BÜLENT SAYLAM

Savcı, “Hem dünyadaki hem de ülkemizdeki bütün Roman kardeşlerimizin 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nü ‘ayrımsız bir dünya’ dileğiyle kutluyorum” herkesin; farklı olandan nefret etmeyi değil farklı olanı öğrenmeyi, farklı olandan uzaklaşmayı değil tam aksine farklı olanla birlikte dayanışarak, paylaşarak yaşamayı seçip hayatını güzelleştirmesini diliyorum” dedi.

DÜNYA ROMANLAR GÜNÜ

Savcı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Nisan 1971'de, Romanların sorunlarını tartışmak üzere Londra yakınlarında ilk Uluslararası Roman Kongresi toplanmış olup bu kongreye atfen, 1990'dan itibaren 8 Nisan Dünya Romanlar Günü olarak kutlanmakta.

NAZİ KAMPLARINDA 500 BİN ROMAN KATLEDİLDİ

Romanlar, Türkiye’de ve Dünya’nın birçok yerinde ötekileştirici ve dışlayıcı politik uygulamalara maruz kaldı. 2’nci Dünya Savaşında Nazi kamplarında 500 bin Roman katledildi.

Romanların sosyal, etnik ve dolayısıyla bireysel kimlik alanlarında karşılaştıkları sorunlar, Romanların yüzyıllar önce Avrupa Kıtasına yaptıkları göçlere kadar uzandı. Özellikle 1. Dünya Savaşı’nın ardından baskın biçimde ortaya çıkan milliyetçilik akımı doğrultusunda artan benzer ayrımcı politikalar, uygulamalar 2. Dünya Savaşı ile birlikte Romanların topluca katledilmelerine, işkencelerle yok edilme uygulamalarına kadar gitmiştir.

Nazi Kampları’nda 500.000 Roman’ın katledilmesi, Romanların tarihinde bilinen en ağır, en acı ve en insanlık dışı şekilde yaşanan ölüm dalgası olarak hatırlanmakta ve kayıtlara geçmektedir. Savaş sonrası dönemde de aynı ırkçı, ezici, dışlayıcı ve işkenceci yaklaşımlar sürmüştür. Romanlar, yaşam biçimlerinden ve kimliklerinden ötürü izolasyon, fişlenme, sınır dışı edilme ve kısırlaştırma gibi uygulamalara maruz kalmışlar, buna ek olarak yaşadıkları ülkelerde hırsız, güvenlik tehdidi, düzen bozucu gibi genellemeci önyargılarla söz konusu tarihten günümüze kadar karşı karşıya kalmışlardır.

Avrupa’nın birçok ülkesinde özellikle Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İtalya, Slovakya gibi ülkelerde kötü muamele, yoksulluk, tahammülsüzlük, şiddet ve dışlanma ile karşılaştılar. İtalya ve Fransa gibi batı Avrupa ülkelerindeki ise ya gayri insani kamplarda yaşamlarına devam etmeye zorlanmışlar ya da doğrudan ülkeleri olduğu düşünülen Romanya’ya gönderilmişlerdir.

8 Nisan 1971 günü İngiltere’de düzenlenen I. Uluslararası Roman Kongresi’nde 8 Nisan’ın Dünya Romanlar Günü olarak anılması kabul edilmiş olup, bugün dünyanın birçok yerinde günün tarihine, anlamına ve içinde var olan gizli acılara istinaden çeşitli etkinlikler, anma programları düzenlenmektedir.

Ancak yüz binlerce kayıpların verildiği, zorunlu göçlerin, toplumsal dışlanmaların yaşatıldığı bu karanlık ve kanlı tarihin günümüzde suç sahipleri tarafından unutturulmak istenişi nedeniyle şölen, festival, kutlamalar çerçevesinde anlam saptırmasına uğratılmaktadır. Bizler yurt içinde ve yurt dışında kurduğumuz Roman sivil toplum kuruluşları ve platformlar olarak Romanların tarihini ve tarihte yer alan gerçekleri doğru biçimde duyurmayı, hatırlamayı ve uğranan haksızlıkların izlerini görmeyi her zaman ilkelerimizin başında tutmakta ve bu bilinçle yaşamaktayız.

Orta ve Doğu Avrupa’da katledilen, sosyal yaşamda her türlü işkenceye maruz bırakılan, zor ve acılarla dolu bir yaşama mahkum edilen tüm atalarımızı bugün rahmetle anar, bu zihniyeti ayakta tutan her türlü yaklaşım ve politikayı da esefle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla aktarırım.”