Belediye Başkanı Helvacıoğlu, son zamanlardaki vurgularına bir yenisini ekledi.

Şu anki belediye binası için söylüyor bunu, diyor ki: “Ucube

Doğrudur değildir, haklıdır haksızdır tartışırız…

Ama bence buraya gelene kadar Keşan’ın asıl ucubesini gözden kaçırıyor

Neresi bu? Keşan Dörtyol Kavşağı

E şimdi nereden çıktı bu konu durup dururken diyebilirsiniz…

Sabah sabah moralim bozuldu çünkü…

Facebook’tan bir anılar bildirimi geldi…

5 yıl önce dün bir paylaşım yapmışım…

Keşan Belediye Meclisi’nin 2016 yılı Aralık ayı toplantısının haberini paylaşmışım…

Medya Keşan’da meclis toplantısı haber başlığı şöyle atılmış:

“Dörtyol kavşağına belediye meclisinden ret”

AKP’nin karayolları, 2015’te dörtyolda kavşak çalışmasına başladı.

Kimseyi dinlemedi, kimseye kulak asmadı…

Bilime ve planlamaya itimat etmedi…

İmarsız, ruhsatsız ve projesiz olarak ihale etti, dörtyol inşaatını tamamladı…

Sonra geldi belediyeden onay istedi…

Meclis, bunu o dönemin CHP ve MHP oyları ile reddetti

AKP ise kaçak inşaata “evet” demişti…

O gün Meclis toplantısında Belediye Başkanı Mehmet Özcan şunları söylemişti:

Burası ticari alan. Ondan sonra onaylı bir proje var. Ondan sonra ihale süreci. Ama maalesef Karayolları imar olmadan onaylı bir projesi olmadan ihale yapıyor. Gerekçe, proje hazırlanmasının çok uzun süreceği ve işlerin aksayacağı olarak belirtiliyor. Onaylı projesi olmadığı için imarı olmadığı halde inşaat yapılıyor. Ama örnek vereceğim ………….  yerini istimlâk edemediler neden? Onaylı projen yoksa istimlâk edemiyorsun. Küçükdoğanca Kavşağı’nı onaylı projesi ve imarı olmadığı için istimlâk edemediklerinden dolayı dümdüz geldi. Küçükdoğanca Köyü’nden Keşan’a gelmek isteyen bir vatandaş Tekcan Çiftliği’nin oradan dönerek geri gelmek zorunda. Keşan Belediyesi’ne verilen imar durumu ile buradakinin hiç ilgisi yok.” 

Meclis Üyesi Mithat Beyazoğlu ne demiş, bakalım:

Konuya bir yıl geriye giderek başlamak istiyorum. Kamuoyunda bir sürü bilgi birikimi ve kirliliği var. Herkes bir şey söylüyor. Sonuçta her şeyin altında da belediye zan altında kalıyor. Dörtyol Kavşağı’na geldiğimizde imalat tamamlandı. Biz bundan bir yıl önce komisyondaki arkadaşlarım da hatırlar. Karayollarına 13 tane soru sorduk bu olumsuzlukların nasıl biteceğini ve sona ereceğine dahil. Burada haftada 3-4 tane kaza oluyor. En kötüsü de belediyeye verdikleri planlarla imalat örtüşmüyor. Biz elimizdeki planları onaylasak da şu andaki fiili durum o planlarla örtüşmüyor zaten. Sorduğumuz 13 soruya 13 aydan beri cevap gelmedi. Bu onaylı proje olmayınca imalat devam etti ama hak kaybına uğrayanlar mahkemeye gitti. İmalatı durdurdular. Onlar da üzerine gidemediler. Benzer şey Küçükdoğanca olayında da var. Aslında bizim çok onayımıza ihtiyaçları yok. Bakanlık onayıyla bunu onaylayabiliyorlar. Resen onaylama hakları var. İşin en kötüsü siz onaylayın diyorlar. İşin muhatabı Keşan Belediyesi olacak. Trafik kazası oldu Allah göstermesin birileri öldü. Yanlış viraj yapıldı. Kim bu projeye onay verdi Keşan Belediyesi. Devlet baş edemiyor adamlarla biz nasıl baş edeceğiz? O civarda olanların hepsi Keşanlı insanlar. Sonuç olarak komisyonda da diğer arkadaşlarımız aslında benzer kaygıları taşıdılar. Olumlu görüş belirttiler ama kararı temize geçerken karara şerh koydular. Bunun gerekçesini de arkadaşlarımız açıklarlar.”

Yine o gün Meclis Üyesi Cengizhan Aktan da şöyle demişti:

2014 yılında gazeteci olarak ilk kez bunu gündeme getirdiğim zaman bu eleştiriler vardı bu yanlışlar vardı. Vatandaşların mağduriyeti görülüyordu. Ama ne hikmetse 2.5-3 yıldır belediye ve belediyenin görüşleri göz önüne alınmadan buralardan etkilenecek vatandaşların görüşleri göz önüne alınmadan inat edildi. Devletin ve milletin parasına yazık edildi. Kullanılabilir bir tarafı olsa belki planlara uydurulabilir ama bu durumda söz konusu değil.”

O dönem de meclis üyesi olan Ferudun Tümer ise toplantıda şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu yolu en çok kullananlardan biri olarak burası çok yanlış bir proje. Keşan’dan İpsala’ya dönerken özellikle büyük araçlarda yanında insan yoksa dönemez, 7 tane bakması gereken bir yer.”

Bilinsin, hatırlansın, unutulmasın diye yazdım bu cümleleri.

Özeti şu:

Karayolları, onaylı imar planı olmadan kaçak inşaat yaptı…

Bakanlığa da onaylatabilirdi ama topu belediyeye attı, ki…

Yarın öbür gün bir sıkıntı olursa… Belediye sorumlu olsun…

Burası ile ilgili ilk projelerde alt geçit olacağı herkes tarafından biliniyordu…

Kavşak düzenlenecekti ama görüş açık olacaktı…

Alt geçit ile transit geçmek isteyen geçecek…

İstemeyen, etraftaki tesislerden yararlanacaktı…

Ama bir gecede siyasi oyunlarla proje değişti…

Çin Seddi gibi bloklar, dört yolun tüm görüş açısını yok etti…

Sonuç ne oldu onu da yazalım…

Şöyle oldu…

Keşan, eski şehir devletler gibi bir uçtan diğer uca kadar…

Beton örtüyle, dış dünyadan koparıldı…

Dörtyol mevkiinde olmanın hiçbir avantajı kalmadı…

Milyonlarca liralık tesis kurban edildi…

Keşan’ın sosyal ve ticari hayatına en üst düzey katma değer sağlayan ticari alan…

Sistematik bir şekilde “hayalet kasaba”ya dönüştürüldü…

Orada çalışan ve şartları iyi olan onlarca Keşanlı insan…

Yerlerinden edildi… Birçoğu işsiz kaldı…

Kaza yaşanmayan kavşakta kazalar olmaya başladı…

Hatta inşaatın başındaki mühendislerden birine:

“Burada eski halinde kaza olmuyordu. Sadece bayram zamanları, o da yaz aylarına denk geldiği için zaman zaman sıkışmalar yaşanıyordu. Şimdi kazalar başladı” dediğimde..

Bana “İnsanlar, kaza yapa yapa öğrenecekler, alışacaklar buraya” dedi.

Kimse alışmadı…

Projeye şerh koyan dönemin bölge trafik istasyon amiri sürüldü

Dönemin AKP İlçe Başkanı bile “haklısınız” diyordu ama…

Haklılık, sorunu çözmüyordu.

Çünkü sorunu yaratan da onlardı…

Keşan kabuğuna hapsedildi…

Keşan’ın kalbine “hizmet” adı altında “hançer” saplandı…

O yılların Ticaret Odası Başkanı Helvacıoğlu, Keşan ticaretine vurulan bu darbeye sessiz kaldı.

Şimdi diyor ya; “Keşan’ın kaybolan yılları geri gelmez, Keşan’ın gelişimi engelleniyor” diye…

Haklı…

Keşan’ın kayıp yılları, geri gelmedi…

Keşan’ın gelişimi dörtyol inşaatı başladığı gün, durmaya başladı…

Keşan o günden beri köyleşmeye evrildi…

Şimdi Keşan’ın yollarını altın kaplasanız…

Yıktıklarınızın yerine “Burc Halife” falan da yapsanız…

Keşan’dan ne köy olur, ne de kasaba…

Yayla balıkçı barınağı, Saros FSRU, yollar, kavşaklar…

Gibi birçok ucubemizle yaşar gideriz…