KEŞAN’A BUNDAN SONRAKİ YATIRIMINIZ TIMARHANE OLSUN!

Abone Ol
İlahi vatandaşım... Ne olacakmış bu Keşan’ın hali? Ne huzurları kalmış ne de afiyetleri... İstanbul’dan gelen misafirleri 2 saatte Keşan ilçe sınırına giriyormuş, ilçe sınırından şehir merkezine gelişleri de 45 dakikayı buluyormuş!.. Bu 45 dakikalık mesafede de ya araçların lastiği patlıyormuş ya da cıvataları yerinden oynuyormuş!.. Binbir cefayla misafirlerini getirdikleri evlerinde, malum hava sıcaklığı nedeniyle pencere açtıklarında ise, konuklarına toz banyosu ikram ediyorlarmış... Ne mutlu size! Birkaç saat içinde başka nerede görebilirler bu kadar güzelliği misafirleriniz sorarım size!.. Bu yakındıklarınızın hepsi Keşan’ımızın doğal güzellikleri!.. Yıllardır çukur olan yollarımız artık efsanevileşti!.. Otomotiv sektörünü güçlendirdi, sanayi esnafının can damarı oldu... Sağlık sektörü de ivme yaptı... Maşallah bel fıtığı hastalığı olmayan insan kalmadı... Kırık, çıkık, çatlak vakaları da arttı... İşçiler çukur açıp kapama konusunda uzmanlaştı!.. Kepçe ve iş makineleri o kadar aşina oldular ki, neredeyse insan gücü olmadan çukur açıp kapayacak kıvama geldi!.. Hele hele kaldırım konusundaki uzmanlığımız dillere destan... Keşanlı olmayan biri gelmiş, sanki çok marifetmiş gibi Keşan merkezde birbirinin aynısı (bir örnek) kaldırım aramış... Tevekkeli ona rahat batmış!.. Bu kadar zahmete katlanmadan önce soraydı bana, ‘Birbirinin aynısı kaldırım mı?! Aynı kaldırım üzerinde kaç model taş olduğunu!’ anlatırdım ona... Hatta, bir kaldırımın onarılmasında kullanılan çeşit çeşit taşların yanısıra, bir de betonla yapılan yamaların sırrından da bahsederdim meraklıya!.. Daha ne cevherler var Keşan’ımızda... Anlatmakla bitmez vallah!.. Yeni yeni kaldırımlar yapıldı Aşağı Zaferiye Mahallesi’ndeki sokaklara... Bir yetkili de gelip, alıcı gözle incelemeyi aklına getirmedi mi acaba? Kaldırımların biri havada, diğeri karada!.. Kiminin taşları içeri göçmüş, kimisi menopozlu kadınlar gibi ‘çok sıkıldım, çok daraldım!’ deyip 5 parmak yukarı çıkmış... Kimi göbekten patlamış, kimisi sıcaklara dayanamayıp hamamda bayılan karılar gibi ortalığa yayılmış!.. Yeni yapılan parke taşı kaldırımların üzerine dökülen kumdan dolayı ilk etapta fark edilemeyen bu şahane işçilik, ne zamanki rüzgar esmiş, peruk düşmüş ve kel görünmüş, işte o zaman ortaya çıkmış!.. Ama işi alan ilgili taşeron firma da çoktan atı alıp Üsküdar’ı geçmiş... Neyse canım... Seneye kısmetse, yeni kaldırım yapacağız inşallah! Asfalt şantiyemiz ve bol bol işçimiz olduğu için yollardaki çukurları kapatamıyoruz ama, kaldırımlar nasılsa ihale yoluyla yapıldığı için çabucak kotarıyoruz vallah! Para ganiyle Belediyemizde be ya... Ne kadar performansı düşük(!) işçi varsa alimallah bir çırpıda işlerine son veriyoruz, yerlerine performansı yüksek işçiler alıyoruz... Hadi hayırlısı... İnşallah ne çukurlu yolumuz kalacak ne de tozumuz, çamurumuz... Bu strateji ile hayırlısı, Keşan’da CHP’li Belediyenin son yılları... Sizden ne köy ne de kasaba olmayacağını vatandaşım anladı... Yerel seçim bitti sizde curcuna bitmedi... Seçilmişler olarak hâlâ siyaset peşinde koşacaksanız, hizmet üretmeye ne zaman kafa yoracaksınız? Çok zeki değilim akıl vermiş gibi olmayım ama, bir tavsiyede bulunayım dedim kulağınıza küpe olması açısından... Çünkü bana gelen telefonlardan anlaşılan, Keşan’da hizmet alma yönünde yaşanan sıkıntı nedeniyle insanlar yakında başında huniyle gezmeye başlayacaklar!.. Akıllı insanlar derdini anlatamıyor, delirip de sorunlara çare arayacaklar!.. Bundan sonraki yatırımınızın Keşan’a tımarhane olması dileğiyle, saygılar...