Bir sezonu daha geride bırakıyoruz. O aşırı sıcaklar, yerini ılıman günlere devretti. Pastırma sıcakları devam ediyor. Nefis bir sarı yaz yaşayarak, artık kışa merhaba diyeceğiz.

Üzülerek söylemek zorundayım ki, deniz kirliliği konusundaki disiplini iyice kaybetmeye başladık. Ne mavi kart uygulaması hedefine gitti, ne otokontrol, ne de sahil güvenlik önlemleri... Bu yaz koyların çoğu karadan da kirliydi, denizden de... Kimse kimseyi kandırmasın. Görünen köy kılavuz istemiyor.

Ege Denizi’nin en tuzlu kesimini oluşturan Saros Körfezi,  karmaşık girdaplar çizen su altı akıntılarının fazla olması, büyük kent yerleşimin ve sanayileşmenin olmaması sebebi ile Ege denizinde yer alan en temiz bölgelerden birisidir. Bu, su altı akıntıları sayesinde Saros Körfezi dünya üzerinde kendi kendini temizleyen sadece üç yerden birisidir. Körfez, şubat, nisan ve temmuz aylarının 15. veya 18. günü başlayıp, 25. veya 28. günü sona eren kendi kendini temizleme işlemini yapar. Dipteki soğuk su ile yüzeydeki sıcak suyun yarattığı akıntılar, körfezi içindeki tüm yabancı maddelerden arındırır.

Suları yüksek oranda oksijen içeren körfeze, doğanın parfümü olan çam ve yörenin kendine has yosun kokuları eşlik eder. Körfezin birçok yerinde orman ile deniz iç içe geçmiştir.

Bu yaz yurt içi turizmin ekonomik sebeplerle artış göstermesi ve Saros’da yapılan 3 festival ile birlikte maalesef deniz kirliliği  tehlikeli boyutlara gelmiştir.

Deniz kirliliği, kimyasalların, partiküllerin, endüstriyel, tarımsal ve evsel atıkların denizlere girmesinin ve istilacı türlerin yayılmasının, gürültünün zararlı ya da potansiyel olarak zararlı etkileri sonucunda ortaya çıkar.

Yüzeysel kirliliğe ise sigara izmaritleri,şişe,kola ve gazoz kapakları, çekirdek kabukları, pet şişeler naylon parçaları neden olmaktadır.Sahile gömülen çocuk bezlerinde cabası….

Sahilleri hep beraber kirlettik. Deniz bizden aldıklarını en kısa zamanda fazlasıyla geri verecek. Merak etmeyin. Çöpler, poşetler kimi zaman kuytu bir kıyıda , kimi zaman Erikli, Yayla kumsalında Sultaniçe’nin kıyılarında, Gökçetepe ve sazlıderede karşımıza çıkacak .

Kavak, Adilhan,Sazlıdere, Gökçetepe, Mecidiye, Erikli, Danişment,Yayla,Karaincirli,Vakıf, Küçükevren Sultaniçe, Yenice ve Vakıf. 

Karşıkıyıda Bolayır ,güneyli 

Cennet gibi bir Körfez’de gemilerin sintine atıklarını, petrol ve yağ kirliliğini hayal edebiliyor musunuz? Gözlerinizi kapatıp Erikli’de güneşlenirken koca bir petrol gemisinin önünüzden Körfez’e yağ ve sintine atıklarını yayarak önünüzden geçtiğini düşünün. Önce ne yaparsınız?

Ben önce çocuğumu kaparak uzaklaşırım.

Bu yazının konusu sadece deniz kirliliği olamayacak.

Çocuk ve deniz diyelim haydi.

Sulardaki biyolojik (virüs, bakteri, parazit) ve kimyasal kirlilik çocuk sağlığını; içme, temizlik, yıkanma ve sulama sırasında tehdit etmektedir. İçme suyunda yüksek seviyede bulunabilen flor, florozise, arsenik ise ciddi sinir felcine ve deri sorunlarına neden olabilmektedir. Fazla miktardaki nitratlar, 3-6 aylık bebeklerde kan zehirlenmesine ve kurşun borularından içme sularına geçen kurşun ise nörolojik sorunlara yol açabilmektedir. Kurşun, arsenik, kadmiyum anne ve bebek sağlığını ciddi tehdit etmekte. Kirli suyla bulaşma sonrası bakteri, virüs, protozoon ve helmint enfeksiyonları görülebilmektedir.

Siz daha durun. Bunlar nadir görülen şeyler gibi görünse de Sazlıdere’ye doğal gaz ve petrol depolama tesisi ve liman kurulduğunda neler  olabilir birazda onlardan bahsedelim .

Doğa ve tabiat harikası, tarihi dokusuyla bölgemizin incisi, göçmen kuşların uğrak güzergâhı, sualtı güzellikleriyle, benzersiz dalış noktalarıyla Saros Körfezinin Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasındaki bölgeye FSRU gemilerinin yanaşacağı liman yapılması planlanmaktadır.

Olası riskler 

1- Çevre felaketleri 

Liman inşaatı ve bu sırada oluşan tarım su kaynakları ve ormanın zarar görmesi sonucu yer altı ve yer üstü kirliliği

Yer altı sularının kirlenmesi sonucu besin maddelerinde kimyasal atıkların birikmesi 

Önce çocuklarda deri ve yüzeysel dokularda bozulmalar. Anne ve bebek sağlığında ciddi zararlar Düşük doğumlar ve anne karnında kimyasal maddelere maruz kalan bebeklerde kalıcı hasarlar .

Deniz canlıları bölgeden kaçıp canını kurtaramazsa toplu balık ölümleri .

2- Besin kirliliği

Bu bölgede üretilen besin maddelerini tüketen insanlarda kimyasal maddelerin vücuda           

geçmesi ile birlikte iç organ hasarları  . Deri ve iç organ hastalıkları 

3- Ses kirliliği

Liman inşaatındaki iş makinelerinin gürültü ve egzoz dumanları köylerimizde yaşayan çocuklarda kalıcı işitme kaybı ve kimyasal soluma.

Saros boydan boya risk altında. Ergenden gelen kimyasal atıklarında birleşmesiyle birlikte kısa yazlarımızın cennet sahilleri büyük tonajlı yük gemileri ve yüzeyde yağ ve kimyasal atıklarla birleşerek yeni bir İzmit, Aliağa olma yolunda. Limanın yanına petrokimya tesisi de yakında planlanır elbet.

Yaylada yapılan limanın bölgeyi nasıl etkilediğini hatırlayın…

Bir yaz daha bitiyor ve Saros’un tekrar kendini temizleme vakti çoktan geldi. Doğa kendini yeniler. Ama bizler sahip çıkarsak.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tespitlerine göre, hava ve su kirliliği ile hijyenik önlemlerin yetersiz kalması her yıl bütün dünyada 5 yaşın altındaki 1 milyon 700 bin çocuğun ölümüne sebebiyet veriyor. Bu yaş grubundaki çocuk ölümlerinin dörtte birinin hava kirliliği, mikroplu su ve sıhhi tesisatın yetersiz olmasından kaynaklandığına Dünya Sağlık Örgütü raporunda yer veriliyor.

Cenevre'de yapılan açıklamada, ishal, zatürree ve astım gibi ölümcüle çevirebilen hastalıkların sebebinin çevre riskleri olduğu ifade edilen raporda, hava kirliğinden çocukların anne karnındayken etkilenmeye başladıkları ve ilerde kalp yetersizliği, beyin kanaması ve kanser gibi hastalıkların çıkmasında bu etmenin rol oynadığı belirtiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü, çevre kirliliğinin önlenmesi için hükümetlere çağrıda bulundu. Örgütün verilerine göre, solunum yolları rahatsızlığı her yıl beş yaşın altındaki 570 bin çocuğun ölümüne yol açıyor. Aynı yaş grubundaki 360 bin kız ve oğlan çocuğu ise ishalden ölüyor. Doğal cennet ve koruma altına alınan Saros’da denizin üstünde kimyasal atıklar havada Kara kara bulutlar dolaşmakta.

Sadece kendimiz için değil. Biraz da çocuklarımız, geleceğimiz için