SONGÜL KONAR

“SOSYAL MESAFE HAK GETİRE”

Sarıkeçe, pandeminin öncelikle küçük esnafı ve 65 yaş üstü vatandaşları etkilediğini hatırlatarak, “Bu işin günah keçileri maalesef bu grup oldu. Diğer yerlerde Keşan’da hayat gayet güzel devam ediyor. Sağlıkla ilgili sorun yokmuş gibi eski köy garajı diye tabir ettiğimiz o meydanın oraya bakın insan yumağı. Sosyal mesafe hak getire, çoğu kişinin maskesiz gezdiği, çayını, kahvesini içtiği görülüyor. Buradan sayın Keşan kaymakamımıza ve Emniyet Müdürümüze bir ricada bulunmak istiyorum. Ne olur iş artık sağlıkla ilgili. Kimsenin ekmeğiyle oynamak derdinde değiliz. Sayın Kaymakamımıza buradan istirham ediyorum, ricada bulunuyorum. Lütfen çıksın Keşan meydanını bir dolaşsın. Hep başından beri söylüyoruz. Toplu kapama yapalım. Hep beraber düze çıkalım. Ama bakıyoruz maalesef olan kapanan esnaf arkadaşlarımıza, ağabeylerimize ve sadece 65 yaş üstü insanlarımıza oldu” dedi.

“YARIM ELMA GÖNÜL ALMA DİYELİM”

Esnafa yapılan yardımlara değinen Sarıkeçe, “Bin lira yardım 750 lira kira yardımı sanırsınız ki adamı trilyoner yapacak. Pansuman olmuyor ama ne olursa olsun yarım elma gönül alma diyelim. İnsanlarımızın en azından işlerin, güçlerin bozuk olduğu günlerde Millet ittifakı olarak dedik ki, kapalı kahvehanelere işletmecilere, müzisyenlere Keşan Belediyesi olarak halkından topladıklarının bir kısmıyla yardım etsin. Bugün 3 milyon, 5 milyon para ne Keşan Belediyesini batırır dedik ne de zengin eder ama böyle bir günde esnafın yanında durmak, özeldir güzeldir. Kaldı ki Türkiye’nin çok ilinde, bunların yaşandığını görüyoruz. Bunu AK Parti belediyesi, CHP belediyesi, İYİ Parti belediyesi diye nitelendirmeye de gerek yok. Bu Türkiye’nin sıkıntılı günlerinde her bölgede böyle bir imece usulü karınca kararınca bu insanlara gönlümüzdesin demek isteğiyle yola çıktık. Bir taslak hazırladık. Sağ olsun Keşan Belediye Başkanı bu olaya hepimizden fazla sahip çıktı, çok güzel olur dedi. Videolar hazırlattı, sosyal medya sayfalarında parayla reklamlarını yaptı. 5 milyon lira esnafımıza yardım yapıyoruz. Şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz. Çok güzel buyursun. Her ne kadar projenin fikir babası olmasa da bizim Keşan Belediye başkanımızdır. Ama baktık geçtiğimiz hafta Perşembe günü sabah saat 11.00’de Keşan Belediye Başkanı beni arıyor ben bu nakdi yardımları kabul etmiyorum, imza atmayacağım gibi böyle agresif, yüksek perdeden sinirli, stresli bir şekilde konuştu. Yaptığı reklamlarla, vereceğiz, veriyoruz diyen cümlelerini bir kenara bırakıyor. Kendisine hatırlattığımız zaman da şov yapmak benim işim diyor. Herkes kendine yakışanı yapar sayın başkanım buyurun isterseniz kabul edin isterseniz etmeyin ama o kadar sayın Hüseyin Çakmak ile telefonlarda görüşüp, liste hazırlayın demek, o kadar insana ders çalıştırıp hazırlanıp, son dakikada çıkıp ben bunu yapmıyorum demek bilmiyorum. Sonuç olarak biz üzüm yemenin derdindeyiz. Bağcıyı dövmek derdinde değiliz. Böyle kara günlerde bu insanlara küçük de olsa bir umut ışığı olmanın derdindeyiz. Söylediklerime karşı sayın Hüseyin Çakmak sen yalan söylüyorsun diyebilir ya da İYİ Parti İlçe Başkanı doğru söylüyor diyebilir. Burada ben kararı sizin nezdinizde sayın Hüseyin Çakmak’a havale ediyorum. Kendisi binlerce üyenin arkasında durduğu, ciddi bir sivil toplum kuruluşu. Kimseye bel bağlamıyor, kimseye kambur olmuyor. Bildiğini, durumun nasıl geliştiğini, size detaylarıyla anlatacağını umuyorum. Kamuoyu da bu konuda neyin ne olduğunu vakıf olur” dedi.

“SİZ O CİDDİYETE ERİŞEMEDİYSENİZ ORADA DURMAYIN”

Belediyenin kurumsal ve ciddiyet içinde olması gerektiğini söyleyen Zafer Sarıkeçe, “Veriyorum, vermiyorum yapıyorum, yapmıyorum böyle çocuk oyuncağı değil yani siz o ciddiyete erişemediyseniz orada durmayın, gidin alın misketleri başka yerde oynayın. Orası çocuk parkı değil. İnsanların duygularıyla, sıkıntılarıyla ve insanların hisleri ile oynamanın ne derece doğru olduğunu ben buradan kıymetli hemşerilerime bırakıyorum. Kulağımıza geliyor, pazaryerinin yapılmamasının sebebi millet ittifakı. İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ittifakı ne kadar bozmuş sizin aklınızı, fikrinizi. Bir şeylerin iyi gitmesi, iyi yürümesi, sizin canınızı mı sıkıyor, üzülüyor musunuz? Biz tam bir ittifak olsak da bugün şartlar böyle gerektirdi. Bugünkü konjonktür bunu emretti. Bizlerde bu konjonktür içinde ilerlemeye çalışıyoruz. Saygı ve sevgi çerçevesinde gayet iyi anlaşıyoruz. İttifakta hiçbir sıkıntımız yok. Evet, zaman zaman arıza oluyor, kendi aramızda çözüyoruz, hallediyoruz. Bugün şartlar böyle, yarın teşekkür edip birbirimizin elini sıkıp çok rahat bir şekilde rakip olabilecek olgunluğa erişmiş insanlarız. Yani bu ittifak sonsuza kadar sürecek diye bir durum yok ama bugünkü şartlarda evet bizim çizgilerimizle onların çizgileri örtüşüyor.Keşan içinde bu böyle. Yani biz bir şeylere karşı çıkıyoruz, bir şeyleri istemiyoruz havaları estirmenin ne gibi bir mantığı olabilir? Aylardır yıllardır söylüyoruz, Keşan Belediyesinin ne kadar borcu var? Canın sıkkın batık belediye aldım diyorsun. İyi haldesin, ruh halin güzel gülümsüyorsun, diyorsun ki Türkiye’de kredi kredibilitesi en açık belediyelerden birini devralmışız. Yani bir karar ver borçlu belediye miyiz, batık belediye miyiz yoksa seninde iyi bildiğin şekilde kredibilitesi açık, borcu gayet normal olan, hatta normalin altında olan bir belediye mi? Hala çıkıp şu kadar borcum var cümlesini kuramıyorsun. Ben tahmin ediyorum az çok matematik bilen insanlar da tahmin ediyordur. Bir önceki dönemden aldığın belediyeden bana göre iki katı borcun var, bu da demek oluyor ki muhalefet sana bunları yapabilme izni vermiş. Bu insanlar sana borçlanma yetkisini vermese örnek 70 lira borcu 140 lira yapamazsın. Demek ki biz sana bu yetkiyi vermişiz. Biz sana bu müsaade vermişiz. Niçin vermişiz, senin kara kaşına kara gözüne vermemişiz. Biz muhterem aziz Keşan hemşerilerimiz için vermişiz. İnsanlar kötü yollardan geçerse, bizim de canımız yanar. Oradaki pazarcı esnafının üstünün kapatılmaması, yağmurda çamurda, soğukta donması bizim de canımızı yakıyor. Erikli dedin verdik, yol dedin verdik. Hangisine, nereye vermedik? Vermediysek ya hava şartlarını söylemişizdir ya da ciddi anlamda endişelerimiz vardır” ifadelerine yer verdi.

“KEŞAN'IN PARASINI DA KUSURA BAKMA SANA BİZ ÇAR ÇUR ETTİRMEYİZ”

Sarıkeçe, açıklamasının devamında pazaryerinin üstünün kapatılması ve Keşan trafiği ile ilgili şunları söyledi: “Keşan'ın parasını da kusura bakma sana biz çar çur ettirmeyiz. Burası babanın çiftliği değil. Senden sonrasını da düşünmek zorundayız. Burası bir belediye ise senden sonraki döneminde hesabını yapmak zorundayız. İpsala Belediye Başkanı maaşları ödeyemiyor, her tarafına haciz gelmiş, boynunu çeviremiyor. Bu mu yani? Bunu mu yapalım yani. Keşan Belediyesini 2 sene sonunda 2 yüz milyon, 300 yüz milyon borçlandırıp, senden sonra gelecek olan adamı çalıştırmak mı hedefin? Keşan’daki bütün projeleri ben yapacağım. Hayır efendim. Etap etap yürü. 24 saatte trafiği çözecektin, pazaryerinin üstünün kapatacaktım. Bunları muhalefet olsun diye konuşmuyorum. Senin gerçekten çok ciddi çok önemli işlerin vardı. Evet, neredeyiz iki yılın sonunda, trafiğin çözümünü görmedik. Yani demek ki bu işler böyle atıp tutmakla olmuyor. Pazaryerinin üstünü millet ittifakı istemiyor demek, ne demek? Nasıl bir cümle bu? Yani biz pazaryerinin üstünün kapatılmasını neden istemeyelim? Eylül ayında imzalanmış bir protokol var, başlat kardeşim. Erikli’ye suyun gelmesini istemiyorlar diyor. Veriyoruz, bunu siz milletten korktuğunuz için veriyorsunuz diyor. Biz milletimizden neden korkalım? Biz muhalefetiz, sen iktidarsın. Sen işini yaparsın, biz işimizi yaparız, beş sene sonra çıkarız sandığa gideriz, insanlar iyi mi yaptık, kötü mü yaptık bunun kararını verir. Aziz millet bize güvenmiş ki bizi muhalefete koymuş. Bize bakalım bir sonraki mecliste pazaryerinin üstünün kapatılması projesine onay verecekmisiniz? Böyle aba altından sopa göstermeler, efendi sen bu Keşan’ı ne kadar seviyorsan biz iki ile çarp.”

KAMERALAR ÖNÜNDE ŞOV YAPIYORSUN

Keşan Belediyesi’ne ait mülklerin kaç tanesinin kirasını indirdiğini soran Sarıkeçe, “Sen kameralar önünde şov yaparak, lafta esnafını çok seviyorsun ama Türkiye’de her taraf pandemiden kırılırken, insanların kanını emen AVM’ler dahil kiralarını düşünürken, sen Keşan Belediyesi’ne ait mülklerin kaç tanesinin kirasını indirdin. Kaç tanesinin kirasının yüzde 3, yüzde 5, yüzde 50, yüzde 100, yüzde 200, yüzde 500 artırdın. Çoğunun kirası 2, 3, 4, 5 katı arttı. Demek ki sen esnafı çok fazla seven bir insan değilsin. O zaman birbirimize tiyatro yapmayı bırakacağız. Kameralar önünde gerçekleri konuşacağız. Samimiyet oturacağız, kapatacağız gerekirse kameraları diyeceğiz ki kardeşim nasıl çözeceğiz bu sorunları ama biz bunları göremiyoruz. Gördüğümüz tek şey kameraların önünde bülbül kesilen, aslan kesilen, yeri geldiği zaman karton kabadayılık yapan bir adam görüyoruz. Bu bizim şevkimizi de köreltiyor. Senin derdin manifaturacılar çarşısındaki pazar yerini yapmak mı? Biz dersimize çalışıyoruz. Sayın Suat Dönmez abimiz burada, yöneticimiz aynı zamanda bu işlerin kendi çapında erbabı. Şatafatı bir kenara bıraksak, gençlik merkezini bir kenara koysak, pazarcıların haftanın bir gün toplandığı, kalan 6 günü otopark olarak kullanmaya çalıştığımız yer, altında bir kat üstünde üç kat olmak üzere toplamda dört kat 9 bin metrekare bir alanın maliyeti 6-7 milyon TL” dedi.

“O İNSANLARIN BAŞINI SOKACAĞI BİR PAZAR YERİ OLSUN”

Pazaryerinin üstünün kapatılması için biran önce çalışmaların başlanması gerektiğini kaydeden Sarıkeçe, şöyle koknuştu: “Buyur arkadaşım sana kredi verelim. Sen bu işi bekletme. Bir an önce bu insanların başını sokacağı pazar yeri olsun. Biz bunu söylüyoruz. Diyor ki, hayır, ben 21 dönümü satacağım satmazsam ben bunu yapmam. Bu 21 dönümü müteahite verecek. Derdi bu insanlara bir an önce pazar yeri sahibi yapmak değil, başlarını sokacak bir yer yapmak değil. Müteahitin patlamayacağının garantisi var mı? Hepimiz ticaret yapıyoruz. Bana diyebilir misin ben patlamadan bu işi şu kadar sürede sana teslim ederim. Normal şartlarda en az 2 yıl sürecek. Başından beri söylüyorum, kaç para oranın maliyeti. 6-7 milyon, buyur sana 10 milyon lira biz kredi veriyoruz. Söyledik bunu yüzüne. Biran önce başla o insanların başını sokacağı bir pazar yeri olsun.”

“SEN ORADA PAZAR YERİ YAPMAK İSTİYOR MUSUN?”

“21 dönüm yer için daha sonra proje olur. Keşan’da bitmez projeler. Senin gibi bir adamın projeleri hiç bitmiyor.  Bunu bir sonraki projede kullan Keşan’na daha faydalı olduğuna inandığın bir projede kullan. Keşan meydanı dediğin projede kullanılan. Burası kaçmıyor. Burası Keşan Belediyesinin yeri. Sen kendinden şüphen mi var? Yani ben 2 sene sonra yokum 3 sene sonra yokum mu? Erikli’deki su için Keşanlının parasını borçlanmaya onay veriyorsun. Biz sana diyoruz, bunu 6 ayda bitir. Hayır, ben bunu istemiyorum diyorsun. Yani diyorsun ki ben Erikli’ye suyu getiririm Keşanlının parasıyla ama Keşanlının parasıyla pazaryeri yapmam. Daha açık söyleyeyim sen orada pazar yeri yapmak istiyor musun? Buradaki mevcut pazar yerinin üstünü kapatmak istiyor musun? Erkek gibi delikanlı gibi söylüyorum, çoluğuna çocuğuna yemin ederek sor? Ben inanmadığımı söylüyorum, sen çoluğuna çocuğuna yemin ederek deki ben bu pazarcıların pazar yerinin üstünü kapatmak istiyorum. Kimin derdi üzüm yemek kimin derdi bağcıyı dövmek?”

“GEÇMİŞ DÖNEMDE KİMSE KİMSEYE ÇEKİRDEK VERMEDİ”

Zafer Sarıkeçe, açıklamasının sonunda, “Küçük ortak olayına gelince de sadece bizi yaralamadı bu olay. Ben kendi partisinin bireylerinin de bu konuda sessiz kalmadığını, kalmadığını gördüm. Demek ki bunun yanlış olduğunu sadece bizler değil, aklı selim düşünen herkes yanlış olduğunu, bu işlerin böyle olmadığını, geçmiş döneme çamur atarak kimsenin bir şeyler elde edemeyeceğine inanıyor. İnşallah en kısa zamanda Keşan Belediye Başkanı da buna inanır çünkü geçmiş dönem dediği şu an ittifak yaptığı MHP’nin Belediye Başkanını da kapsıyor 30 yıllık dönem. Geçmiş dönemde AK Partili, Milliyetçi Hareket Partili meclis üyelerini de kapsıyor. Geçmiş dönemde kimse kimseye çekirdek vermedi. Gayet güzel işlere de imza atılmış. Evet, eleştirilecek yönler var mı var. Halk zaten sandıkta kararını verebiliyor. Biraz daha söylediklerimize daha dikkatli olalım derim. Geçmişte yargılamaya kalkarsa herkesin geçmişte hataları olmuş olabilir. Kendisinin de 15 yıllık bir Ticaret Odası geçmişi var. Geçmiş açılırsa en büyük sıkıntıları onun çekeceğini çok iyi biliyorum. Bunlar yanlış hareketler. Bu ona zarar yazar. Adam gibi Keşan Belediyesini yönetmeye karar verirse, söylediğimiz gibi özür dilemek kayıtlı kaydıyla biz her sıkıntı yapmadan aynen destek vermeye hazırız. Samimi olduğuna inandığımız sürece” şeklinde konuştu.