AYŞİN SEÇİL GEZER

Türkü repertuarlarını her yıl genişlettiklerini aktaran Velioğlu, “Her yıl repertuarımızı değiştirdik ve genişlettik. 20 yıl sürdü. Şimdi dernek yönetimi olarak; ben pek taraftar değildim ama dediler ki söylenen türkülerden seçme yapalım. Sonuçta 25 tanesini seçeceğiz. Biz, bu 20 yılda 500 tane kadar türkü söyledik. ‘Onlardan seçme yapalım’ dediler ben de ‘tamam öyleyse’ dedim. Öyle yapıp 25 tanesini seçeceğiz. Yeni sezonda koroya, solistlere bunları öğreteceğiz. Ama tabi bunları öğretebilmek için önce kendimizin onları hatırlaması, sazların çalması gerekiyor, onunla uğraşıyoruz.” dedi.

DERS VERİP YARDIMCI OLUYORUZ

Müzik dersi almak isteyenlere özel ders verdiklerini kaydeden Velioğlu, “Bunlar çeşitli yaşlarda olabiliyor. Konservatuara, güzel sanatlar liselerine hazırlanan çocuklar da bize başvuru yaparlarsa ders verip yardımcı oluyoruz. Bu arada derneğimiz Keşan Belediyesi ile ortaklaşa bir kararla ofisimizin bitişiğini Keşan Belediyesi Sanat Odası olarak düzenliyoruz. Belediye Başkanımız da, yönetimi de bir yazı ile o odayı düzenleme görevini resmi olarak bize verdi. Tabi bu düzenleme için bize bir ücret ödenmiyor, öyle bir şey yok. Biz kendimiz ‘böyle bir şey olursa iyi olur’ dedik. Ne işe yarayacak derseniz; bizim koro çalışmalarını orada yapacağız. Burada ses düzenini kuruyoruz, hazırla, topla derken zor oluyor. Ayrıca bazı gruplar oluşuyor, gençler grup oluşturuyorlar 3-5 kişilik, onlar için çalışma yeri olacak orası. Böyle bir yeri düzenlemek için de maddi bir şey gerekiyor, kolay değil. Elimizdeki ses düzeni zaten emanet, ya belediyenin ya kendimizin yeni bir ses düzeni olsun, kurulsun istiyoruz ama bunlar hep paraya bağlıdır. Belediye maddi olarak zor durumda, o yüzden bunu isteyemiyoruz şu an. Ama olduğu kadarıyla gençlere, gruplara gerek müzik yapmak, gerek şiir dinletisi, gerek tiyatro çalışması, isterlerse resim çalışması yapmaları için orayı biz organize edeceğiz. Onlara belli gün ve belli saatlerde çakışmayacak şekilde düzenleyeceğiz, ücretsiz bir şekilde faydalanacaklar, öyle düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

GENÇLERDE HALK MÜZİĞİNE, SANAT MÜZİĞİNE İLGİ YOK

Şahsi müzik çalışmalarına devam ettiğini de kaydeden Velioğlu, “Yavaş yavaş yaş da geçiyor, birilerinin benden sonra gelmesi, bu derneği yaşatması lazım. Bilmiyorum kimler olur. Gençlerde halk müziğine, sanat müziğine ilgi yok. Niçin yok? Bunu iyi düşünmek lazım. Bu hemen şimdi olan bir şey değil. Yıllarca bizim kültürümüzü yok etmeye çalıştılar. Bu her yönden oldu, sadece müzikte değil ama bizim öz kendi müziğimize, bizim gençlerimizi yabancı bıraktılar. Oysa Türk müziği çok zengin bir müziktir. Dünyada böyle bir müzik yok. Diyeceksiniz ki zenginlik nedir; bir kere ses zenginliği var. Siz de bilirsiniz ki 7 tane nota vardır. Bu 7 notanın aralarında bir de tam ortada bir ses var, diyez. Bunların çeşitli türleri var. Ama Türk müziğinde çok fazla ses var, bunların dışında da sesler var. Bu yüzden ses zenginliği var diyorum. Onunla da kalmıyor bizim müziğimiz, ritim zenginliği de var. Mesela diğer müziklerde, batı müziğinde az çeşit varken, onların kullandıkları ölçülere biz basit ölçüler diyoruz. ölçüler yaparız. Bu yönden de çok zengin. Bu kadar zengin, bu kadar güzel bir müziği yok etmek cinayettir. Ama ne oluyor, insanlar gittikçe kolaycılığa sapıyor. Çocuklar da büyükler de, bizler de her zaman kolayı seçeriz. Ne yapıyor; pop müzik söylüyor çünkü kolay, kalbin ritmine de uygun. Kolay olunca bir de ona saçma sapan ilgi çekici sözler yazıyorlar, genç işte bunu söylüyor. Ne yaptın, müzik yaptın. O müzik değil bana göre. Müzik, bizim müziğimizdir ama bunu ana babalara anlatamıyoruz. Bunu kim anlatacak? Okuldaki müzik öğretmenleri anlatmıyor. Şöyle de bir şey var; ‘ana-baba müzik olsa ne olur olmasa ne olur’ diye düşünüyor. Sınava girecek, test çözsün diyorlar. Bu nedir? Bu kadar kötü bir şey olabilir mi? Gençlerimizi öldürdük, onun için yarışmalarda sonuncu oluyor Türkiye. Çok kötü bir süreç yaşadık ve yaşıyoruz. Umarım bunlar düzelir, düzelir ama bu kadar yılda bizi bozdular, düzeltmek için de en az o kadar yıl gerekiyor bize. Yeni nesil yetiştireceğiz ama ana-babayı değiştirmeden nasıl yetiştireceğiz? Çocuğa, ‘sokakta yürürken bir şey yenmez, muaşeret kurallarına aykırıdır’ diyorsun. Ondan sonra çıkıyor bir bakıyor ki anası-babası sokakta bir şeyler yiyor. Diyorsun ki küfür etmek çok ayıp; sonra eve gidiyor babası anasına küfür ediyor. Ne işe yaradı söylemek şimdi? Çocuk şaşırıyor kendini. Çok kötü bir vaziyetteyiz. Onun için diyorum ki gençlere türküleri öğretebilsek ne güzel olur. Türkülerin içinde her şey var, her şeye ait bir türkü de mutlaka var. Ve en temiz, en saf şekliyle anlatıyor. Adam olmayı da anlatıyor. Ozanlar öyle deyişler yapmışlar ki; adamın söylediği bir dörtlükle bir kitap yazılır. Öyle önemli ozanlar gelip geçti. Onları öğrense çocuklar yetecek. Üniversite bitirmek gibi bir şeydir gençler için.” ifadelerini kullandı.

20. YIL KONSERİ YAPILACAK

20. yılda 800 türküden seçilecek 25 türkü ile konser vereceklerini belirten Velioğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu türküleri 58 taneye kadar eledik. Bu rakamdan da yine seçme yapıp 25’e düşüreceğiz. Bunu seçerken de hem yöreler dengeli olacak hem de içimize sinenleri seçip 20. yılda onlarla konser verelim diye düşünüyoruz.”