<p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">AYGÜL KONAR</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“MHP'NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ TÜRKLÜKTÜR”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Açıklamasına, <b><i>“MHP'nin yarım asırlık mücadelesinde millet anlayışı uzaklaştırıcı olmamıştır.”</i></b> diyerek, başlayan <b>Zümbül</b>, şunları söyledi: <b><i>“Kültürel eksende ‘Ne mutlu Türk'üm diyecek’ eksende yer almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda millet kavramı birleştiricidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları eşittir. Partimiz ülkemizde yaşayan kardeşlerimizi Türk Milleti kavramı içerisinde kucaklamaktadır. Kültürlerin üst kimlikle buluşması asıl ve esastır. Türklük üst kimliktir. Elbette Türk’üz, Türkçüyüz. Andımız, Türk Milleti’nin ruh kökünden kopmuştur. Danıştay çözülme sürecinin kötü bir hatırasını söküp atmıştır. Doğru yapmıştır. Çözülme sürecinin kamburundan kurtulmuştur. Bu hazımsızlığın maksadını nasıl yorumlayalım? Danıştay sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş. Bunların hepsi zırvadır, temelsizdir. Papaz kararına ses çıkaramayanlar, andımızın okunduğunu duyunca ayağa kalkmışlar. Andımız etnik bir ifade değildir. Türk'üm demek ayıp mıdır, doğruyum demek yanlış mıdır? Bize kırmızı çizgi hatırlatması yapan gafiller utanmasınlar ki, MHP'nin kırmızı çizgisi Türklüktür. Biz ne faşist, ne kafatasçıyız. Türk olmanın bir bedeli varsa, can feda olsun. Türklükten taviz vermeyiz.”</i></b></span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“Adı Türkiye olan bir ülkede, Türklüğün meşruiyetini</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">tartışmaya açmak kanı bozukluk değildir de nedir?”</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Hüseyin Zümbül </span></span></b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">sözlerine şöyle devam etti: <b><i>“Halen yürürlükte olan 1982 Anayasa’sının 66. maddesine göre; Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Okullarda küçücük çocuklara yağmur altında, karda, kışta, soğukta, sıcakta andımızı okutmak doğru değil diyenler, bu mantıkla devam edersek İstiklal Marşı’nı okutmaya da karşılar mıdır? Bu ülkenin egemen unsuru Türkler ve Türklüktür. Devletimizin adı Türkiye’dir, bayrağımız Türk bayrağı, dilimiz Türkçedir. Türkiye; ‘iye’ Türkçe’de aitlik ekidir. Yani Türkiye Türk’e aittir. Adı Türkiye olan bir ülkede, Türklüğün meşruiyetini tartışmaya açmak kanı bozukluk değildir de nedir? ‘Türk Milleti’ ibaresini içselleştiremeyenler bunu tartışmaya açmaya çalışanlar emperyalist hegemonyanın Truva atlarıdır. Fransa’da yaşayanlara Fransız, İtalya’da yaşayanlara İtalyan, İngiltere’de yaşayanlara İngiliz, Almanya’da yaşayanlara Alman, Rusya’da yaşayanlara Rus diyeceğiz ama Türkiye’de yaşayanlar Türkiyeli olacak, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ demesi dahi yasaklanacak.”</i></b></span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“Geleceğe dönük umutlarımız arttırmıştır”</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Zümbül</span></span></b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""> sözlerini şöyle tamamladı: <b><i>“Adalet Bakanlığı yaptığı dönemde atadığı 3 bin 614 hakim ve savcıdan bin 228 tanesi FETÖ soruşturmaları kapsamında meslekten ihraç edilen Bekir Bozdağ’ı andımızdaki hangi ifade rahatsız etmiştir? Terörle mücadelenin kahramanca sürdürüldüğü bu günlerde andımız ile ilgili geçmişte yapılan hatadan dönülmesi bizleri ziyadesi ile mutlu ettiği gibi geleceğe dönük umutlarımızda arttırmıştır.”</i></b></span></span></span></p>