Sonay CAN

31 Mart – 6 Nisan 2014 tarihleri arasında 50’ncisi kutlanmakta olan Kütüphane Haftası programı dün gerçekleştirildi. 

30 Mart 2014 Pazar günü yapılan Yerel Yönetim Seçimleri sonrasında da 31 Mart 2014 tarihinde okulların kapalı olması nedeniyle, etkinliğin dün yapıldığı bildirildi.

İlçe Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen ve saat 14.00’te başlayan etkinliğe; Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı, Keşan İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Bülend Dizdaroğlu, Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Altın, resmi daire amirleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.




KÜTÜPHANENİN BAŞARI GRAFİĞİ HER GEÇEN YIL ARTIYOR

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Dizdaroğlu, halk kütüphanelerin bilginin düzenlenmesi, saklanması,aktarılması, kültürel hayata katkı sunması yanında, ekonomik ve toplumsal yarara dönüştürülmesinde, ayrıca bireysel yaratıcılığın en üst düzeyde geliştirilmesinde potansiyeli olan ve olması gereken toplumsal kurumlar olduğunu belirterek, bu yıl 31 Mart-06 Nisan tarihleri arasında kutlanmakta olan 50. Kütüphane Haftası’nın ana temasının Hayat Boyu Kütüphaneler olarak belirlendiğini söyledi. Bülend Dizdaroğlu, şöyle dedi: “Halk kütüphaneleri, hiçbir ayrım yapmaksızın bireylerin eğitim, kültür ve boş zamanlarıyla ilgili bilgi gereksinimlerini ücretsiz biçimde karşılayarak, bulunduğu yörenin kalkınmasına katkıda bulunan demokratik kuruluşlardır. UNESCO Halk Kütüphanesi Bildirgesi’ne göre, bilgiye yerel geçiş kapısı olan halk kütüphanesi, yaşam boyu öğrenme, bağımsız karar verme ile bireylerin ve toplumsal grupların gelişmesi için temel ortam sağlayan bir kurumdur”(UNESCO, 1995, s. 144). Aynı Bildirge’de (UNESCO, 1995, s. 145) halk kütüphanesinin görevleri; okuma alışkanlığını ve eğitimi destekleme, kişisel gelişim için fırsatlar sağlama, kültürlerarası diyalogu geliştirme, bilgi ve bilgisayar okuryazarlığı becerilerini geliştirme, bireysel ve kendi kendine eğitimi destekleme olarak sıralanmaktadır. Aslında yaşam boyu öğrenme halk kütüphanelerinin ortaya çıktığı günden bugüne söz konusu olan bir kavramdır.

Van Fleet (1995) halk kütüphanelerini; yaşam boyu öğrenme için hiçbir ayırım gözetmeden toplumun her kesimine hizmet verecek öncelikli kurumlar olarak kurulmuş ve halen bu amaçla varlıklarını devam ettiren kurumlar olarak ifade etmektedir. Önemli yerel öğrenme merkezleri olan halk kütüphaneleri bağımsız öğrenme becerilerini geliştirmeleri konusunda da bireylere olanaklar yaratır ve destek olurlar.

Yerel öğrenme ortamları ile küresel bilgi kaynakları arasında bir kesişim noktası olan halk kütüphaneleri, kullanıcılarına yol göstermeleri, onlara kaynakların niteliği ve bilgi arama konusunda eğitim vermeleri açısından yaşam boyu öğrenmenin başlatıldığı ve sürdürüldüğü merkezlerdir. Bu nedenle kütüphaneciler örgün ve yaygın eğitimi destekleyen kaynakları yönetmek ve kullanıcılara sunmanın yanında, onların bilgi gereksinimlerini ortaya koymak ve bu gereksinimlerini nasıl karşılayacaklarını öğretmek konusunda da sorumluluk taşımaktadırlar. Bilgiye erişimi öğretmek halk kütüphanesinin öncelikli işlevlerinden birisidir.”

ÜLKE ÇAPINDA ÖRNEK KÜTÜPHANE: KEŞAN

Dizdaroğlu, sözlerini, Keşan İlçe Halk Kütüphanesi’nin her yıl artan başarı grafiği istatistiklerini açıklayarak, şöyle sonlandırdı: “Kütüphanemizin 2006-2013 yılları istatistiki verilerine göre;

Kütüphanemizde ödünç verilen kitap sayısı  2006 yılında 8 bin 850 iken 2013 yılında 40 bin415’e yükselmiştir. Artış oranı % 357’dir. Üye sayımız 2006 yılında bin 108 iken, 2013 yılında 3 bin 106‘ya yükselmiş artış oranı %180’dir. Kitap sayımız 2006 yılında 21 bin 341 iken, 2013 yılında 36 bin564’ e ulaşmış, artış oranı %71’dir. Okuyucu sayımız 2006 yılında 31 bin 514 iken, 2013 yılında 65 bin 874 e yükselerek, artış oranı %109 olmuştur. Yaşam boyu öğrenme, halk kütüphanelerinin çağdaş yüzünü yaratmaya ve yansıtmaya yardımcı olmaktadır. Bu vesileyle 50 Kütüphane Haftasının şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını ve gelecekte; daha çok okuyan bir toplum olmamız dileğiyle, saygılar sunarım.”


DINKIRCI: BİLGİYE ULAŞMANIN TEK YOLU KİTAPTIR

Daha sonra söz alan Bekir Dınkırcı, artık dünyada bilgi ve bilişime ulaşmanın ve bunu geliştirmenin yolları olduğunu belirterek, bunun da öznesinde kitap okumak geldiğini söyledi. Bekir Dınkırcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulunduğumuz seviyeyi kesinlikle yeterli görmüyoruz. Bir takım oyunu oynuyoruz 7’den 77’ye tüm kesim ve kesitlerle sürekli okul öncesi eğitim, ilk, orta ve lise çağındaki öğrencilerimize yönelik kitap okuma alışkanlıklarının yaygınlaştırılmasıyla ilgili programlarımız var. Biraz daha ivmelendirerek bu süreci artan oranlı bir şekilde devam ettirmek zorundayız.

Özellikle ilkokul çağıyla birlikte başlayan süreç var ki o altın çağdır. çocuğun kişilik gelişimini okul öncesi eğitime entegre bir şekilde yansıtabilirsek biz bu işi çözeriz.

Dünyada hiçbir kalkınma sebepsiz değildir. Bir Japonun yılda 25 kitap, bir Fransızın 10 kitap, 6 Türk’ün ise 1 kitap okuduğunu hatırlatmak isterim.

Özellikle istirhamım kütüphane müdürlüğümüz, milli eğitim müdürlüğümüz, okul müdürlüklerimiz ve okul aile birliklerimizden kitap okuma saatlerimizin yaygınlaştırılabilmesi, mümkün olduğu kadar özellikle çocuk annesinin, babasının, öğretmeninin, müdürünün, Kaymakamının kitap okuduğunu görecek. Bu tarz yönlendirmenin çok etkili olduğunu görüyorum.  Çünkü kitap okuyan insanın muhakeme yeteneği gelişiyor. Kitap okuyan çocuklar sınavlarda çok daha başarılı oluyor. Programa emek, destek ve katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

EN ÇOK KİTAP OKUYANLARA ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Daha sonra 2013 yılında yetişkinlerde en çok kitap okuyan Kadir Akyel, Birsen Şen, Sultan Yalçın çocuklardan Ece Güven, Atahan Özdemir, okul öncesi Ada Yumuşak’a çeşitli ödüller verildi. Etkinlikte son olarak Keşan RAM (Rehberlik ve Araştırma) Müdürü Ayşe Öz tarafından, “Kitapların Çocuk Gelişimine Katkısı”  konulu söyleşi yapıldı.