Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de kanser ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Öldürücülüğü yanında, bıraktığı sakatlıklar, tedavisinin yüksek maliyetli olması ve iş gücü kaybı gibi sonuçlar nedeniyle de çok önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımızda durmaktadır.

İlk keşfedilen kanser hücreleri, yengeç gibi göründüğü için, Latince’de "yengeç" anlamına gelen "cancer" kelimesi ile adlandırılmıştır. Kontrolsüz çoğalan hücrelerin normal işlevi olan hücrelere saldırması sonucunda oluşan ve günümüzde yaklaşık 200’den fazla türü olduğu bilinen bir hastalıktır.

Kanserin sebebi henüz kesin olarak bilinmemektedir. Ancak,

      * Sigara, alkol kullanımı,

      * Uzun süre ve tehlikeli saatlerde güneş altında kalma,

      * Aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma,

      * Bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest v.b.)

      * Bazı virüsler

      * Hava kirliliği

      * Radyasyona maruz kalma gibi nedenlerden oluşabilmektedir.

 Sağlık Bakanlığımız, sigara içimi, fazla bakteri ve virüs enfeksiyonu, yüksek miktarda böcek öldürücü (insektisit) ve zirai ilaç kalıntısı (pestisit) ile maruz kalma, aşırı alkol tüketimi, radyasyon, yağ ve yağlı besinlerin fazla tüketimi, yetersiz sebze ve meyve tüketimi, yetersiz posa tüketimi, tuzlanmış, tütsülenmiş ve dumanlanmış besinlerin fazla tüketimi, olumsuz çalışma koşulları gibi faktörleri kanser riskinin arttıran faktörler olarak vurgulamaktadır. Ayrıca, beslenme ve kanser ilişkisi, günümüzde giderek önem kazanan bir araştırma konusu haline gelmiştir.

Çok fazla tuz tüketilmesi de vücutta kanser oluşumu için risk olarak gösterilmektedir. Günlük toplam tuz alımının 6 gram (yaklaşık 1 tatlı kaşığı kadar) ile sınırlandırılması gereklidir. Bu değerin üzerinde alınan tuz kanserin yanı sıra, kemik erimesi ve yüksek tansiyon gibi sorunlara da neden olabilmektedir.

Yalnız Türkiye’de değil dünyada da kanser konusunda toplumda farkındalık sağlanması ve toplum bilincinin geliştirilmesi, erken teşhis yöntemleri kanserle mücadelede en etkili yöntemlerdir. Günümüzde tütün kontrolü, dengeli beslenme, fizik aktivite ve korunma odaklı çalışmalar yapılmaktadır. 2012 yılı Bakanlığımızca Kadın Kanserleri Yılı olarak kabul edilmiştir. Meme kanseri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık görülen kanser çeşididir.

Keşan ve çevre ilçelere meme kanseri konusunda hizmet verecek meme poliklinikleri açılmış, Edirne KETEM, Keşan İlçe Sağlık Müdürlüğü, Keşan Toplum Sağlığı Merkezi, Keşan Devlet Hastanesi Yönetimi, Özel Keşan Hastanesi Yönetimi ve Aile Sağlığı Merkezleri entegrasyonunu hayata geçirilerek, ilçemizde kendi koşullarımıza uygun, bize özel tarama programlarımız ücretsiz olarak devam etmektedir.

İlçemizde erken tanı ile önlenebilir kanserlerde tarama programları, eğitim yoluyla halkı bilinçlendirme ve muayeneler (Kendi kendine meme muayenesi, mamografi, rahim ağzı kanseri taraması) 1-7 Nisan Kanser Haftası’nda da yoğunlaştırılarak devam edecektir.

Keşan İlçe Sağlık Müdürlüğü olarak,  “1-7 Nisan  Kanser Haftası”nda etkin ve verimli olarak toplumda davranış değişikliği sağlayabilmek amacıyla Keşan Fm aracılığıyla radyo programı, Keşan A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki tutumlu ve hükümlülerin eğitimi, Keşan Meslek Yüksek Okulu öğrencileri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde öğretmen, öğrenci ve velilerin eğitimleri faaliyetler kapsamında yapılacaktır. Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen ve Keşan İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından hazırlanan broşür, afiş ve kitapçık gibi eğitim materyallerinin dağıtımı İlçe Sağlık Müdürlüğümüz tarafından yapılacaktır.

Kansersiz bir yaşam dileklerimle.

Farkındayız! Kanseri yeneceğiz.

Dr.Ergün KURTAR

İlçe Sağlık Müdürü

Toplum Sağ.Merk.Sor.Tbb.