Hukuken reşit olmayan,18 yaşın altındaki bir çocuğa kasıtlı herhangi bir muamelede bulunmak istismar olarak kabul edilmektedir. Hepimizin tüylerini diken dikeneden, öfke patlamaları yaşadığımız toplumsal bir yaradır istismar. Özellikle son zamanlarda tanık olduğumuz, hepimizin yüreğini derinden yaralayan taciz vakaları hepimizi bu konuda daha duyarlı hale getirdi. Keşke şu olaylar olmasaydı, daha bilinçli bir topluma sahip olabilseydik de ben içimden geçenleri kaleme dökmeseydim. İstismar deyince toplumumuzun aklına direkt olarak kalıplaşmış olan taciz vakaları gelmektedir. Fakat aslında çocuk istismarı bundan ibaret değildir. Çocuk istismarının 4 çeşidi vardır.

1) Duygusal İstismar: Sözel yollarla çocukta psikolojik yaralar açmaktır. Örnek olarak çocuğunuza sürekli olarak bağırmak, çocuğunuz yokmuş gibi davranmak, ilgi göstermemek verilebilir.

2) Fiziksel İstismar: Fiziksel istismara örnek olarak vurma, ısırma, boğma, fırlatma, dövme gibi davranışlar gösterilebilir. Özellikle günümüzde birçok aile çocuklarına şiddet uygulamaktadır. Ne yazık ki onlara vurmanız, terlik fırlatmanız siz istemeseniz de çocuğunuzun üzerinde ağır yaralar bırakır.

3) Cinsel İstismar: Ve gelelim son günlerde birçok örneğini gördüğümüz cinsel istismara. Cinsel istismar yetişkin bir bireyin çocukla cinsel ilişkiye girmesi veya onu cinsel herhangi bir davranış için kullanmasıdır. Dokunma, Oraltemas, Ensest ilişki ve teşhiri cinsel istismara örnek olarak verebiliriz.

4) İhmal Etme: Çocuğun yaşantısını devam ettirmesi için gereken fiziksel ihtiyaçların karşılanmamasıdır. Örnek olarak Yemek-su ihtiyaçlarını karşılamamak, terk etmek veya mevsime uygun kıyafet giydirmemek verilebilir.

Son zamanlarda çok karşılaştığımız Cinsel İstismardan konuşalım. Peki ya Cinsel İstismar Belirtileri Nelerdir?

-Kendine zarar verme. (Saç kesme vs)

-Çocuğun oyuncakları ile oynarken yaşının ötesinde bilgide cinsel hareketlerle oynaması

-Çocuk birden bire içine kapanır. Çünkü bunu kimseye anlatamaz ve toplumdan geri çekilir.

-Yaşadığı olayın gerçekliğini sorgular, gerçek olmadığına inanır.

-Kendi uzuvlarını inkar edebilir örnek olarak ‘Bu benim kolum değil’ gibi.

-Sürekli bir nefes nefese kalma hali mevcuttur.

-Gözünün önüne sürekli yaşadıkları gelir. Gözlerini kapar, saklanır ve ağlamaya başlar.

-Günlük hayatta korkmadığı şeylerden korkmaya başlar. Kalabalık ortamlarda bulunmak istemez ama aynı zamanda yalnızda kalmak istemez.

-Eğer istismarı yaşarken kandırılmışsa, bir daha kimseye inanmaz.

Peki, Ne Yapmalı?

Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre cinsel istismarcıların yüzde 85-90’ı ne yazık ki çocuğun bir yakını oluyor. Bu gibi eylemler yaşanmaması için birlik olmalı el ele vermeliyiz. Bu durumlarla onlar başa çıkamaz biz yetişkinler olarak üzerimize düşeni yapmalıyız, onlar ne de olsa sadece birer çocuk. Çocuklarınızı mümkün olduğu kadar yalnız bırakmamaya çalışınız. Çocuğunuzda yüksek derecede sosyal kaygı hissediyorsanız bir psikoloğa götürün. Bir profesyonelle çalışın. Çünkü cinsel istismarcıların birçoğu genelse sessiz ve içine kapanık çocukları hedef olarak seçmektedirler. Çocuğunuzu panik olmadan, ortalığı velveleye vermeden sakince dinleyin. Kendisine inanın ve ona bu yaşadıklarının onun suçu olmadığını güzel bir dille anlatın. Çocuklarınızı eğitirken birlik olun en önemlisi ‘Aile’ olun. Birlikte aktiviteler yapın, oyunlar oynayın. Çocuklarınıza cinsel istismarı anlatın. Böyle bir olayla karşılaşabilme risklerinin olduğunu ve karşılaştıklarında kendilerini nasıl koruyabileceklerini anlamalarını sağlayın. Ve son olarak mecliste bu konuyla ilgili yönergeler reddedilmemeli siyasiler daha fazla canlar yanmadan bu işin bir çaresine bakmalıdır.