SONGÜL KONAR

Keşan Kent Konseyi Başkan Yardımcısı ve Kent Konseyi Çevre Grubu Sözcüsü Hasan Karagöz, ÇED Olumlu raporu için halkın tepkilerinin yok sayıldığının altını çizerek Çevresel Etki Değerlendirme İzin Denetim Genel Müdürlüğü’nden çıkan bu olumlu raporun durdurulmasını talep eden bir dava açacaklarını belirtti.

“ARTIK FSRU İLE YATAR-KALKAR DURUMA GELDİK”

Artık FSRU ile yatar-kalkar duruma geldiklerini, gerçekten Keşan ve Trakya’nın geleceği açısından önem arz eden bir özelliğe sahip olduğu için, bu konuyu kenara koymak gibi bir pozisyonumuz olamayacağını ifade eden Karagöz, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Ne olacaksa olsun deme şansımız da olamaz. Dolayısıyla uzun soluklu bir mücadeleyi ve halkın tüm tepkilerini yok saydılar. Hiç tepki gösterilmemiş gibi halk da onay veriyormuş gibi bir algı oluşturuldu. ÇED olumlu raporu verildi. Bu yüzden bizim yapabileceğimiz tek bir şey kaldı; Çevresel Etki Değerlendirme İzin Denetim Genel Müdürlüğü’nden çıkan bu olumlu raporun yürütmesinin durdurulmasını talep eden bir dava açmak. Bu dava sayısı ne kadar çok olursa o kadar çok anlamlı olacaktır. Avukat da hazırlıklarını yaptı. Bugün saat 10.00’da Keşan Adliyesi önünde toplu kitle katılımıyla basın açıklaması yapacağız. Bu yürütmenin durdurulması ve iptal talepli davamızı açacağız. Sayının ne kadar olacağını bilmiyorum fakat en azından şunu biliyoruz; davacılar arasında kaç üyesi olduğunu bilmiyorum ama Mecidiye Turizm Güzelleştirme Derneği var. Erikli Sahili Turizm ve Geliştirme Kooperatifi var. Tüzellik olarak 5 bin küsur üyesi var, 4 bin 300’ü kayıtlı ve diğer üyelerini de kattığımızda 5 bin 200 civarında üyesi oluyor. Bireysel olarak dava açanlar da var, bunlara ek olarak 5 bin kişi adına da dava açılacak.”

“‘BEN DUYMADIM’ DİYEBİLECEK BİR DURUM OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Konunun son derece önemli olduğunu vurgulayan Karagöz,Alabildiğine bir duyarsızlık olduğunu bugünden söyleyebiliriz. Enez’den Adilhan’a kadar, sahilde evi olanların büyük çoğunluğuna çeşitli yöntemlerle duyuruldu. Site yönetimlerine duyuruldu, onlar aracılığıyla başka kitlelere de duyurmaya çalıştık. Whatsapp aracılığıyla kitle iletişim kuruldu. Biz farklı araçlar kullandık. Defalarca basın toplantısı yaptık, sosyal medya aracılığıyla duyurmaya çalıştık. ‘Ben duymadım’ diyebilecek bir durum olmadığını düşünüyorum. Olsa da azınlıktadır ama duyarlı davranma ‘bana ne’ tavrı ile yarıştırıldığında duyarsızlık önde gidiyor. Oysaki birçok kişinin bu bölgedeki sahil kesimlerinde yazlıkları var. Bugün bu yazlıkları satma durumu ortaya çıksa her biri 300 bin-500 bin gibi bir para talep eder. Bu FSRU Limanı gerçekleştiği takdirde 5-10 sene sonra bu yazlıklarını 50 bin TL’ye zor satarlar. Çünkü ne Saros kalacak ne de Keşan’dan aşağıya Enez’e doğru bir hayat kalacak.” dedi.

“NE KORUDAĞ KALIR, NE TARIM ARAZİLERİ KALIR, NE KÖYLER KALIR”

Burada gizlenen beyaz ürün boru hattını söylediklerini ve beyaz ürün boru hattı projede de tam olarak detaylı anlatılmadığını ifade eden Karagöz sözlerini şöyle sonlandırdı: “BOTAŞ, beyaz ürünü, motorin, gazyağı ve benzin olarak tarif ediyor. Bunlar çok ucuz nakliyeler. Rahat bir ulaşımla oradan buraya girdiğinde ve ÇED Olumlu raporunu iptal ettiremediğimiz takdirde bu tesis yapılırsa önü açılmış olur ve ondan sonra orada çeşitli petrokimyadan boya sanayine kadar her türlü fabrikanın önü açılmış olur. Ne Korudağ kalır, ne tarım arazileri kalır, ne köyler kalır. Çocuklarımız da torunlarımız da kanser olmaya aday kişiler haline gelirler. Bu gerçekliği görerek Keşanlıların bugün saat 10.00’da duyarlı davranacaklarını, en azından basın toplantısına destek vereceklerini düşünüyorum. Sonrasında yaygın bir kampanya yürüteceğiz, bunun mali boyutu bir hayli yüksek. Dava Danıştay’a açılacak, Danıştay buraya bir bilirkişi gönderecek, en az 7 kişi geleceğini tahmin ediyoruz. Biz de alternatif bilirkişilerimizi karşılarına çıkaracağız. Bu bilirkişinin maliyeti 40-50 bin civarında oluyor. Enez’den Adilhan’a kadar sahili düşündüğümüzde çok büyük bir para değil. Bunun büyük bir kısmı zaten taahhüt edildi, üstesinden gelinecek ama destekleriniz gerekiyor. Bugün saat 10.00’da sizlerin aracılığıyla da çocuklarına, torunlarına karşı duyarlı, geleceğine karşı sorumluluk taşıyan ve yüreğinde hisseden ve ayrıca içinde doğa ve temiz çevre sevgisi olan herkesi bekliyoruz. Teşekkür ederim.”