Özdağlı’dan bahar alerjisi önerileri

AYGÜL KONAR

Özdağlı, açıklamasında polen alerjilerinde tozların vücuda karşı hassas insanlarda daha fazla reaksiyon gösterdiğini vurguladı.

“BAHAR ALERJİSİNDE EN ÖNEMLİ KONULARDAN BİR TANESİ DE POLEN ALERJİSİDİR”

Özdağlı, bahar alerjisinde en büyük sorunun polenler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Polen herkesin bildiği gibi çiçek tozları, çiçek tohumlarıdır. Çiçeklerin, bitkilerin dönem dönem çoğalmasını, dağılmasını sağlayan küçük tohumlarına polen diyebiliriz. Bu polenlerde rüzgârla, arılarla ya da diğer göçmen kuşlarla sağa sola dağılarak bitkilerin neslinin devamını sağlamak için yaptığı tohumlaşmadır. Dolayısıyla bahar alerjisinde en önemli konulardan bir tanesi de polen alerjisidir. Bu tozların özelliği çok küçük partiküller olduğu için bu partiküllerin bir vücuda girişi daha kolaydır aynı zamanda bu tozların vücuda karşı hassas insanlarda daha fazla reaksiyon gösterdiği durumlar var. Bu reaksiyonlar, burun, göz, nefes ve ciğer ile ilgili sorunlardan bahsedebiliriz. Burun ile ilgili sorunlarda ilk dikkatimizi çeken burun tıkanıklığıdır. Burun tıkanıklığı, burunda kaşıntı, burun akıntısı ve hapşırık olur. Bu insanlar bir tarla yanından geçerken arka arkaya hapşırmaya başlar. Kaşıntı ve göz yaşarması da en önemli sıkıntılardan bir tanesidir. Gözler de oluşan sorunlarda kızarma, kaşıntı, şişlik ve gözde akma oluşur. Bunların arasındaki en tehlikeli durum ise ciğerlerimizde nefes yollarından olan sorundur. Polenler burada nefes yollarımızdaki küçük halkaları uyararak nefes yollarının daralmasına, tıkanmasına, nefes yollarında salgı artışına, balgam artışına yol açarak nefes yollarının tıkanmasına ve nefes alamamaya yol açar. Dolayısıyla gözlerde, burunda ve nefes yollarında, ciğerlerde alerjiden bahsedeceksek en önemlisi bunların ciğerlerde olanı diyebiliriz.”

“RÜZGÂRLI ALANLARDA ALERJİSİ OLAN İNSANLARIN DAHA DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR”

Polenlerin hangi saatler arasında polenleştiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğine de değinen Özdağlı, “Polenleşme en çok sabahın erken saatlerde çiğ düştüğünde, güneş daha doğmadan oluyor. Sabahın erken saatleri önemli. Yağmur yağdıktan birkaç saat sonra, yağmur damlalarının bitkilere, ağaçlara çarparak ufak ufak polenleri hareket ettiriyor ve yağmur geçtikten sonra kuruyan, hassaslaşan dallardan polenler yayılıyor. Birinci uyarımız sabah erken saatler. İkinci uyarımızda yağmurdan sonraki bir iki saat. Polen alerjisi olan insanların özellikle bu saatlerde yeşillik alanlarda, ağaçlık alanlarda ya da bitkilerin yoğun olduğu tarla yakınlarında olmaması gerekiyor. Bunun dışında rüzgâr çok önemli. Poleni en çok sağa sola dağıtan unsurlardan bir tanesi rüzgârdır. Rüzgârlı havalar özellikle birçok alana, çok büyük bir coğrafyaya polenleri yaydığı için rüzgârlı alanlarda alerji olan insanların daha dikkatli olması gerekiyor. Bunun için şapka, gözlük, uzun kollu giysiler gibi bir takım önlemler alınabilir ama tercihimiz öncelikle bu dönemde uzak durmak.” dedi.

“ÖZELLİKLE BAHAR DÖNEMİNDE FİLTRELERİ TEMİZLEMEK,  BAKIMINI YAPMAK GEREKİR”

Artık yeni araçların birçoğunda polen filtrelerinin olduğunu söyleyen Özdağlı, araç sahiplerini filtrelerin kontrollerini yapması konusunda da uyararak, “Polen filtrelerinin sık sık yenilenmesi gerekir. Özellikle bahar döneminde filtreleri temizlemek,  bakımını yapmak gerekir. Yine toplu seyahat araçlarında cam ve kapıdan uzak durmak kolaylık sağlayabilir. Bunun dışında bölgemiz tarım bölgesi. Özellikle bahar ayları çiftçilerin ekim, dikim ayları. Aynı zamanda sonbaharda ekilen ürünlerin ilaçlarının atıldığı bu dönemde yoğun kimyasallarla uğraşıyoruz. Trakya bölgesinin çok büyük bir kısmında özellikle ayçiçeği, buğday ve çeltik tarımı var. Özellikle bu dönemlerde en çok dikkatimizi çeken buğdayın ilaçlanması, buğdaya karşı otla mücadele dönemi ve gübreleme dönemleri. Dolayısıyla bu dönemde bizim kimyasallara biraz daha dikkatli olmamız gereken bir dönem. Maalesef kullanılan bu kimyasalların birçoğu da insan sağlığına zararlı. Alerjinin ötesinde aşırı duyarlılık yapan, vücutta ciddi yan etkiler yapan bir dönemden geçiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ALERJİDE EN ÖNEMLİ KORUNMA UZAK DURMAKTIR”

Özdağlı, alerji tedavisinin nasıl olduğunu ve nelere dikkat edilmesi gerektiğine şöyle değindi: “Öncelikle polen alerjisinde bizim test etmemiz lazım. Bunun için kan testi ve cilt testi gibi yöntemlerimiz var. Kan testi çok küçük çocuklarda uyguladığımız, 2 yaşına yakın çocuklarda özel testler uygulanıyor. Bu testlerin doğruluk payı cilt testlerine göre daha düşük. 2-3 yaşından sonra çocuklara özellikle koldan alerji testi yapıyoruz. Küçük bir alerji parçasını verip çocuktaki kızarıklık, koldaki şişmeyi ölçerek neye karşı alerjisi olduğunu bulmamız lazım. Çünkü alerjide en önemli korunma uzak durmaktır. Neye karşı alerjiniz olduğunu biliyorsak hangi mevsimde, hangi zamanda, ne zaman alerjinizin artacağını kestirebiliyoruz. Yani polen alerjimiz varsa ilkbahar ve sonbahar aylarında dikkat etmemiz gerekir. Örneğin küfe alerjiniz varsa kış aylarında rutubetli evlerde, kapalı ortamlarda daha çok rahatsız eden bir durum. Bu alerji tespiti çok önemli. Bundan sonra iki yöntem var. Birincisi alerjenleri azaltan, dengeleyici, koruyucu ilaçlar kullanmak. Alerji durumunun vücuda zarar vermesini azaltacak ilaçlarla bir miktar bu dönemi hafif geçirmek. İkincisi ise, alerji tedavisi. Bu da özel merkezlerde yapılıyor. Burada genelde bir iki ürüne alerjisi olan insanlarda bu ürünlere karşı çok düşük dozlarda vererek vücudun ona karşı duyarlılığını iptal etmek gibi alerji tedavisi var. Bizim daha çok kullandığımız yöntem alerji dönemlerinde bir takım ilaçlarla alerjiye karşı aşırı reaksiyonu azaltmak.”

“İLK ALTI AY SADECE VE SADECE ANNE SÜTÜ”

Son olarak da özellikle çocuklarda nelere dikkat edilmesi gerektiğine değinen Özdağlı, “Çocuklarda alerjiden korunmanın en temel, en basit ve en doğru yöntemi ilk altı ay sadece ve sadece anne sütüdür. Çünkü anne sütü çocuğun bütün bağışıklığını, bütün koruyuculuğunu geliştiren biçimdir. Çocuklar altı aya kadar ağızları, burunları, bağırsakları, alerjilere, tozlara karşı çok geçirgendir. Dolayısıyla bu bağırsak, ağız ve burun mekanizmaları çok geçirgen olduğu için alerjenlerin vücuda girip reaksiyon gösterme şansı daha yüksek. Dolayısıyla ilk altı ay mutlaka anne sütü diyoruz. Daha sonraki dönemlerde çocukların havalanan geniş ve rahat odalarda büyütülmesi, çok kapalı alanlarda büyütülmemesi, anne ve babanın sigara içmemesi ve sigara içtikten sonra yanına gitmemesi ve bununla birlikte alerji riski olanlarda erken alerji taraması yapması gibi önlemler olabilir.” şeklinde konuştu.