Bir gözü gök mavisi bir gözü yeşil Keşan
Geç fark ettik Van Kedisi Gözlerin’i vesselâm
Saros ve Korudağ’dan aldığın göz renklerin
Doğal güzelliğinin simgesidir her zaman!
Unutma! Kültüründür seni böyle yaşatan!
Bundan 101 yıl önce Atam doğdu Samsun’dan
Mebusları toplayıp seslendi Ankara’dan
Dedi ki: İşgalciler atılmalı yurdumdan
İnönü ve Sakarya … Dumlupınar ardından
98 yıl önce kurtuldun tutsaklıktan
22 yılının 19 Kasımı’nda
Mihnet-i Keşan bitti oldun özgür bir Keşan
Yol azdı, ışık azdı, okul azdı o zaman
Dövenler çıkarırdı taneyi başağından
Siyah-beyaz günlerin yaşandığı o yıllar
Tozunla, rüzgârınla anılırdın çok zaman
Yastık-döşek içine doldururlardı saman
Karasaban yarardı toprakları karnından
Ve öküzler taşırdı ekini tarlalardan
Köylü vazgeçemezdi yağmur dualarından
Sığırlar su içerken çeşme yalaklarından
Yollar tezek kokardı sığırların ardından
Medeniyet özlemi ışırken lâmbalardan
Yokluk-kıtlık tüterdi evlerin bacasından
Yasa bu; bir gün güler doğru-dürüst çalışan
Sulara dizgin vurur bilimi mürşit alan
Tarlalar sırılsıklam sulanmaktalar artık
Senin çocuklarının yaptığı barajlardan
Oraklarla biçilen o cılız ekinlerin
Bire on alıyoruz şimdi başaklarından
Elli sene feyz aldık perde yıldızlarından
Yazlığı kışlığıyla tam on bir sinemadan
Deve güreşlerinden, renkli panayırlardan
Mis gibi meşe ve çam kokan dallıklarından
Bak halâ "gol!" sesleri gelir lise yanından
Düğünleri Şen ettik, türkülerle her zaman.
“Mapushane Çeşmesi yandan akıyor yandan”
“Mandaları karaman, kaybolursan aramam”
“Al meyveyi kopardılar dalından..”
“Dol karabakır dol”... “Makber”
“A be ana!..Niye verdin beni kalaycıya”
“At martini Debreli Hasan”
....Büyülerlerdi bizi söylendikleri zaman
Bir gözü su mavisi bir gözü yeşil Keşan!
Yeldeğirmen misali dönüp dursa da devran
Sonunda dize gelir, az(i)me dayanmaz zaman
Gün gelsin uçacağım diyordun ya bir zaman
Uçmayı beklediğin o vakit geldi, tamam!
İşte o gün bugündür, kalk artık otağından!
Demir Dağlar ardından nasıl çıktıysa atan
Kanatlan ufuklara Korudağ 0rmanı’ndan
Üretim adındaki o sihirli halıyla
Açıl dünyaya doğru, açıl açıl korkmadan!
Bak yol verdiler sana Muhacir Köy yanından
El ele tepelerin, Karanlık Dere…falan
Bağlan taa İstanbul'a, Avrupalara uzan
Atatürk'te birleşip, bilim rehber olunca
Nasıl âbat olurmuş suya hasret bir mekân
Göster çağdaş yüzünü dosta düşmana her an;
Topkeşan...Celep Keşan
……ve de Mihnet-i Keşan!