ENEZ MEKTUBU - Ulaş DEMİRAY

“İL TURİZM MASTER PLANI VE 2022 EDİRNE YILI… VE ENEZ” başlıklı yazımda söz ettiğim kuşe kağıta renkli baskılı kitabın 2013 yılında bastırılmış bir başka örneği daha var. Yine Trakya Kalkınma Ajansı tarafından bastırılan, İçerik olarak çok da farklı olmayan bu kitap da belli ki yine önemli masraflar yapılarak bastırılmış. Yine esasa inmeyen, Edirne’de sadece birkaç turizm öğretmeninin anlayabileceği seviyede, yine “Dostlar alış/verişte görsün” anlayışı ile, demek ki o dönemde de birileri ihya edilmiş.

***

Yine o yıllarda Kartopu Enez Gönüllüleri Derneği olarak Kalkınma Ajansı’na bir proje ile başvurmuştuk. Bu bir kil işleme, seramik üretme projesi idi. Enez’in çok kaliteli killerini bedava elde ederek değerlendirecek, turizm yöresine yakışan, bacasız sanayi anlayışı ile üretim yapacak, yani çevreyi kirletmeyecek, en az 40-50 aileye, evinde otururken istihdam sağlayacaktık. Enez kazılarında ortaya çıkarılıp Enez’den 180 Km. öteye taşınan bulguların, vazoların, anforaların imitasyonlarını üretecektik. Ajanstan istediğimiz; bir seramik fırını ile gerisini kendimizin bile halledebileceğimiz birkaç parça avadanlıktan ibaretti. Yani toplasanız, yapılması istenen hibe kredi, bu bastırılan öz konusu kitaplara ödenen para kadar bile tutmazdı. Vermediler.. Ama ne eskisine ne de yenisine bakın; bu kitaplarda Enez için ne kilden, ne seramikten tek kelime bile edilmiyor.

Enez’i bilmeyenler, görmeyenler Enez’i görmeden, Enez'den çok uzaklarda toplanıp, Enez için ahkam kesip akıl veriyorlar. Bir de alkış bekliyorlar.

***

Bugüne kadar Trakya Kalkınma Ajansı’nın Şehir girişindeki TAK ve şehrin göbeğindeki gülünç YEL DEĞİRMENİ heykelinden başka Enez’e çaktığı çividen söz edilemez. Halbuki bizim seramik fırını için başvurduğumuz yıl, muhtemelen ajans yetkililerinin kendi çocuklarına hizmet veren Tekirdağ’daki iki ayrı yelken kulübüne aynı yıl içerisinde verilen hibeler bu işin hangi ölçülerde değerlendirilip uygulandığının en bariz örneğidir.

***

Şimdi başta Sayın Vali olmak üzere Edirne’nin tüm bürokratları, tüm milletvekilleri, ticaret odaları ve tüm turizm işletmecileri lütfen dikkatle dinlesin. Turizmin çeşitliliği, zenginliği, sorunları, imkanları açısından ENEZ’İ SAROS’UN BİR PARÇASI OLARAK DEĞERLENDİRMEK YANLIŞTIR. Bu yanlıştan dönülmelidir. Bu yaklaşım Enez’in değerini anlayamamış, anlasa da kavrayamamış olmaktır. Saros yılın sadece 2-3 ayında “Deniz, kum ve güneş” olarak düşünülecek, sadece yerli turiste hitap edebilecek bir yazlık dinlenme bölgesidir. Enez'le aynı kefede tartılamaz.

***

Saros’ta Meriç deltası yoktur. Kuş cenneti yoktur. 8500 yıllık arkeolojik bir tarih yoktur. Ayasofya Kilisesi, ya da camii yoktur. Deniz gümrük Kapısı yoktur. Limanı yoktur. Lagün Gölleri yoktur. Bu kadar çok rüzgar çeşitliliği yoktur. Tatlı suda, lagünlerde ve denizde istihsal edilen su ürünleri çeşitliliği ve bolluğu yoktur. Kaz Dağları ölçeğindeki oksijen bolluğu yoktur. Ama Saros’ta ne varsa Enez’de zaten vardır.

Öyleyse yapılacak iş bellidir. Edirne Turizmde sınıf atlayacaksa tüm Edirne yetkilileri gözlerini Enez’e çevirmeli, MASTER Plan yapacaklarsa öncelikle Enez’in farkına varmalıdırlar. Günlerini, aylarını Enez’de harcayarak bu tür master çalışmalarını ENEZ’de YERİNDE gözlemleyerek yapmalıdırlar.

Enez bir markadır. Enez’de turizm olanakları, sorunları, zenginlikleri anlatmakla bitmez. Ama yine de anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü şimdilik elimizden başka bir şey de gelmiyor..