<p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">SONGÜL KONAR</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Şubat ayının 2. Yarısından itibaren yavaş yavaş azotlu gübre atımları gerçekleşeceğini söyleyen <b>Küçük</b>, <b><i>“Hava sıcaklıkları Şubat ayının 2.haftasından sonra artıyor, 8-10 dereceyi geçtiğinde, iki üç gün içinde atılmalı. Soğuk dönemde atılan ürenin faydası olmaz. Toprak donduğunda azotu içine alamadığı için havaya uçuyor. Çiftçi de gübreyi attığında istediğini alamıyor. Hava sıcaklıkları eksilere düşmediğinde azot toprakta hareket eder. Ürün büyümüyor ama kök gelişiyor. Atılan ürenin faydası kök gelişimini daha iyi faal hale sokuyor. Bunun faydası Nisan veya Mayıs ayında, yağışsız geçen dönemde kök yapısı sağlam olan buğdaylarda oluyor. Şubatın son haftası veya iklime göre Martın ilk haftası ürenin atılması gerekiyor. Daha sonra Mart sonu gibi nitrat dönemi başlıyor. Martta hava sıcaklığı arttığı için buğdayın gelişimi artıyor. Üre gübresinin özellikle bölünerek atılmasının faydasının çok olduğunu söylüyoruz.”</i></b>dedi.</span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“ÇOK GÜBRE VERİM DEĞİLDİR”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Çiftçinin üreyi çok atmaması gerektiğini vurgulayan <b>Küçük, </b>sözlerini şöyle sürdürdü:<b> <i>“Ürenin çok atılması yanlış, çok atıldığı zaman saptaki elastikiyeti kaybedip buğdayın yatmasına ve mantari hastalıklara neden oluyor. Çok gübre verim değildir. Tıptaki deyim gibi ‘az zehir ilaçtır, çok ilaç zehirdir’. Yani az gübre faydalıdır, çok gübre zararlıdır. Çiftçinin buna dikkat etmesi gerekir. Bu nedenle buğday cılız büyüyor. Cılız olduğunda istediğiniz kadar atın istediğiniz verimi yakalayamazsınız.” </i></b></span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“33 NİTRATTA PATLAMA OLDUĞU İÇİN YASAKLANDI”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">33 lük nitratın patlamasından sonra yasaklandığını belirten <b>Küçük</b>, sözlerini şöyle sonlandırdı:<b><i> “Nitratta da sadece 26 lık nitrat kaldı çünkü 33 nitratta patlama olduğu için yasaklandı. Azot dengeli atılırsa 26 lık nitratta faydası görülür. Nitrat döneminde gübre iyi atılırsa hava yağışlı olmadığında nitratın hiçbir faydası görülmez. Çiftçiler eğitimlerde pek istekli değiller. Fazla ilgi ve alaka yok. Herkesin bu konuda gayret göstermesini, bilinçli bir şeyin yapılmasını istiyoruz. Çiftçi dikkat ederse üründe verim ve kalite artışı sağlanacak. Bilinçli yapıldığında gübreden ve zamandan tasarruf ediliyor. Tarım danışmanları olarak faydamız, onun verimini ve kalitesini biraz daha arttırmak.”</i></b></span></span></span></p>