SONGÜL KONAR

Diyetisyen Emre Can Karakaşlı, çok su içmenin, çok sık idrara çıkmanın ve vücut ağırlığında kayıp oluşmasının diyabetin belirtileri olabileceğini söyledi. 

“KRONİK VE İLERLEYEN BİR HASTALIKTIR”

Diyabetin vücutta nasıl oluştuğuna değinen Diyetisyen Karakaşlı, şunları söyledi: “14 Kasım tüm dünyada ‘Dünya Diyabet Günü’ olarak kutlanır. Diyabet, insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu ortaya çıkan ve kan şekeri yüksekliği ile seyreden, kronik ve ilerleyen bir hastalıktır. İnsülin, vücudumuzda pankreas tarafından salgılanır, yemeklerle alınan besinlerdeki şekerin hücre içine girerek enerji olarak kullanılabilmesi için anahtar görevi görür. İnsülinin yokluğu veya etkisizliği sonucu hücre içine giremeyen şeker kanda yükselmeye başlar.”

“DİYATBET İKİ TÜRDE GÖRÜLMEKTEDİR”

Çok su içmek, çok sık idrara çıkmak ve vücut ağırlığında kayıp oluşması diyabetin belirtileri olabileceğini hatırlatan Karakaşlı, sözlerine şöyle devam etti: “Tip 1 diyabet, pankreasın beta hücrelerine nedeni bilinmeyen bir şekilde sanki yabancı bir dokuymuşçasına onları hedef alarak saldırır ve beta hücrelerini yok eder. Sonuç olarak vücutta insülin eksikliği ortaya çıkar ve kan şekeri yükselir. Tip1 diyabette insülin salgısı hiç yoktur veya yok denecek kadar az olduğundan tedavisinde mutlaka insülin kullanılır. Tip 1 diyabetin belirtileri hızla ortaya çıkar ve hemen insülin başlanmazsa ciddi sonuçlara yol açabilir. Ülkemizdeki diyabet hastalarının yaklaşık % 10’u bu tip şeker hastasıdır. Çok su içmek, çok sık idrara çıkmak ve vücut ağırlığında kayıp oluşması diyabet için belirti olabilmektedir. Tip 2 diyabette ise vücutta insülin salgısı yetersizdir, salgı bozukluğunun yanı sıra insülin direnci vardır. Bu nedenle de tedavisinde her zaman insülin gerekmeyebilir. Bazen beslenme tedavisi ve egzersizin yanı sıra ağızdan şeker düşürücü ilaçlarla tedavi edilebilirken, ilerleyen dönemde insülin kullanılması gerekmektedir. Tip 2 diyabet en sık görülen tip olup tüm diyabetlilerin %90-95’ini oluşturur. Vücut ağırlığında problem olan bireyler, ailesinde diyabet olanlar, 4 kilodan daha ağır bebek doğuran kadınlarda Tip 2 diyabet görülme riski daha fazladır.”

“TÜRKİYE’DE DİYABET RAKAMLARI ÜRKÜTÜCÜ”

Ülkemizde yaklaşık 12 milyon diyabetli olduğunu belirten Diyetisyen Emre, açıklamasında, “Ülkemizde diyabet dünya ortalamasının iki katı, Avrupa ortalamasının üç katı. Ülkemizde yaklaşık 12 milyon diyabetli var. Sağlık bakanlığı ve SGK’nın resmi verilerine göre tedavi altındaki ilaç kullanan diyabetli sayısı 8 milyonu aşmış vaziyette. 1,5 milyona yakın diyabetli insülin enjeksiyonu yapıyor. Diyabet ve organ hasarları Türkiye’nin sağlık bütçesinin dörtte birini götürüyor. Diyabet ülkemizde her 10 yılda bir %100 (iki kat) artıyor. Diyabetin yıllık artış oranı olarak Avrupa’da en yüksek artış oranına sahip ülkeyiz” ifadelerine yer verdi. 

“SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIKLARININ KAZANILMASI ÖNEMLİDİR”

Diyabette nasıl beslenilmesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Emre Can Karakaşlı,“Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemlidir. Diyabeti olmayan bireylerde olduğu gibi diyabetli bireylerinde yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi ve öğrendiklerini, günlük yaşamda uygulaması sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturur. Her kişi birbirinden farklı olduğu için diyabetli bireylerin diyetleri de yaşam şekillerine göre farklılık gerektirir. Diyabetliler için bir tek diyet örneği yoktur. Diyabet tedavisinin amacı kan şekeri düzeyinizi normal sınırlar içerisinde tutarak, kısa veya uzun dönemde oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek veya geciktirmektir” diye konuştu. 

Karakaşlı açıklamalarının sonundavatandaşların www.emrecankarakasli.com veya  www.kesandiyetisyen.com internet siteleri üzerinden iletişime geçebileceklerini ve bilgi alabileceklerini söyledi.