MEHMET AYTAÇ

İki oturum halinde gerçekleştirilen Keşan Belediye Meclisi toplantıları sırasında Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun tavır ve söylemlerine karşılık bir açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirten Şenol Yalı, Helvacıoğlu’nu, 36 Ayda Nereden Nereye kitabı ve seçim sürecindeki vaatleri üzerinden de eleştirdi.

“HAYAL SATMAKLA PROJE ÜRETİLMİYOR”

Ofisinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Şenol Yalı, Helvacıoğlu’nun daha önceki basın ve meclis toplantılarında kendisine ve meclis üyelerine karşı tekrarladığını söyleyerek; “Ama cevap vermeyerek zamana bıraktık. Bir icra gerçekleşsin, ne yapıyor diye bakalım dedik. En son Ramazan ayında bir internet programına katıldım. Bugüne kadar biz bekledik ama o kendisi bekleyemedi” dedi.

Helvacıoğlu’nun, belediyenin icraatlarıyla ilgili bastırılan kitabın basında ne kadar mâl olduğu, nasıl basıldığı ile ilgili bir sorgu konusu olunca, meclisin mevcut bir gündemi oluşmasına rağmen, yarıda kesip sadece kitapla ilgili açıklama gereği duyduğunu aktaran Yalı, şöyle konuştu: “Bunu da diyerek benim seçim döneminde hazırlatmış olduğum broşürü gösterip, dedi. Aslında benim projelerim olan esas kitapçığımı göstermedi.  Küçümseyici bir dille, yüksek perdeden bir açıklamada bulundu. 35 yıldır mesleğimi icra ediyorum ve bu ofiste proje üretiyorum. İlk önce kendisine ben ne olup olmadığını hatırlatmak istiyorum. Proje sözlüğünün gerçek anlamı, başı ve sonu belli olan ve ortaya benzersiz bir hizmet, ürün ya da servis çıkarmak için sınırlı kaynaklar ile yapılan bir çalışmadır. Proje, önceden bir planlanmış bir kaynağa ve bütçeye göre yürütülür. Bir projenin gerçekleştirilebilir olması için temel şartları taşıması çok önemlidir. Bunlar ise projenin, hedeflenen tarihte bitirilmesi ve planlanan bütçe içinde tamamlanması, projenin başarısının artmasını sağlar. Yani hayal satmakla proje üretilmiyor.

“ÖNCE KENDİ İŞYELERLERİNİN YOLUNU YAPTI”

Yalı, Helvacıoğlu’nun seçim dönemindeki vaatlerinin anlatıldığı kitapçığa da değindi.

Bu kitapçıkta, proje olarak niteleyebileceği sadece birkaç şeyin olduğunu ifade eden Yalı,“36 Ayda Nereden Nereye diye bir kitapçık da bastırdı. Helvacıoğlu, her söyleminde şeffaf belediyecilikten bahsediyor. Fakat bu derginin, kaç paraya, kaç tane ve nasıl bastırıldığını açıklamaktan imtina ediyor. Meclis toplantısında 16. maddesinde kesip bu dergiyi anlatmak değil. Basın toplantısı yaparsın ve açıklarsın, açıklayabiliyorsan. Yollar için böyleydi böyle oldu diyor. Yollardaki ilk icraatları, KİPA’nın yanındaki yollardı. Bu yolu takip ettiğimizde, bu yollar enteresan bir şekilde kendi işyerlerine kadar uzanıyor. Tretuvarı ve kaldırımıyla birlikte. Orada bir hotel de var, aynı zamanda bir AVM var. Çok da işlek olmayan bir yoldu. Ama her nedense yeni hastane binasına özellikle minibüs veya taşıtma gitmeyen Aşağı Zaferiye Mahallesi’nde oturan halkımız, kaldırımı dahi olmayan yollardan gidiyor. Biliyorsunuz orada bir de köprümüz var. O köprü tehlike saçıyor. O tretuvarı, o kaldırımı yapmazken kendi işyerlerinin önüne kadar yol yaptılar. Halâ o köprü yerinde duruyor, özellikle tescilli yapı diyorlar. Alırsın 20 metre altına yeni bir köprü yaparsın. Yeni hastane binasının yakınındaki yollara hiç dokunulmadı” dedi.

“ÇEVRE BAKANI’NDAN TRİPOTÖR İSTEDİLER. VİZYON BU KADAR”

Yalı şöyle konuştu: “Bu kitabın tamamını tardım. Proje dediklerine baktık. Çözüm masası 153 projeymiş. Çözüm masasını vatandaşların aramsına gerek yok. Kendisi sosyal medyayı takip ettiriyor. Herhangi bir şikâyet varsa, sosyal medyada bir yorum yazın anında müdahale ediliyor. Kitapçığın 5 sayfası can dostlarımıza ayrılmış. Kediler vizyonu diyorum ben buna. Bu da bir proje olarak nitelendiriliyor. Triportörlerden bahsediliyor. Hatırlayacaksınız 1,5 yıl önce Keşan’ımıza özellikle köy garajı yıkıldıktan birkaç ay sonra Çevre ve Şehircilik Bakanımız geldi. Triportörler aslında dağıtılmıştı ama eksik olan 45 tane ile ilgili bakandan destek istendi. Bir belediyeye, Çevre ve Şehircilik Bakanı bir ilçeye görevi süresince belki bir kere gelir ya da hiç gelmez. Size Bakan ayağınıza kadar geliyor. Ama sunduğunuz proje triportör. Vizyon meselesi bu, vizyon bu kadar.”

“ERİKLİ’Yİ TRAKYA’NIN BODRUM’U YAPACAKTINIZ, TOZDAN ÇAMURDAN GEÇİLMİYOR”

Keşan Belediyesi’nin Erikli’ye içme ve kullanma suyu projesine de değinen Şenol Yalı, projeyle ilgili olarak şu eleştirileri sıraladı: “Benim burada proje olarak niteleyebileceğiz, bir tane iş var. Erikli içme suyu hatlarının yenilenmesi. Doğrudur, bu bir projedir. Bu da zaten vaatleri kısmında yoktu. Ancak Erikli’yi, kooperatiften devralınca böyle bir proje çıktı karşılarına. Burada diyor ki, yılların sorunu çözüldü. Erikli suya kavuştu. Keşan tarihinin en büyük yatırımı 6 milyon lira. İyi güzel de arkadaş, bunun bedelini kim ödüyor? Erikli halkı tabiî ki. Ben de bir Erikli sakini olarak bu bedeli ödedim. Geçen günlerde enteresan bir şekilde fatura da geldi. Bu yatırımın bedelini eğer Erikli halkı ödedi ise alt yapısıyla elektriği ile nakil hattıyla. Bu su bedelini niye tekrar bu Erikli halkı ödüyor Keşan Belediyesi'ne? 3 yıl önce devir aldığımızda Trakya'nın Bodrum'u yapacağım ben Erikli’yi dediniz. Şu anda tozdan topraktan geçilmiyor. Yağmurda da çamurdan geçilmiyor. Kendisinin yazlığı var, yazlığına dair gitmiyor 3 yıldır. Dilerim gitsin orada bir gezinsin. Bir akşam ya da sabah yürüyüşü yapmasını isterim. Proje takibi yapılmamış, her tarafı patlıyor. İkide bir su kesiliyor. Oradaki insanların bana göre haklı bir gerekçeleri var. Diyorlar ki biz bunu da doğru bir şekilde dağıtımı yapıldığına inanmıyoruz bedelinin ödenmesinde. Çünkü aynı bu su hattından Yayla’ya da verildi. Erikli köyünün içerisine de verildi ama bunlar dahil edilmedi deniyor. Helvacıoğlu, Erikli ile ilgili Keşan'ın bütçesini ben Erikli’ye ayırmam diyor. Hemfikiriz ben de aynı düşüncedeyim. Ama Erikli’nin bütçesini de Keşan’a katmamak lazım.  Bana göre ayrı bir hesap açılması gerektiğini düşünüyorum Erikli ile ilgili. Çünkü yarın öbür gün yol problemi çıkacak, daha da büyük problem var. Arıtma problemi var. Şu anda Erikli Göleti büyük bir fosseptik çukuru oldu. Kanaldan doğruca Erikli sahiline geliyor ve insanlar orada denize giriyorlar. Bu çok son derece sağlıksız bir durum. Erikli’den ciddi bir su geliri elde edeceğimi düşünüyorum. Ayrı bir hesapta tutularak ileride yani önümüzdeki günlerde bana göre acilen olması gereken arıtma ve yollarla ilgili olan işlerde de kullanılması istiyorum.”

“KENT MÜZESİ PROJESİ, KENDİ VAATLERİNDE YOK. BENİM HAZIRLADIĞIM PROJE DOSYASINDA VAR”

Keşan Belediyesi tarafından esli devlet hastanesinin Kent Müzesi olarak restorasyon edilmesine de değinen Şenol Yalı; “Güzel bir proje. Ama bunun içerisinde yok bu proje. Bu proje, beğenmediği bunun içerisinde var. Seçim döneminde diyordum ya ben kopyala yapıştır diye onu yapıyorlar. Şu anda rahatsız mıyım? Hiç rahatsız değilim. Proje geliştirmek böyle bir şeydir” dedi.

“YÖRESEL PAZARIN YERİ YANLIŞ”

Yalı, Keşan-Erikli karayolu üzerine kurulan yöresel pazarın konumunu da eleştirerek şunları söyledi: “Biliyorsunuz burada Erikli yolu üzerinde açılışı görkemli büyük bir bedel harcanarak yapıldı. Ben hemen hemen yaz aylarında her gün sabah gidiyorum, akşam dönüyorum. İki tane arabayı yan yana görmedim. Yanlış bir proje ki proje bile değil doğru düzgün. Konteynırlar falan kondu. Kurulduğu yer yanlış. Yani sadece Erikli ve Mecidiye’ye giden insanlar görüyor. Oysaki bunu İzmir yoluna yani Çanakkale yolunda bir yer bulunup yapılabilseydi, hem yöresel ürünlerimizi hem oradaki insanlarımızın emeğini çok daha yerinde değerlendirebilecek idik. Bu da bir fiyasko bana göre.”

Şenol Yalı, tadilatı süren Keşan Atatürk Stadyumu’ndan 25-30 yıllık ağaçların söküldüğünü ve bunların Yeni Mahalle’ye dikildiğini ancak ağaçların hepsinin kuruduğunu iddia etti. Yalı, şöyle konuştu: “Yine Enez Kavşağı’nda yeni bir söküm yaptılar. Acil 112 Servisi yapmak için orada da ağaçlar söküldü. Onların da ne olduğu meçhul, onları da takip edeceğiz. Oysaki kendisi hemen belediyenin karşısında bizim kadın kolları başkanımızın Nermin ablamızın (Arhatır) evinin önünde ağaçla ilgili bir budama vardı ki derinden budanmış gerçekten ama o ağaç yemyeşil oldu şu anda.  Onu tam yarım saat süren basın açıklamasıyla işte biz fidan dağıttık, bunlar yeşil düşmanı falan diyerek, Cumhuriyet Halk Partisi’ni suçladı.”

“OSB’NİN ALTYAPISI BİLE BAŞLAMADI”

Yalı, Helvacıoğlu’nun şeffaflık söylemlerine karşılık bastırılan kitabın maliyetini halen açıklamadığını belirterek, Organize Sanayi Bölgesi konusunda da eleştirilerini sundu. Yalı şöyle konuştu: “Söylemlerine baktığımızda, projelerimizin, vaatlerin %85’ini gerçekleştirdim diyor. Dergide de bir tane proje yok. % 85’ini nasıl gerçekleştirdiniz? Gıda ihtisas Organize Sanayi Bölgesi en öncelikli görevimiz. Dediler. Bölgede işsiz genç kalmayacak ki seçim döneminde 5 bin tane gencimize istihdam sağlayacak diye söylendi. Şu anda sadece tapu devrini alabildik. Altyapısı falan da henüz başlamamış bir iştir bu. Aynı o 5 bin kişiye söz verirken seçim döneminde Çanakkale Köprüsü inşaatı başlamıştı. Orda da dedi. Köprü inşaatı bitti şu anda merak ediyorum kaç kişiyi götürdü orada işçi olarak çalıştırma şansı oldu?”

“SANAYİNİN YOLLARI İLK 100 GÜNDE OLACAKTI BİN 100 GÜN GEÇTİ”

Yalı, Helvacıoğlu’nu eleştirmeye devam etti: “Vaatlerinde pazar yeri dediğin böyle olur diyor ama aynı şekilde duruyor pazar yeri. Pazar yerinde çay içiyorduk, kahve dağıtıyorduk, çay dağıtıyordu falan. Yine bir proje yani olarak kabul edeceğimiz yaşam fuar ve festival alanı. Ben bilmiyorum duymadım yani çok sık takip etmiyorum. Siz eğer açılışlarına falan gittiyseniz beni uyarın arkadaşlar. Keşan Küçük Sanayi Sitesi yeniden canlanacak diyor. Burada da seçim sürecinde gezdiğimizde esnaf arkadaşlar bana da sordular, dediler ki; diye bana sordular. Ben yapmadım ya da yapamayacağım bir iş bununla ilgili gün vermek istemem ama önceliğimiz olur dedim. Kendi seçildi, 100 günün üzerinden bin 100 gün geçti.”

“YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR, SİYAETÇİNİN MUMU SEÇİME KADAR YANAR”

Keşan Belediyesi'nin sayfasında kaldırım işgallerine geçit verilemediği yönündeki paylaşımları gördüğünü belirten Yalı; “Yani bir denetimden geçirmişler. Keşan Belediyesi’nin Çamlıkent bölgesinde kaldırıma konteynır koydu. Ben bununla ilgili paylaşım yaptıktan sonra mesai başlar başlamaz buranın geçmişler icraatına. Bu da ayrı bir handikap mesela. Burada minibüs durakları gözükmüyor. Bu durak büfelerde işletme açtılar ama bölgedeki esnaflar da bundan son derece rahatsız. Yalancının mumu yatsıya kadar. Siyasetçinin mumu seçime kadar yanar. Helvacıoğlu'nun bunu bastırılmasında ki gerekçe, seçime az kaldı. Bir buçuk yıl. Yani atıp tutmakla olmuyor. Proje dediğiniz zaman onun bütçesini karşılayacaksınız.”

“ERİKLİ’DE KAÇAK İNŞAATLAR VE OTEL VAR”

Şenol Yalı, Keşan Belediyesi’nin imar uygulamalarını da eleştirdi. Yalı şöyle konuştu: “Enteresan şeyler oluyor imarla ilgili. Mesela kimse gidip artık proje çizip inşaat ruhsatı alıp inşaat yapmasına gerek yok. Cebinizde paranız varsa yani bir bedel ödemeye hazırsanız o bedeli ödeyin, inşaatınızı yapın. Mesela Erikli’de Yalı Caddesi üzerindeki bir bina geçen sene yıkıldı, eski bina. Yerine yenisi yapıldı, ruhsatsız. Yani gidiliyor, temel aşamasındayken mühür vuruluyor inşaata. Mühür bozuluyor. Bu suçtur. Bu mühür bozulduktan sonra inşaatın hemen hemen kabası bitiyor. Tekrar ceza yazılıyor encümen tarafından. Ciddi bir bedel ödeniyor fakat inşaat devam ediyor tekrar. Şu anda bitti inşaat. Yani o ödenen bedel karşılığı elde edilen rant çok daha yüksek. Ben sık sık her gün geçiyorum oradan. Ruhsata bağlı olarak o iş yapılamazdı. Yani şu anda 3 katlı bina yapıldı, iki katlı olan yere. Bundan 2-3 sene önce otel yapıldı Erikli’de. Şimdi bizim bir imar birimimiz varsa İmar Müdürlüğümüz varsa diyemez, mühürlenir olur. Mührü bozmanın bir cezası vardır. Oradan geçerken kafamızı çeviriyorsanız, o da ayrı bir şey.”

“YAPMAYI DA YIKMAYI DA BECEREMEDİ”

Yalı, Helvacıoğlu’nu, yıkılan eski köy garajı ve belediye binası konularında da eleştirerek şöyle konuştu: “Helvacıoğlu, bir şey yapamadığı gibi yıkmayı da beceremedi. Mesela köy garajı yapıldı. Üzerinden tam 24 ay geçti. O esnada orada durabilirdi esnaf arkadaşlar. Cumhuriyet Meydanı kent meydanında ne zaman kazma vurulacağını belli değil. Eski belediye binamız yıkıldı. Biliyorsunuz karot alındı, çürük dendi. Fakat bir yıldır boş bir şekilde duruyor. Eski belediye binasının olduğu yerde projesi nedir kafasında? Eğer proje yoksa niye yıkıldı? Eğer çürük deniyorsa Keşan Belediyesi'nin elinde çürük olan bina bir tek burası mıdır? Ki yıkama esnasında da benim büromun önünde burada her gün şahit oldum, esnaf malını zor kurtardı. O sıkıntıları sizler de yaşadığınız biliyorsunuz bir türlü yıkmayı da beceremiyor. Beğenmedikleri şu anki pazar yeri kompleksi yıkılmadan önce o esnada alternatif yer yapılmıştı. Esnaf yeni yapılan yerlerine taşındı. Ondan sonra yıkımı yapıldı. En azından onu örnek alabilirdi.”

“KENDİSİNİN DE BİR GEÇMİŞİ OLUŞUYOR”

Helvacığlu’nun sürekli “30 yıl” söylemlerine de değinene Yalı; “İkide bir eskiye işte 30 yıldır CHP zihniyeti 15 yıldır şudur budur diyor. Eskiyi bıraksın, şimdi kendisinin de bir geçmişi oluyor artık. Yani kendisinin de 3,5 yıllık belediye geçmişi var. 11 yıllık Ticaret Odası geçmişi var. Yani geçmişi kurcalamayı bıraksın, verdiği sözleri yerine getirsin. Bence kendisine de bir geçmiş geliyor” dedi.

“MECLİS’TEKİ AŞALAYICI KONUŞMALARI RAHATSIZ EDİYOR”

Yalı, Helvacıoğlu’nu, Belediye Meclisi’ndeki tutumlarından dolayı eleştirdi. Yalı, şunları söyledi: “Meclis toplantılarında daha çok muhalefetteki meclis üyesi arkadaşlarımıza, İYİ Partili ve CHP’li meclis üyesi arkadaşlarımıza da aşağılayıcı, yukarıdan bakan ve yüksek sesle bir konuşma şekli var. O beni şahsen çok rahatsız ediyor. İlk önce şunu bilsin, kendisi 20 oyla seçim kazandı ama hakaret ettiği meclis, ondan 800 tane fazla oy fazla aldı. Hani diyor ya beni halk seçti diye, o belediye meclisini de aynı halk aynı zarfın içerisine koyarak seçti. 800 oy fazla aldı kendisinden. Daha dikkatli konuşsun bana göre. İstanbul'da şehir hatları vapurlarındaki işportacı ağzıyla konuşuyor. Keşan Belediyesi tarihinde kötü bir iz bırakıyor kendisi maalesef. Bir de olayları artık şahsileştiriyor.”

“BİR ŞEY YAPMADIĞI İÇİN AGRESİF”

Yalı, konuşmasına şöyle devam etti: “Önümüzde bir buçuk yıl sonra tekrar bir yerel seçim var. Öncesinde bir genel seçim olacak. Ben şahsen kendisinin aday olup olmayacağı ki aday olacağını söylüyor ama hangi partiden aday olacağını şu anda belirlemiş değil. Ama ben kendisini çok iyi tanıyan birisi olarak her partiyle irtibat içerisinde olduğunu seziyorum. En azından onu söyleyeyim, bunu da zaman gösterecek. Tarihe not düşelim buradan. Kendisi agresif olmasının altında yatan gerçek, bir şeyler yapamıyor, pandemi diye bağlıyor, ekonomiye bağlıyor ama ekonomiye de iktidar olduğu parti zaten yönetiyor.”

“MECLİS KARARLARINA PARTİ GRUBU KARAR VERİYOR”

Şenol Yalı, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mehmet Aytaç’ın; “Su getirme projesinin de vatandaşların birtakım sıkıntıları olduğunu siz de söylediniz ki çok kereler basında çıktı. Bunlarla ilgili oy birliğiyle alınan meclis kararları var. Burada muhalefetin de sonuçta bu bağlantı bedellerinin tarifelerinin belirlenmesinde projenin oluşturulmasında, meclis kararlarıyla katkıları var. Mesela yine Erikli’de açılan imarlar var. Yine oy birliğiyle alınan kararlarla oldu bunlar. Daha önce Erikli’de ve Saros’da sahillerin Keşan Belediyesine kazandırılması konusunda muhalefetin ret oyu var. Devlet bunları kiralıyor biliyorsunuz. Bu reddedildiği için MUÇEV gibi vakıflar aracılığıyla şu an özel işletmeler oluştu sahillerde. Bunlara muhalefet ret oyu vermişti. Minibüs zamları konusunda da hukuksuz alınan zam kararları var. Muhalefet buna da oy birliğiyle evet demişti. Şunu demeye çalışıyorum, muhalefet grubu olarak doğru kararlar verildiğine inanıyor musunuz Keşan Belediye meclisinde. Çünkü sizin adaylığınız da yazılan meclis üyeleri. Bu konuda bir değerlendirme yapar mısınız?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: “Erikli’de oy birliğiyle karar alındı. Karar su getirilmesi noktasında o meclis toplantılarının olduğu yani 2 sene öncesinden bahsediyoruz. Sonrasında o proje gerçekleşti. O sıralarda Erikli’de su akmıyordu ya da akan su resmen tuzluydu. Kendim de yaşadığım için biliyorum son derecede kirli yani insanlar dişlerini dahi fırçalayamıyordu. Erikli’ye su getirilmesi ya da işte Kocaali’ye kuyu açılması da bana göre bir sıkıntı yok. Asıl ondan sonraki süreçte bana göre sıkıntılar var ki az önce dinlendirdim onu. Mesela işte 50 milyonluk bir proje ise öngörülen nüfus 5 bin ya da 6 bin ise o bedelin 6 bine bölünmesi bana göre yanlış. Az önce bahsettiğim gibi ayrı bir hesap açılması gerek. Çünkü yarın öbür gün yollar yapılacak. Yani yolların da bedeli yine insanlardan istenecek ve arıtma yapılacak arıtmanın da bedeli yine insanlardan istenecek ki. Bence de doğrusu bu. Yani Keşan bütçesinden oraya ayıramayacak. Ama şimdi bir su bedeli toplanmaya faturalar gelmeye başlandı. Mesela Yayla’dan rahatsızlıkları var. Eğer Yayla’ya su verildiyse ki tam bilinmiyor. Kimi verildi diyor, kimi verilmedi diyor. Eğer verildiyse Yayla’dan bir katılım bedeli ödemek gerekmiyor mu? Artı ilave imar açılan yerler Erikli’de. Yaklaşık sanıyorum 700-800 dönüm gibi bir yer bir yerden bahsediliyor işte orada ilave 20 bin nüfus. Bakın bu 20 bin nüfus diye bir şey yok. Bunu kimse bilmiyor. İlave açılacak olan alanın içerisinde yeşil alan da var, sosyal donatı alanları da var. Kaç kişilik nüfus geleceği belli değil. Erikli ile ilgili bana göre daha büyük problemimiz bizim şu. Erikli yazlık konut bölgesi. Biz orada arkadaşlar turizm yapmaya çalışıyoruz. Helvacıoğlu’nu bağlayan kısmı yıllardır İstanbul'a gidildi, tanıtıldı orası. Ama alt yapımız hazır değilken şu anda özellikle bayramlarda gelen nüfusu karşılayacak ne bir altyapımız var, arıtma anlamında ne suyumuz var. Yani orada direk hani tamam oy birliğiyle meclis karar verdi ama sonrası hiç dinlenmedi. Yani Meclis'e de sorulmadı o bütçeler oluşturulurken falan.”

“TEKRAR ADAY ADAYIYIM”

Yalı şöyle devam etti: “Şimdi meclisin oluşmasında benim şeyim olmuş olabilir. Olabilir değil, oldu. Fakat ben benden sonraki ilçe başkanı olan ve sonra da ilçe yönetimi ki Recep başkan ile grup toplantıları yapılıyor. O grup toplantılarında da arkadaşlar giriyorlar, ortak bir karar alıyorlar. Onlar karar defterine işleniyor, işlenmiyor bilmiyorum. Benim bu noktada gidip ya yanlış yapıyorsunuz, doğru yapıyorsunuz şeklinde hiçbir şekilde benim şeyim yok. Kendimce doğru bulmadığım şeyleri de bireysel olarak, yani daha yakın gördüğüm arkadaşlarla paylaşıyorum. Onu söyleyeyim açık yüreklilikle. Ama hepsine doğru diyemem ama yanlış da diyemem. Ama bana göre çoğuna katılıyorum. Burada sadece şunu değerlendirme doğru değerlendirmek lazım. Şimdi Helvacıoğlu’nu dinliyorsun, beni çalıştırmıyorlar diyor. Benim elimi kolumu bağlıyorlar diyor. Yani onun tarafından bakınca öyle bizim tarafımızdan bakınca da falan deniyor. Ya bunun dengesini kurmak zor bana göre yani? Grup toplantılarında alınan kararlar bunlar. Yani şimdi 12 tane CHP’li meclis üyesi varsa 12’si de aynı fikirle girmiyor ki oraya yani birtakım bir hiyerarşi var.  Yönetimin de aldığı bir karar var. Bunlar bir araya geliyorlar, değerlendiriyorlar.”

Yalı, “Tekrar aday mısınız?” şeklindeki soruya da; “Tekrar aday olmam son derece doğal benim. Yani 21 oyla seçim kaybettik. İnşallah partim önümüzdeki süreçte daha erken bir karar alır ve ön seçimin değerlendirilir. Geçmiş dönemde de hani keşke ön seçim olsaydı. Kasım ayında Aralık ayında aday olacak, yani sandıktan çıkacak arkadaşımız giderdi. Ama orada Mehmet başkanımız (Özcan) baştan aday değilim deyip sonradan fikrini değiştirip aday olunca sandık olayı kalktı. Burada atamaya gelince de süreç uzadı. Bir de İYİ Parti ittifakı vardı. Aday adayıyım. Onu söyleyeyim. Aday adayı olurum ama partim ne karar verir ya da işte örgütlerimiz burada Keşan üyelerimiz yani ön seçim olacaksa ne karar verirler bilemem.” Şeklinde cevap verdi.