AYGÜL KONAR

CHP Keşan İlçe Başkanlığı Lokali’nde düzenlenen toplantı, saat 13.00 sıralarında başladı. Toplantıya, Pekcan’ın yanı sıra; parti yöneticileri ve bazı belediye meclis üyeleri katıldı.

“GELDİĞİMİZ YER BERBAT BİR DURUMDUR”

Recep Pekcan açıklamasının başında şunlara yer verdi: “Yıllardır söylediğim gibi yalnızca doğruları ve doğru bildiklerimi söyleyeceğim. Sizlere yalan söylemeyeceğim ve güneşi balcıkla sıvamayacağım. Bu şekilde devam edeceğim. Türkiye, ekonomik sorunlar ve yönetilemeyen bir pandemi süreciyle savrulup gidiyor. Geldiğimiz yer berbat bir durumdur. Buradan bir dönüş yaşamaya çalışıyoruz. Görünen o ki, Türkiye’miz AK Parti mantığıyla yönetilemiyor. Aynı sorun Keşan’da da var. Keşan’daki AK Parti Belediyeciliği ve AK Partili Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu ile onların gönül belediyeciliği çok büyük sorunlara neden oldu. Keşan’ı yönetmekte zorlanıyorlar.”

“YOL BOZULMAYA VE DÖKÜLMEYE BAŞLADI”

Keşan’da yeni yapılan yollar hakkında değerlendirmelerde bulunan Pekcan “Keşan’da ilk olarak, Muammer Aksoy Caddesi’nde beton asfalt yapıldı. Beton asfalt sıkıntılı bir süreçtir. Çünkü normalde yerin altında altyapı olmayan yerlere yapılan bir uygulamadır. Asfalt yapmak yerine, bu uygulamayı yapmak geçici bir çözümdür. Ama sayın belediye başkanı, Muharrem Aksoy Caddesi’ni beton asfalt yapacağını söyledi. Biz bu durumun sakıncalarını kendisine ilettik. Fakat, buna rağmen yapıldı. Şu anda, yapılan beton asfaltın halini görüyorsunuz. Beton asfaltın olduğu yerde araçla zıplaya zıplaya geziyorsunuz. Yol bozulmaya ve dökülmeye başladı. Yolun altında patlaklar oluştuğunda, tamir edilemiyor. Tamir edildiğinde ise, buranın asfaltla mı yoksa beton mu döküleceği konusunda düşünüyorlar! Patlak olan yerlerde o şekilde bekliyor. Alaattin Önen ve Mehmet Gemici dönemlerinde yapılan asbest borular var. Onlar dönemindeki teknolojiye göre bunlar konulmuş. Ama yenileme yapıldıkça, bu asbest boruların değişmesi gerekiyor. Betonlama yapılan yolun altındaki asbest borular tamiri yapılıp, yeniden yerine konuldu. Teslimde bir takım problemler var. Zemin etüdü düzgün yapılmamış. Kış mevsiminde kar yağışı ve buzlanma olayları yaşanmadı. Eğer olursa, yolun ne hale gelecek, bu da başa bir derttir. Bu yola yaklaşık 2 milyon TL ödendi” şeklinde konuştu.

“BETON YOLUN DÜZGÜN OLMADIĞI VE KULLANILAMAYACAĞI BELLİ OLMASINA RAĞMEN NEDEN YAPTINIZ? ”

Recep Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Muammer Aksoy Caddesi’ndeki beton yolun düzgün olmadığı ve kullanılamayacağı belli olmasına rağmen Muhtar Ali Çevikel Caddesi’ni neden yaptınız? Bu sistemin doğru olmadığını bile bile neden yaptınız? Muhtar Ali Çevikel Caddesi’ne yapılan beton asfalt, 21 gün içerisinde bozuldu. Oradaki durum içler acısıdır. Harcanan paranın haddi hesabı yok. O bölgede yaşayan insanların çektiği sıkıntılar cabasıdır. Yaklaşık 1 milyon TL tutarındaki yol olmadı. Şimdi yolu yeniden yaptıracaklarını ifade ediyorlar. Bu olabilir mi derseniz, çok olabilir gibi gelmiyor. Hatta, beton asfaltların üzerine normal asfalt atmaya kalktılar. Burada ciddi bir kamu zararı oluşuyor. Buradan çıkacak zimmetlerin hesabını yapsınlar. Normal asfalt yapılacaksa, altını neden beton asfalt yaptınız? Muhtar Ali Çevikel Caddesi’nde ne olacağını ve nasıl toparlanacağını izleyeceğiz. Şirket oraya bir sürü iş yapmış. Yapımda hatalar var. 15-25 derece arasında yapılması gereken bir çalışmaydı. Ama bu sıcaklarda paldır küldür yolları yaptınız. AK Partili Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan’ı yönetemiyor. Ben biraz zaman geçtikten sonra bu söylemi söylemek isterdim. Ama geçen 1,5 yıl içerisinde gördük ki, Mustafa Helvacıoğlu, Keşan’ı yönetemiyor. Çifte Yel Değirmeni Sokak’ta ve diğer yollara yeni asfaltlar döküldü ama berbat halde. Bizim dönemimizde yaptıklarımız halen ayakta dururken, onların yaptığı asfalt dökülmeye başladı. Mustafa Helvacıoğlu sadece Keşan’ı değil; belediye binasını da yönetemiyor. Belediyenin arka kapısının girişinde ve bodrumun da sıkıntılar yaşanıyor. Bodrum leş gibi kokuyor. Otoparkta LPG’li araçlar var. Girişte herhangi bir kontrol yapılmıyor. Herhangi bir patlama olsa ne olacak?”

“17-18 AYDA BAŞLADIĞIMIZ YERE YENİDEN DÖNDÜK”

Keşan’daki trafik sorunu hakkında değerlendirmelerde bulunarak, sözlerine devam eden Pekcan, şöyle konuştu: “Keşan’daki şehiriçi yollar belli noktalardan kapandı ama ben geçtiğim yoldan ertesi gün geçemez hale geldik. 17-18 ayda başladığımız yere yeniden döndük. Trafik sorununda herhangi bir ilerleme yok. Mustafa Helvacıoğlu adayken, geldiği gibi trafik sorununu çözeceğini ifade etmişti. Trafik konusunda, 17 ayda aynı yerdeyiz.”

“BERBAT BİR ŞEY ORTAYA ÇIKMIŞ VE HALEN ÇALIŞMALAR TAMAMLANAMADI”

Kunduracılar Çarşısı’nda yapılan çalışmalar ilgili de, konuşan Recep Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çarşı da, yapılan çalışmalar tam bir felakettir. Eski hali, şu andaki durumundan daha iyiydi. Oradaki esnafımız ziyan oldu. Berbat bir şey ortaya çıkmış ve halen çalışmalar tamamlanamadı. Defalarca açılış ve gösteri yaptılar ama orada bir garabet ortaya çıktı. Esnafımızın yaşadığı sıkıntıları ve 5-6 ay akmayan sularını nasıl izah edeceğini belediye başkanı düşünecek.”

“EĞER TAMİR EDİLEMİYORSA, ONUN YERİNE YENİ BİR PLENT YAPILABILIRDI”

Keşan Belediyesi’ne ait asfalt plentinin kiralanması hakkında değerlendirmelerde bulunan Pekcan, “Asfalt plenti, bizim dönemimizde kurulmuş ve çok doğru bir yatırımdır. Belediye başkanı, Trakya Üniversitesi’nden bir rapor çıkartıyor. Raporda; asfalt plentinin tamir edilemeyeceği ve perte çıkartılması gerektiği ifade ediliyor. Eğer tamir edilemiyorsa, onun yerine yeni bir plent yapılabilirdi. Eğer plent yapılsaydı, yama yapamadığı yerler için asfalt aramak zorunda kalmayacaktı. Kendi plentimizde ürettiğimiz asfaltla, bu yamaları yapardık. Sonuç olarak, asfalt plentinde bir özelleştirme yoktur. Asfalt plenti, gelen raporla perte çıkartıldı ve çöpe atıldı. Daha sonra Keşan’da asfalt plenti kurmak isteyen biri geliyor. Bu bölüm, encümenden sonra olan işlerdir. Neden ve niye geldiğini belediye başkanına sorarsınız. Merkez Kent çevresinde, asfalt plenti kurmak istiyor ama uygun olmadığı ifade ediliyor. Daha sonra bizim plentin söküldüğü yeri kiralamak istiyor. 3 yıllığına, aylık 6 milyon TL’ye kiraya veriliyor” şeklinde konuştu.

“PANDEMİ DÖNEMİNDE, BU SORUNLARIN NEDEN OLDUĞUNU İZAH ETMELİDİR”

Keşan’da, su sorunuyla ilgili çok fazla şikayetlerin kendilerine geldiğini ifade eden Recep Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Su sorunu son günlerde artarak devam ediyor. Keşan’da bazen 12 defa su arızası yaşanıyor. Bazen su kesintileri yaşanıyor. Pandemi döneminde, bu sorunların neden olduğunu izah etmelidir. Su kesintilerinden sonra verilen suyun tazyikli olması nedeniyle, borularda patlamalar yaşanıyor. Kurak bir sezon yaşanırken, Paşayiğit’te kurulacak olan OSB’nin bizim şebekeden karşılanması konusu meclise geldi. Mevcut su Keşan’a yetmekte zorlanırken, OSB’ye içme suyunu bırakın; kullanma suyu vermeyi düşünüyor. Karar, mecliste oy birliğiyle inşallah düzeltilir.”

Pekcan, daha sonra belediye ait işyerlerinde yaşanan kira artışları ve pazarcıların sorunları hakkında yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulundu.

“İLK İŞİNİN YOLLAR VE KALDIRIMLAR OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİ AMA HİÇBİR ŞEY YAPILMADI”

Şehiriçi minibüslerine yapılan engelli rampası yapıldığını belirten Recep Pekcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Minibüslerdeki engelli rampaları, kaldırımların uygun olmaması nedeniyle kullanılamıyor. Mustafa Helvacıoğlu aday olduğunda, ilk işinin yollar ve kaldırımlar olduğunu söylemişti ama hiçbir şey yapılmadı. Kaldırımların uygun hale getirilmemesi nedeniyle, o rampalardan engelli arkadaşlarımız yararlanamıyor.”

“BİRAHANE İŞLETMECİLİĞİ YAPAN ESNAF MAĞDUR”

Keşan’da birahane işletmeciliği yapan esnafın mağdur durumda olduğunu ifade eden Pekcan, “Pandemi nedeniyle, kapalı olan her yer açıldı ve faaliyetlerini sürdürüyor. Ancak, birahane işletmeciliği yapan arkadaşlarımız yaklaşık 6 aydır kapalı. Çevre ilçelerdeki bir çok işletmeler bu sorunu aştılar ama Keşan’da halen kapalılar. Onlar mağdur ediliyor” dedi.

“TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALADI”

Parkomat uygulaması hakkında da, konuşan Recep Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Mustafa Helvacıoğlu seçim döneminde, yolların parsel parsel kiraya verildiğini ve seçilmesi durumunda parkomat uygulamasını kaldıracağını açıklamıştı. Ama parkomatın sözleşme süresi bitince, yeniden ihaleye çıkartıldı. Parkomatlarda kiralanan yollar, 2’ye katlandı. Tükürdüğünü yaladı ve yeniden parkomat ihaleleri yapıldı. Daha önce AK Parti’den milletvekili adayı olan biri, parkomatta çalışacak kişilerin AK Parti ve MHP’lilerden seçeceklerini söylediler. Daha önce çalışan arkadaşlarımız işinden oldu ve partizanlık yapılarak, AK Parti ve MHP’lileri doldurdu. Keşan Belediye Başkanı olacağını dile getiren Mustafa Helvacıoğlu’nun yaptığı budur.”

“ARTIK BELEDİYE BAŞKANINA BİR SAYGIM KALMADI”

Keşan Belediyesi’nin, Erikli Sahili’nde yapılan toplantı hakkında değerlendirmede bulunan Pekcan, “Samimiyetini, iyi niyetini, yalan söylemeden, doğruları karartmadan söyleyip-söylemeyeceğini çok merak ettim. İnsanların, belediye başkanının tarzını halini hayat anlayışını ve insanlarla nasıl diyalog kurduğunu görme şansları oldu. Biz oraya gidip bir toplantı yapmayı planladık ama pandemi süresinde hem beraber gideceğim arkadaşlarım hem orada toplanacak arkadaşları riske atmak istemedik. Dolayısıyla bu açıklamayı buradan yapayım. O toplantıda belediye başkanının hali, tavrı CHP’yi suçlar haksız yere yalan söylemesi nedeniyle, artık belediye başkanına bir saygım kalmadı. Bu saatten sonra makama bir saygım var. Umarım o makama olan saygıyı da yitirmeyiz.” dedi.

“BİR SÜRÜ İMKANI OLAN BİR BELEDİYE BU YAZ MEVSİMİNDE, İNSANLARI SUSUZLUĞA MAHKUM ETTİ”

Erikli’deki su sorunuyla ilgili konuşan Recep Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Erikli’deki suyun çözümü için Kocaali’deki kuyulardan su getirilmesiyle ilgili bir iş gündeme geldi. Aslında hiçbir şey araştırılmadan genel başkanın genel hali, kendi kafasına göre kararlar verip, hiç kimseye danışmadan, hatta dayatmayla meclise getirip geçirmeye çalıştı. Mecidiye Göleti’nden Erikli’ye su gelmesiyle ilgili yapılmış bir çalışma var öncesinde. Hatta Mecidiye Göleti’nin su toplayan duvarı yükseltilmiş vaziyette. Oradaki fazla su yapılan Çeltik Göleti’ne gidiyor. Oradaki fazla su Kale Koyundan denize akıyor. Orada bir su var. Mecidiye Göleti’ndeki su Mecidiye Sahili ve Erikli’ye yetmeyebilir ama oradan Çeltik Barajı’na akan su ya da Kale Koyu’ndan akan suya karşılık yalnızca sulama amaçlı yapılmış olsa bile Çeltik Barajı kullanım için Mecidiye ve Erikli’ye getirilebilirdi. Başkan bunu araştırdı mı? Bu iş kaça patlardı? Oraya yapılacak bir arıtma, kafasından bir rakam salladı geçti. Kamu yararına bir şey yapacaksan, bir araştır. Biz de yardımcı olalım. Bunları yan yana koyalım hangisi daha rahat olur. Hangisi daha çok işe yarıyor? Hangisi daha uzun ömürlü? Başkan bu konu ile hiç ilgilenmedi. Direk Kocaali’deki kuyulara daldı. Gökçetepe’ye, Çokal’dan gelen ve arıtılmış akan bir su var. Oradan su Erikli’ye sahile ve hatta gelirken yol üzerindeki her yeri sulayabilir. Getirebilir miydi, getirirse kaça getirirdi hiçbir fikrimiz yok. Bunun ile ilgili bir araştırma bile yapılmadı. Mecidiye Göleti’nden su getirilseydi herhangi bir elektrik sarfiyatı da olmayacaktı, cazibeyle su kendi gelecekti ve baraj olduğu için ömür boyu, çok büyük bir kuraklık olmadıkça kullanılabilecek bir suydu. Yayla’da kuyularla su işi çözüldü. Sıkıntılı gidiyor. Kuyularda debi düşüyor. Kuyular çöküyor. Aynı şeyi Kocaali’de yaşarsak ne olacak? Ama başkan, ‘ben Kocaali’den getireceğim’ dedi. Eyvallah dedik. Acil bir durumu var. Bunları yapmadın, yanlış yap ama oradan getireceksen destek olalım. Biz başkana meclis toplantısında bu konuyla ilgili çalışması için yetki verdik. Aradan 2 ay geçti ve bu süre zarfında belediye başkanı hiçbir şey yapmadı. 2 ay sonra encümene bir başvuru geldi. Başkan, encümenden kararlar arasında aktarım istedi. Başkan Erikli’ye su getirilmesiyle ilgili 2 ay hiçbir şey yapmadı. 2 ay sonra ben bir şey yapayım dedi. Bu sefer param yok dedi. Encümene getirdi, herkes imzaladı. Başkana biz, 170 bin TL parayı verdik. Başkan yine hiçbir şey yapmadı. Erikli’ye su getirmeyi hiç düşünmedin ki sen? Sen yalnızca şov yapıyorsun. Erikli’deki arkadaşlar belediye su arızayı arıyor. Memur, ‘su gelmiyor, CHP getirmedi.’ diyor. Erikli’nin su problemi bu kadar da basit değil. Ben Feyzullah Aktan ile görüştüm. Yıllarca kooperatifin başkanlığını yaptı. Kocaali’deki kuyular çok zaman önce Feyzullah abiye de teklif edilmiş. Fakat, yaptığı araştırmada o suyun yeterli olmayacağını gördüğü için böyle bir işleme girmemiş. O günden bu yana kaç tane kuyu açıldı bunları bilmiyoruz. Hatta elimizde bir bilirkişi raporu yok. Bu kuyuların debisi ne kadar, bu kuyular kaç tane? Bu kuyulardan saatte ne kadar akıyor? Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaptığı Erikli’de yaşayan insanların hakkını korumaktır. Sonrasında Abbas beyle görüştüm ve son dönemde kooperatif başkanlığı yaptı. Mecidiye Göleti ile ilgili durumu konuştuk. Öyle veya böyle Erikli’ye bu yaz su gelmedi ama belediyeye baktığınızda küçücük kalan bir kooperatif bile bir şekilde orada suyu akıttı. Koskoca, bir sürü imkanı olan bir belediye bu yaz mevsiminde, insanları susuzluğa mahkum etti.”

“KOSKOCA BELEDİYE 1 YIL İÇİNDE ÇÖKTÜ”

Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Erikli’deki arıtmanın ömrü çok yıllar önce bitti. Arıtma oradaki temizliği yapamıyor. Arıtmanın deşarj hakkı tükendi. Evimizden çıkan atıklar arıtılmadan nereye gidiyor? Bunları düşünebiliyor muyuz? En az su kadar önemli. Çöplerin ne kadar alınıp alınmadığını orada yaşayan vatandaşlar daha iyi biliyor. İlaçlamalarda çok geç kalındı. Daha larva döneminde yapılması gereken ilaçlamalar doğru düzgün yapılmadığı için her taraf sinek kaynadı. Yolların durumunu zaten biliyorsunuz. Koskoca belediye 1 yıl içinde çöktü. Savruluyoruz. Ülke bir yana savruluyor, Keşan bir yana savruluyor. Aynı şeyler Yayla’da da var. Yayla’daki arıtmayı bizim dönemimizde yapmıştık. Artımada bir arıza oldu. Yaz başında oraya gittiğimizde arıtma çalışmıyordu. Orada çok yakında su sorunumuzda olacak. Erikli ile beraber çözülmesi gereken aynı dertler, yollar, çöp, ilaçlama Yayla’da da var. Erikli’den, Danişment’e giden bir çöp toplama alanı vardı. Oraya çöp dökmeye devam ettiler. Ne zaman ki İller Bankası’ndan gelip belediyede gerekli şeyler söylenince şimdi oradaki çöpe de çöp dökmemeye başladılar. Keşan yönetilemiyor, sahiller hiç yönetilemiyor.”

“MUÇEV DAHİL SAHİLLERİN KİRALANMASI SON DERECE YANLIŞ”

MUÇEV ile ilgili de konuşan Recep Pekcan, “MUÇEV ile ilgili de daha önce defalarca açıklama yaptık. Belediye meclis üyesi arkadaşlarımız ile beraber, İYİ Parti İlçe Başkanımız ile beraber bir gezi yaptık. Erikli’ye gittik, teller çekilmişti. O ana kadar Erikliler çok farkında değildi. Biz Erikli’ye gittiğimizde de çok fazla insanla karşılaşma şansını yakalayamadık. Ama bir kamuoyu oluşturmak için Keşan’da başladığımız şeyi orada devam ettik. MUÇEV dahil sahillerin kiralanması son derece yanlıştır. Bunu defalarca söyledik, kim kiralarsa kiralasın kanuni gerekçelerini ortaya koyduk. ‘Burası kamuoyunun yararına kullanılmalıdır’ dedik. Belediye başkanı orada da ‘CHP bana verseydi böyle olmazdı’ dedi. ‘Burası kanunen insani olarak sit alanı olduğu için, kültürel miras olduğu için, herkesin eşit kullanımına açık olması gerektiği için buralar hiç kimseye kiralanmamalıdır’ dedik. Belediye teklif edildiğinde 7 tane yer vardı. Bunların 5 tanesi zaten belediyenin mücavir alanıydı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bizim yerlerimizi bize kiralamaya çalışıyor. Başkan dedi Ankara’dan bütün imkanlar gelecek, biz de git bunu engelle dedik. Burası ihaleye çıkmasın. Yapamadı, ‘yapamam’ dedi. ‘Ben alayım’ dedi. En son iş oraya gelince 800 bin TL bedel var. O zaman sen burasını al. Halkın kullanımına, biraz daha düzenleyerek, ücretsiz olarak hiçbir para almadan olsun dedik. Madem başkasına gidecekse, tamam buna da razıyız. Başkan diyor ki; ‘eğer belediye alsın diyorsanız, ben buna hayır derim, ben işletemem, almam’ diyor. Ondan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi grubu burasını belediyeye vermiyor. Başkan, ağzından çıkanı kulakları duysun, başkan gerçekleri söylesin. Sıkıntı yaşamayalım. Bu kadarla bu işi bırakmak lazım” ifadelerini kullandı.

“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”

Saros Körfezi’ne yapılmak istenen FSRU Limanı hakkında da, konuşan Recep Pekcan açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Sahillerde yaşayan arkadaşlar bunun çok farkında değiller. Bir kısmı çok ciddi olarak mücadele ediliyor. Ama MUÇEV ile ilgili sevindirici bir şey var. 2 bin 500’ün üzerinde itiraz dilekçesi verilecek. Bir program yapılmış. Bunun ile ilgili iyi bir kamuoyu oluştu. FSRU ile ilgili uğraşan, Saros gönüllüleri, Kent Konseyi arkadaşlarımız var. Siyasi olarak milletvekilimizden buraya kadar, Ankara’ya kadar, genel merkeze kadar bu işin arkasındayız. FSRU limanda çok fazla mesafe kat ettiler. Belediye başkanı MUÇEV ve FSRU konusunda hiçbir tavır geliştirmedi. Tavır geliştirmememiz için de bir sürü laf söyledi. En son FSRU ile ilgili tepki gösteren insanlara radyo programında ‘yaygara yapıyorlar’ dedi. 1,5 sene geçmiş. Sen Keşan Belediye Başkanısın. Bu kadar sürede bu Saros Körfezi’ni mahvedecek bir şey yapılıyor. Ve sen diyorsun ki, ‘bilgim yok, gidelim bilgilenelim’ bizi bilgilendirecekler kimler, taraflar. Biz yapılmasın istiyoruz, onlar yapılsın istiyorlar. İki tane karşı taraf neyi bilgilendiriyorsun. FSRU’ya karşı mısın, değil misin? Açık açık söyle. Net bir şey var. Ben söyleyeyim onun yerine, karşı marşı değil. Hatta toplantılarda da anlatıyor. O FSRU yapıldığı zaman, bizim ne Erikli’deki su, ne Erikli’deki kanalizasyon, ne MUÇEV’in kiraladığı yerler gündemde kalmayacak. Çünkü elimizde bir körfez kalmayacak. Ben hakkımı helal etmiyorum belediye başkanına, ne MUÇEV konusunda, ne FSRU konusunda, ne sahillerin peşkeş çekilmesi konusunda Keşan Belediye Başkanı olarak, Keşan’da yaşayan vatandaşların hakkını korumuştur.”