HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Keşan'a bağlı Çamlıca Köyü’nde, Antik Dönem ve Orta Çağ’dan kalma bir gelenek olan 'Bocuk Gecesi’, geçen Cumartesi akşamı çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Çamlıca Köyü Muhtarlığı, Çamlıca Kültür ve Turizm Derneği ile Korudağ Doğal Yaşam ve Çevre Derneği tarafından 'Bocuk Diriliş' temasıyla bu yıl 14'üncüsü düzenlenen ‘Bocuk Gecesi’, Çamlıca Kültür ve Sanat Evi bahçesinde gerçekleştirildi. Geceye Trakya Üniversitesi Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokulu ve Keşan Meslek Yüksekokulu öğrencileri ile çok sayıda kişi katıldı.

Bu yıl ilk kez farklı bir konseptle hazırlanan etkinliğin teması ise 'Bocuk Diriliş' olarak adlandırıldı. Türk Patent Enstitüsü’nce ’Çamlıca Bocuk Gecesi’ olarak tescillenmiş olan etkinlikte, Antik Dönem, Ortaçağ ve bölgenin etkileşim içinde bulunduğu diğer kültürlerin izlerini taşıyan kareografiler ve gösteriler sahnelendi. Sakarya'dan gelen Nevidans Sahne Sanatları Topluluğu da bocuk geleneğini anlatan bir gösteri sundu. Gecede, katılımcılara kış aylarına özgü kabak tatlısı da dağıtıldı. Yüzlerini boyayan, maske takan ve pelerin giyen gençler, bazı evlerin camlarına vurarak, bakanları korkuttu. Katılımcılar, ateş yakılan varillerin başında DJ performanslarıyla doyasıya eğlendi. Etkinlikte, ressam Şule Küçükoğlu'nun 'Bocuk Gecesi' için özel olarak hazırladığı 'Renklerin Büyüsü' adlı resim sergisi açıldı. Bu yıl ayrıca gelen konukların ihtiyaçlarına yönelik olarak Çamlıca Köyü'nde yetişen el ve ev yapımı yerel ürünlerden oluşan mini bir pazar yeri de kuruldu.

Gecede konuşan Çamlıca köyü Muhtarı Arif Büyükyatıkçı, “Hepiniz 14’ünsünü düzenlediğimiz ‘Bocuk Gecesi’ne hoş geldiniz. Güzellikleri bize yaşatan 2 derneğimiz ve genç arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” dedi. Daha sonra “Bocuk Gecesi”nin tescil belgesi Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu tarafından Arif Büyükyatıkçı’ya verildi.

BU AKŞAM FARK YARATIYORUZ

Mustafa Helvacıoğlu ise etkinle Keşan'ın fark yarattığını ifade ederek, “Bu akşam fark yaratıyoruz, 14'üncüsü yapıyoruz. Antik Çağ'dan gelen geleneği hep birlikte yaşıyoruz. Özünde kabak tatlısı var. Kışın en soğuk akşamında ‘Bocuk Gecesi’ diğer adı koloda gecesi olan bu etkinliği gerçekleştiriyoruz. Bu gecenin geçmişten geleceği miras köprüsü olmasının en önemli nedeni; kışın en soğuk akşamında herkes kabak tatlısı pişirir. Onu yemeyenler ‘Yemezseniz bu kış kötülükler gelir’ derlerdi. Bu yüzden kabak tatlısı yerdik. Grabuna köyü olan Çamlıca’da Trakya’nın Balkanlar ve Rumeli’den gelen geleneğini 2 derneğimiz yaşatmaya gayret gösteriyor. Her düşünceden, her yaştan insan var. Çanakkale’den İstanbul’dan gelen misafirlerimiz var. Ortak geçmişimize sahip çıkmak için bir aradayız. Geçmişte bu geceyi ulusal çapta yanlış anladılar. Bu bir gelenek. ‘Cadılar bayramı’ kavramını ortadan kaldırmamız lazım. Kabak tatlısının yapıldığı en soğuk gecenin olduğunu öne çıkarmamız gerek. Yaşam tarzımızı ortaya koyan bu manevi unsurları yaşatmamız lazım. Keşan TSO olarak; Yenimuhacir beldesinde ‘Keşkek Günleri’ni, Yeni Karpuzlu beledisinde de ‘Kaçamak Günleri’  geliştireceğiz. İpsala Pirincimizin markalaşma sürecinde hep birlikte olduk. Kel Aliço Güreşleri’ni yaptık. Çamlıca’da ‘Bocuk Gecesi’ni gerçekleştiriyoruz. Geleneklerimizi, atalarımızdan kalan örf ve adetlerimizi geleceğe taşımak adına bu geceyi oda olarak tescilledik. Sizler bu geceyi var eden kişilersiniz. Biz yöneticiler olarak katkı vermek zorundayız. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.

BU TÜR GÜZELLİKLER ŞEHRİN MARKASIYLA AYAKTA KALIYOR

Mustafa Helvacıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Muhteşem işler çıkarılmış. Etkinlik kapsamında bu pazar ziyaret edilmeli. İpsala Pirinci standından bir ikram alın. Bu güzelliği yaşatanlara teşekkür ederim. Bu tür güzellikler şehrin markasıyla ayakta kalıyor. Kabak tadı vermeden bu güzelliği yaşatmaya devam ediyoruz.”

Helvacıoğlu, konuşmasının ardından Türk Patent Enstitüsü tarafından onaylanan Edirne Turizm İl Müdürlüğü’nün envanterine giren Bocuk Gecesi'nin tescil belgesini Büyükyatıkçı’ya teslim etti.

BOCUK GECESİ

Türk halk kültürüne ait gecede her evde mutlaka kabak pişiriliyor, bunun yanı sıra ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yeniliyor. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede, gençler çarşaflara bürünerek komşularını 'Bocuk geliyor' diye korkutuyor. 'Bocuk' diye adlandırılan varlığın beyazlar içinde, insan görünümünde gezdiğine ve kabak pişen eve gelip kötülük yapmayacağına inanılıyor. Bocuk Gecesi'nin, kış mevsimindeki en sert gecenin simgesi olduğu, bu gece suya atılan tahtanın, sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağı varsayılıyor.