nin dibine yapılmak istenen biyokütle enerji santrali. Paşayiğit Mahallesi’nin dibine yapılmak istenen biyokütle enerji santrali, Keşan Belediye Meclisi gündemini uzun süre meşgul etti. Dışarıdan bakılınca konu Belediye Meclisinde adeta siyasi zıtlaşmaya dönüşmüş görüntüsü vermişti. Oysa konu başta Paşayiğit Mahallesi olmak üzere çevre köyler ile birlikte tüm Keşanlıların yaşamını, yani uzun vadede geleceğini, havasını, suyunu, tarım topraklarını ilgilendiriyordu” dedi.

SANTRALİN ÇEVREYE VERECEĞİ ZARAR DA DÖRT KAT ARTMIŞTIR

Paşayiğit Mahallesi’ne kuş uçuşu 307 metre mesafede yapılmak istenen santral inşaatı için gerekli 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarıyla ilgili Keşan Belediye Başkanlığı’na sunulan dosyada ÇED gerektirmeyecek günlük toplam 13.1 MWt kurulu gücünde bir santral olacağı belirtildiğini aktaran Karagöz, “15 Nisan 2021 günü söz konusu planların onayı Belediye Meclisinden oy çokluğu ile geçince aynı şirket 4 gün sonra 19.04.2021 günü Edirne Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne kapasite artırımını içeren Proje Tanıtım Dosyasını (PTD) sunmuştur. Bu dosya ile günlük kapasite dört kat arttırılarak 56.4 MWt kurulum gücüne çıkarılmış dosya kabul edilip ÇED süreci ilgili bakanlıkça başlatılmıştır. Bu artış ile söz konusu santralin çevreye vereceği zarar da dört kat artmıştır. Yüklenici firmanın Belediye Meclisine sunduğu ilk dosyaya sadık kalmaması kabul edilemez” diye konuştu.

BİR FELAKETE DAVETIYE ÇIKARMIŞ OLACAKTIR

Santralin ciddi anlamda su tüketen özelliğe sahip olduğunu dile getiren Hasan Karagöz, “Proje alanı etrafında 5-6 metre derinliklerdeki sızıntı yer altı sularından başka su bulunmadığı uzmanlarca ifade edilmektedir. Bu sular da santral tarafından çekildiğinde tarım ve içme suyu yönünden çevresine felaket getirir. Ayrıca PTD’ye göre günlük 12 ton atık su çıkacağı ve bunun belediye kanalına verileceği belirtiliyor. SKKY'ne göre tablo 20.6'da kirletici parametrelerin sınır değerleri belirtilmiş olup bu işlet suyunun ölçümleri yapılmadan, arıtılmadan belediye kanalizasyon şebekesine ve dolayısıyla dereye verilmesi ayrıca bir felakete davetiye çıkarmış olacaktır” ifadelerini kullandı.  

MEVCUT MEVZUATLARA AYKIRI

Bu proje için birinci sınıf tarım arazisinin seçilmiş olmasınin mevcut mevzuatlara aykırı olduğunu kaydeden Karagöz, “Mevcut mevzuatlara göre bu tür projeler çevresinde varsa terk edilmiş kömür veya taş ocaklarının yerlerine, yoksa bozulmuş meralara veya hazine yerlerine, bunlarda yoksa sekizinci sınıf tarım arazilerinden başlayarak aşağıya doğru bir yer seçimi olmalı diyor. Kaldı ki Edirne İl Orman Müdürlüğü  bu projenin yer seçimine olumsuz görüş bildirmiş ama Edirne İl Toprak Koruma Kurulu hangi gerekçelerle projeye izin vermiştir? Tesisin yakıt depolama alanı ciddi yangın riski oluşturmakta ve projede belirtilen önlemler yetersizdir. Yine çıkacak külün nasıl bertaraf edileceği, hangi kurumlara verileceği belirtilmemiş, yuvarlak cümlelerle  geçiştirilmiştir. Belediye Meclisinde onaylanan planların askı süresi bitmeden inşaata başlanmış olması ayrı bir tartışma konusudur. Proje yetkilileri tarafından Paşayiğit halkına iş olanakları sağlanacağı yaygın bir şekilde anlatılmaktadır. Ancak PTD’nın 23. sayfasında işletme aşamasında 16 personelin çalışacağı açık ve net bir şekilde belirtilmiştir” dedi.

BU PROJEYE ‘DUR’ DEMELİYİZ

Hasan Karagöz, benzer tesislerin İpsala’nın Sarıcaali ve Kumdere köylerinde de mevcut olduğunu kaydederek, “İhtiyaç duyduğu yakıtı Paşayiğit ve çevresinden karşılaması pek olası görünmüyor ama nereden karşılayacağı projede çok açık olarak belirtilmiyor. Söz konusu proje engellenmez ve ÇED olumlu raporu alırsa emsal oluşturacak ve sonrasında Keşan’a doğru olan alanlara yayılarak çok farklı sanayi tesislerinin kurulmasının önü açılacaktır. Bu nedenle Keşan Belediyesi ve Keşan'da kuruluşu bulunan başta Keşan Ziraat Odası olmak üzere tüm oda, dernek, Sendika, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partileri bu konuda bizlerle dayanışmaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Hiçbir siyasi kaygıya kapılmadan, Keşan olarak bu projeye ‘dur’ demeliyiz. 11 Haziran 2021 Cuma günü proje imar planlarına yapılan itirazları görüşmek üzere belediye meclisinin olağanüstü toplanacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu Keşan için büyük şanstır ve iyi değerlendirilmelidir” diye konuştu.