Bugün, okumadığınızı düşündüğüm, fakat okuduktan sonra ömür boyu belleğinizin en nadide köşelerinden birinde saklayacağınıza emin olduğum bir romandan söz edeceğim sizlere…
1908 yılında, yani II.Abdülhamit’in son yıllarında, İstanbul’un Sultanahmet Semti’nde, denize bakan bir köşede, sevgi ve saygıyla beslenen kalabalık bir aile ocağında doğup, varlık ve mutluluk içinde yaşarken, duman püskürten bir yanardağın patlaması gibi, bir anda patlayan I.Dünya Savaşı’nın, hayatı altüst eden çirkin yüzünü, savaşın getirdiği acıları, sıkıntıları, yoklukları, kayıpları, ayrılıkları ve yitirilen sevdaların ızdırabını yaşayan ve 1918 Mondros Ateş Kes Antlaşması’nın ardından işgal edilen İstanbul’da, İngiliz uçaklarının, Mahmutpaşa’yı bombalama olayına da tanık olan bir ailenin yürek sızlatan gerçek yaşam öyküsünü anlatan, “Beyazıt’lı Hüsnü ile Şevkiye’nin oğlu İrfan”ın yazdığı romandan söz edeceğim…
Bu romanda , Çanakkale’de ya da diğer cephelerde şehit olan sivil vatandaşlara , o günkü fiyatla 90 kuruş aylık bağlandığı (o günün iki ekmek parası kadar) Sultan Mehmet Reşat (V.Mehmet) yönetiminde, bir kuru ekmek alabilmek için fırınların önünde yapılan tartışmaları, kıtlığı, yokluğu, umursamazlığı, bazı bâtıl inançların insanı afallatan mucizesini okuyacak, ailenizden dinlediğiniz buna benzer öykülerle olan benzerliğine şaşıracak: “Aaa! Bu roman, dedelerimizin, ninelerimizin yaşadıklarına benzer olayları anlatan bir roman” diyeceksiniz.
“Bir Türk Ailesi’nin Öyküsü” romanını okuduktan sonra, mutlaka bir kere daha okumayı arzu edecek, savaşların çirkin yüzünü görecek ve “ne oldum deme, ne olacağım de!” Atasözünün önemini kavrayacaksınız. “Bir Türk Ailesi’nin Öyküsü” adlı bu romanın yazarı sayın İrfan Orga , İstanbul’da doğup büyümüş, İstanbul’da okumuş, ama savrulduğu kader rüzgarıyla İngiltere’de yaşamak zorunda kalmış, Kuleli Askeri Lisesi ve Harb 0kulu’nda okuduktan sonra savaş pilotu olmuş bir Türk Subayı.
1908 yılında, Sultanahmet Semti’nde başlayıp, Beyazıt ve Sarıyer Semtleri’nde devam eden ve 1918 yılında yapılan Mondros Ateş Kes Antlaşması’nın ardından İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerinin çizmeleri altında kirlenen İstanbul’da, sultan V. Mehmet Reşat, VI. Mehmet (Vahidettin), son Osmanlı Halifesi III. Abdülmecit dönemlerini de kapsayan, Cumhuriyetin kurulduğu yıllara ve sonrasına uzanan ve cehennem ateşliyle kavrulan bir zaman dilimi içinde, ailece yaşadıkları dramı anlatan, Londra ve New York’ta basıldıktan sonra pek çok yabancı dile çevrilen, bu Türk romanını, bu güne dek okumamış olduğunuza üzülecek ve bu roman için “filmlere konu olacak şahane bir senaryo” diyeceksiniz. Okumanızı hararetle tavsiye derim. Bu romanı yazdığınız için teşekkürler sevgili İrfan Orgo. Makamınız cennet olsun…!