Mahkeme kararına tepki gösteren Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması Platformu üyeleri, Danıştay’a gitmeye hazırlanıyor.

Mahkeme kararı ile ilgili Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması Platformu tarafından yapılan ortak açıklamada, “1. ÇED olumlu kararı Edirne İdare Mahkemesi’nde oybirliği ile iptal edildikten sonra BOTAŞ'ın 10 Mart 2020 tarihinde yazılı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ‘2009/7 sayılı genelgeden yararlanabilir miyiz’ diye görüş sorması ve Bakanlığın yıldırım hızıyla 12 Mart 2020 günü ‘evet yararlanabilirsiniz’ diye yanıt vermesi, 2.ÇED sürecinin ilk hukuksuz adımıdır” denildi.

Konsey ve platform üyelerinin açıklaması şöyle: “Bu davada verilen Bilirkişi Raporunda Ziraat Mühendisi bilirkişinin raporunda şöyle denilmektedir: ÇED raporunda toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerinin proje kapsamında analiz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu yatırımın etki edeceği topraklara ait analitik veri için toprak örneği alınmadan 1970'li yıllarda üretilmiş bir harita verisinin kullanılması uygun bulunmamıştır. İnşaat sahası ve boru hattının geçeceği güzergahta herhangi bir toprak örneği almadan, örneklerde fiziksel ve kimyasal analiz yapmadan ve toprak izleme çukuru (profili) açmadan genel bir ifade kullanılması eksik bir yaklaşımdır."

“PLANA, MEVZUATA VE BİLİME AYKIRILIĞA İMZA ATTILAR”

Açıklama şöyle devam etti: “1. ÇED Olumlu kararı Edirne İdare Mahkemesinde oybirliği ile iptal edildikten sonra BOTAŞ'ın 10 Mart 2020 tarihinde yazılı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 2009/7 sayılı genelgeden yararlanabilir miyiz diye görüş sorması ve Bakanlığın yıldırım hızıyla 12 Mart 2020 günü evet yararlanabilirsiniz diye yanıt vermesi 2.ÇED sürecinin ilk hukuksuz adımıdır. Çünkü bu genelge Edirne İdare Mahkemesinin iptal kararını kapsamamaktadır. 2009/7 sayılı genelgenin 3. maddesi ‘mahkeme ÇED raporunu bir veya birkaç maddesinden iptal etmişse, iptal edilen maddeler düzeltilerek süreç (İDK) İnceleme Değerlendirme Komisyon'undan devam ettirilir’ demektedir. Oysa Edirne İdare Mahkemesi iptal kararı 14 ayrı maddeden oluştuğu gibi karara dayanak on kişilik bilirkişi raporunda on ayrı bilim insanı ve uzman 90 civarında maddeden ÇED raporunu kusurlandırmışlardı. Bunun üzerine BOTAŞ şirketi 1428 sayfa olan 1. ÇED raporunu bir buçuk aylık kısa bir sürede ve dünyayı kavuran çeşitli kısıtlamaların yaşandığı pandemi koşullarında yeterli bilimsel saha araştırması yapmadan, halkın itirazlarını hiç dikkate almadan, güncel verilere dayanmadan 2050 sayfaya çıkararak 2. ÇED raporunu hazırlayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. Bu rapor bir çok ilginçlikleri içeren bir rapordu. Örneğin; 1. ÇED raporunda 80 olarak belirtilen kuş türlerini 2. ÇED raporunda sahada mevsimsel gözlemler yapmadan 128’e çıkardılar. Yani daha 48 çeşit kuş türünün bu bölgede var olduğunu keşfettiler. Uluslararası koruma altındaki deniz çayırlarının sökülüp bir başka bölgeye taşınabilineceğini yazdılar. Denize ve orman ekosistemine bir zarar verilmeyeceğini yazarak Saros Körfezi’ni koruyan planlara ve mevzuata ve bilime aykırılığa imza attılar.”

“BOTAŞ DERHAL SAROS KÖRFEZİ’NDEN ÇIKMAK ZORUNDADIR”

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, BOTAŞ'ın bu şekilde hazırladığı 2. ÇED raporu başvurusunu kabul edip İnceleme Değerlendirme Komisyonu sürecini başlattı ve İDK toplantısının pandemi kısıtlamalarına rağmen  06 Mayıs 2020 tarihinde yapılacağını duyurdu. Bakanlık, Saros Körfezi’nde yaşayanların 180.000 imzasını, yazılı itiraz dilekçelerini hiç dikkate almadan ÇED yönetmeliğine aykırı olarak ve kurum görüşlerini yazılı isteyerek İDK sürecini tamamladı ve 2. ÇED olumlu kararını açıkladı. Oysa ÇED yönetmeliği, İDK toplantılarının yüz yüze yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bizler haklı davamızdan ve mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Verilen kararın bozulması için hukuksal sürece Danıştay'da devam edeceğiz. Saros FSRU Liman projesinin alt ölçekli planlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali talepli davamız Edirne İdare Mahkemesi’nde halen devam etmektedir. Bu davada Bilirkişi Heyeti oybirliğiyle hazırladığı raporda Saros FSRU Limanı planlarının hukuka ve üst ölçekli planlara aykırılığını bilimsel olarak ispatlarıyla mahkemeye sunmuştur. Edirne İdare Mahkemesinin hukuksuz planların iptaline dair kararını da acilen beklemekteyiz. BOTAŞ derhal Saros Körfezi’nden çıkmak zorundadır. Bilim, koruma altındaki körfezimizde Botaş'ın limanının yapılamayacağını farklı bilirkişi raporlarıyla ispatlamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Saros turizmini ve Saros Körfezi’ni koruma görevi çerçevesinde hukuka aykırı olduğu ortaya çıkan imar planlarını derhal iptal etmelidir. Saros Körfezi’ni korumakla görevli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verdiği bilime aykırı ÇED Olumlu kararlarını derhal iptal etmelidir. Denizimizi mahveden, orman ekosistemini yok eden inşaatları durdurmak halka saygının gereğidir.”