Boşanmak, evlenmek gibi doğal bir haktır. Ancak toplumumuzda boşanmak başarısızlık, evliliği yürütmek başarı olarak görülmektedir. Psikolojik açıdan sizi inciten, zorlayan bir ilişkiyi sürdürmeye çalışmak zorunda hissetmeniz, bir başarı örneği olmamalıdır. 

Hemen hemen bütün boşanmalarda kadın da, erkek de duygusal bir çöküntü yaşar, bu his beraberinde yalnızlık, boşluk, değersizlik, suçluluk, hayal kırıklığı gibi duyguları da getirir. Bu dönemde ailede çocuk faktörünün bulunması önemlidir, kimi zaman çocukların sorumluluğu bu durumu bir süre daha devam ettirmenizi gerektirebilir. Aslında birlikte olmaktan mutsuz olan, aralarında yeterli sevgi ortamı oluşturamayan, birbirlerini tüketen ve ‘sadece çocukları için ayrılmıyor gibi yapan’ bir anne babanın arasında büyümek çocuk için zararlıdır. 

Bu zor süreçte çocuklara boşanmayı anlatmak önemli bir adımdır. Bazı anne babalar özellikle çocuğun yaşı küçükse bu durumu çocuklarıyla konuşmayı gereksiz bulabilir. Doğru olan ise, bu durumu mümkünse anne baba beraberce, çocuğun yaşına uygun bir dille, ona yalan söylemeden anlatmaktır, yalan söylemeniz çocuğun güven duygusunun azalmasına sebep olabilir. Çocuklara anne-baba arasındaki sevginin, onların sevgisiyle ilgili olmadığı, bu durumun çocukların hatalarından kaynaklanmadığı, ayrılıyor olmalarının anne ve baba olarak sorumluluk ve sevgilerinin yok olması anlamına gelmediği anlatılmalıdır. Çocuklar, ebeveynlerinin kendilerine duyduğu koşulsuz sevginin sonsuza dek süreceğini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Çocukların her iki ebeveyniyle de ilişkisinin devam etmesi desteklenmeli, taraf tutmak zorunda bırakılmamalıdır. Çocuklar ebeveynlerinin boşanmasıyla terk edilme ve kimsesiz kalma duygusu yaşayabilirler, yeniden güven duygusu oluşturmaları desteklenmelidir. Anne-baba çocuğun neler hissettiğini anlatabileceği ortamlar oluşturmalı, kendini ifade edebilmesine olanak sağlamalıdır, çocuğun hayatında meydana gelebilecek değişikliklerin oldukça az seviyede tutulmasına özen gösterilmelidir. Tutulmayacak sözler verilmemeli, tutarlı davranılmalı örneğin babanın evinde izin verilen bir şeye annenin evinde izin verilmemesi söz konusu olmamalı ve eşler çocuklarını birbirlerine karşı kullanmamalıdır, diğer ebeveyn çocukların önünde eleştirilmemelidir. Bu dönemde çocuklarda yemek yeme ve uyku sorunları gözlenebilir, bilhassa küçük yaş gruplarında altını ıslatma, parmak emme davranışları ve hayali arkadaşlar yarattıkları gözlenebilir. Bu davranışlar kısa vadede normal sayılabilir ancak devam etmesi durumunda üzerinde durulması gerekir