Bu yazımı yazarken sigara kullanmama rağmen hüzünle yakmak geldi içinden. Bizim türkülerimizin acı tatlı birer öyküleri vardır. Kimi sevda, kimi gurbet, kimi özlem, ayrılık, acı ve gerçekleri anlatır. Başlıkta yazdığım “Birer cigara yakalım mı?” Batan Dumlupınar denizaltısında şehit olan kahramanlarımızın son sözleridir. Devamında “Vatan Sağ olsun”. 4 Nisan 1953, saat 02.15 Çanakkale Nağra Burnu açıklarında İsveç bandırmalı Naboland şilebi iki çarpışma sonucunda 85 kişilik mürettebattan 59’u hayatını kaybedebiliyor. Geri kalan 22’si torpido bölümünde mahsur kalıyor. Akıllarına telefon şamandırasını su yüzeyine fırlatmak geliyor bu sayede irtibat sağlanıyor. 22 kişiyi kurtarmak için seferber olanlar uyarıda bulunuyor. “Oksijeni idareli kullanmak istiyorsanız, şarkı türkü söylemeyin ve sigara kullanmayın” fakat umutlar tükendiğinde yukarıdan aldıkları anons “Türkü söyleyebilirsiniz ve sigara içebilirsiniz” o 22 kişi şu türküyü söyler.

Ah bir ataş ver cigaramı yakayım

Sen sallan gel ben boyuna bakayım

Uzun olur gemilerin direği

Ah çatal olur efelerin yüreği

Yanık olur anaların yüreği

Vur ataşı gavur sinem ko yansın

Arkadaşlar uykulardan uyansın

Uzun olur gemilerin direği

Ah çatal olur efelerin yüreği

Yanık olur anaların yüreği

Denizcilerimizin ruhu şad olsun.

Bir sigara da GARA’da şehitlerimize rahmet diledikten sonra yakmak geldi içimden.