Yeni  Koronavirüs (COVID-19), solunum yolu belirtileri ile  gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.

Terapötik Egzersiz Nedir?

Terapötik egzersiz, kas iskelet sistemini fonksiyonunu artırmak, bozuklukları düzeltmek ve rahatlamayı sağlamak amacıyla yapılan vücut hareketleridir. Başlıca terapötik egzersizler endurans artırıcı, esneklik sağlayıcı ve güçlendirici egzersizler olarak isimlendirilir. Bu egzersiz tipleri bireyin ihtiyacına göre fizyoterapistler tarafından tek bir egzersiz programına dönüştürülür. Bu egzersizler sağlıklı ve hasta olan bireylerde faydalı olduğu gibi uzman olmayan kişiler tarafından uygulandığında olumsuz sonuçlar verebilmektedir.

Egzersiz ve Bağışıklık İlişkisi ?

Akut ve kronik egzersiz sonrası oluşan bağışıklık sistemi yanıtları farklıdır. Egzersizin bağışıklık sistemi fonksiyonları üzerindeki etki düzeyi;  egzersizin yoğunluğu, süresi, şiddeti ve bireyin fiziksel uygunluk düzeyi gibi pek çok değişkene bağlıdır. Hafif ve orta şiddette egzersiz ile bağışıklık sistemi fonksiyonları artarken; yoğun uzamış egzersizi takiben bağışıklık sistemi baskılanır. Yüksek yoğunluklu egzersiz sonrasında bağışıklığın zayıfladığı, “açık pencere” dönemi olarak adlandırılan 3-72 saatlik sürede; mikroorganizmalar, özellikle de virüsler vücuda girebilir ve enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle, özellikle bu dönemde hafif ve orta yoğunluklu egzersiz seçilmelidir. Ayrıca düzenli orta şiddette yapılan egzersiz üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı direnci arttırmaktadır.

Evdeyim ve Hangi Egzersizleri Yapmalıyım?

Öncelikle egzersiz kişiye özel planlanmalıdır. Egzersiz planı içinde solunum kapasitesini arttırıcı, vücut kas kuvvetini korumaya yönelik ve tüm vücudu hareketli tutan egzersizler yer almalıdır. Kişisel olarak planlanmış egzersiz kişinin motivasyonunu arttırmak için kişinin rahat yapabildiği ve sevdiği sporlardan oluşmalıdır. Birkaç örnek vermek gerekirse;

1.Pilates egzersizleri : Kesinlikle kişiye özel olmalı vücudu zorlamamalı uygun postürde yapılmalıdır. Egzersizleri yaparken solunum kontrolü çok önemlidir. Bilinmelidir ki her pilates egzersizi her vücuda uyum sağlayamaz. Bu yüzden vücudu dinlemeli ve zorlanıldığında hareket bırakılmalıdır.

2. Aeorobik Egzersizler: Yürüme, bisiklet sürme, ip atlama gibi egzersizlerdir. Haftada mutlaka 4-5 gün 30-40 dk yapılmalıdır. Bu dönemde evden çıkamadığımız için olduğumuz yerde koşma, zıplama yapılabilir. 

3.HIIT Egzersizleri: Bu egzersizler yüksek yoğunluklu fakat  kısa süreli egzersizlerdir bu dönemde yapılmaya uygundur. Son dönemde popüler olan bu egzersizler daha etkin vücut ısı artışı sağlamaktadır. Ayrıca prehipertansif hastalarda HIIT antrenmanları dinlenme anında tansiyonda daha etkin bir düşüş sağlamaktadır. HIIT antrenmanları genel dolaşımı hızla arttırır. Bu sayede virüs ve bakterilere karşı savaşan hücrelerin kanda dolaşımı artarak vücudun direnci arttırılmış olur.  

4.YOGA :Yoga vücut fasyasını direkt etkileyen bir egzersiz metodudur.Vücut fasyasının üzerinde çok sayıda sinir ve damar ağı vardır bu ağın uyarılması bağışıklık sistemimizi doğrudan uyarmaktadır fakat yogada en etkili sonuç doğru nefes ile alınmasıdır.Doğru nefes alınmadığı takdirde denge ve proprioseptif egzersizlerden bir farkı kalmamaktadır

Sonuç olarak evde kaldığımız bu dönemde normal yaşantımızda sahip olduğumuz aktifliği kaybetmemeliyiz.  Mutlaka her gün kişiye özel planlanmış egzersizlerle günümüze devam etmeliyiz. Her gün aynı tip egzersizler yapmamalıyız. Belki bir gün aerobik egzersizler, bir gün endurans (dayanıklılık) egzersizleri, bir gün kuvvetlendirme egzersizleri yapmalıyız. Çünkü rutine dönen vücut temposu yeterli yanıtı verememeye başlar.  Nasıl hareketsizlik bir rutinse aslında aynı hareketlilik de bir rutindir. Bu yüzden doğru egzersiz planı için fizyoterapistinize danışın.