BÜLENT SAYLAM

Savaşların, bölgesel çatışmaların ve terörün, insanlığın yok edici karanlık yüzü olduğunu bildiren Recep Pekcan, “Savaşı akıllara getirmek dahi en korkunç düşüncedir. Ancak, savaşı değil, barışı sağlarsak, barışı kalıcı kılıp korursak, barış da çocuklarımızı korur. En başta çocuklar savaşın, çatışmaların, terör lanetinin kurbanı olmamalıdırlar. Savaşın vahşi yüzünden kaçan masum insanlar vatanlarını terk etmekte, bir mülteci olarak yaşamak zorunda kalmakta ya da savaştan kaçarken bile hayatlarını kaybetmektedirler” dedi.

Recep Pekcan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Vatanından yurdundan uzak kalmadan, insanca barış içinde yaşama hakkı ellerinden alınan insanların kurtuluşu barıştır. Barışı ilke edinen toplumlar insanlığın kurtarıcısı olacaktır. Barışın sağlanıp herkesin kendi ülkesinde özgürce yaşadığı ve vatan topraklarına geri döneceği günlere inanıyoruz. Barışın, sevginin ve hoşgörünün paylaşılarak pekiştirildiği, savaşın, şiddetin, kavganın, öfkenin, kıyımların olmadığı bir dünyada tüm insanların dostça, kardeşçe yaşaması en temel ilkemiz olmalıdır.

Toplumda korku, yılgınlık, çaresizlik duygusu uyandırmayı amaçlayan, gencecik polis ve askerlerimizi, masum insanlarımızı hedef alan terör, barışa hainlerce vurulan en büyük darbedir. Halkımız bu sorunu en yakıcı haliyle yaşamaktadır. Savaştan daha sinsi olan terörün hain katilleri; analarımızın, kardeşlerimizin, evlatlarının yüreklerini yakan hain saldırıların sorumluları adalet önünde elbet hesap vereceklerdir. Artık, terör belasını kazıyıp yok ederek, kardeşliğin ve sevginin dilini konuşmalıyız. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün  "Yurtta Sulh, Cihan'da Sulh"  sözüyle 1 Eylül dünya barış gününü kutluyorum.”