Ramazan ayının sona ermesi ve bayramın gelmesiyle sofralarla ilgili planlamalar yapılıyor, börekler ve baklavalar başroldeki yerini almak üzere hazırlanıyor. Ramazan süresince uzun süre açlığa alışmış olan sindirim sisteminin bayramda zorlanması ise bazı sağlık problemlerini beraberinde getirebiliyor.

1- Bayram sabahı hafif bir kahvaltıyla güne başlayın: Bayram sabahı bütün sevdiklerimiz yanımızda olduğu için onları en iyi şekilde ağırlamak isteriz. Ancak aklınıza hemen kızartmalar, hamur işleri, börekler çörekler gelmesin. Bu tür ağır yiyecekler yerine mideyi yormayacak sizi güne hazırlayacak sağlıklı kahvaltılıklar seçilmelidir. Peynirli omlet, menemen, mantarlı omlet, tam buğday unuyla hazırlanmış krep, tost çeşitleri, soslu sebze sote sağlıklı kahvaltılar için örnek sayılabilir. Unutulmamalıdır ki güzel bir sunumla servis edilen bu sağlıklı tercihler sevdiklerinizi mutlu edecektir.

2- Öğle ve akşam yemeği menülerini dikkatli seçin: Sağlıklı bir kahvaltıyla güne başladıktan sonra diğer öğünlerde de aynı hassasiyet gösterilmelidir. Öğlen yemeği et ise akşam sebze olmalı pişirme yöntemi olarak kızartmadan kaçınılmalıdır. Çorba, salata, yoğurt ana yemeklerin yanında mutlaka yenmeli, pilav ve makarnadan kaçınılmalıdır. Özellikle tatlı yemekten uzak durulmalıdır. Tatlı yenilecekse eğer sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Yemek saatlerine de özen gösterilmelidir. Öğün geciktiğinde veya atlandığında şeker düşmesine (hipoglisemi) bağlı olarak tatlı tüketim isteği artarken, yemek porsiyonları büyüyecektir. Bayram da en sık olarak karşılaşılan bu durumu azaltmak için bayram ziyaretleri mümkün olduğu kadarıyla öğün saatlerine göre planlanmalıdır.

3- Asitli içecek ve hazır meyve suyu ikram etmeyin: Bayramda, su tüketimi hem ramazan sonrası olması, hem de havaların sıcak olması sebebiyle bir kat daha önem kazanmaktadır. Yetersiz su tüketimi vücutta elektrolit dengesini bozacağından beraberinde baş dönmesi, yorgunluk halsizlik gibi şikayetleri beraberinde getirecektir. Günlük su ihtiyacı 2-2,5 litre olup, su dışında içilen hiçbir içeceğin suyun yerini almayacağı unutulmamalıdır. Bayramda su dışında bitki çayları, sütlü kahveler, ayran, komposto gibi içecekler tercih edilmeli; asitli içeceklerden ve hazır meyve sularından uzak durulmalıdır.

4- Her ziyaretinizde ikram kabul etmeyin. İkramı ve ısrarı seven kültürümüz nedeniyle bayramlarda hipertansiyon (tansiyon yükselmesi), hiperglisemi ( şeker yükselmesi) , reflü, taşikardi gibi ciddi sağlık sorunlarıyla sık karşılaşılmaktadır. Bayram ziyaretlerinde gelen ikramlık tabaktan tercih yaparak bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. Örneğin gittiğiniz bir ziyarette dolmayı tercih ediyorsanız, diğerinde tatlıyı, diğerinde böreği tercih ederek hem ikram eden kişiyi kırmamış hem de midenizi yormamış olursunuz. Tercih ettiğiniz ikramların porsiyonlarına dikkat etmeyi de ihmal etmemelisiniz. Israrı seven ikram sahiplerini kırmadan reddetmeye çalışmalı, sağlık problemlerinizi öne sürerek onu ikna etmeye çalışmalısınız.

5- Şerbetli yerine sütlü tatlıları seçin: Bayram dediğimizde ilk akla gelen tatlı baklavadır. Günler öncesinden hazırlanan, şerbetlenen tatlılar misafirlere sunulmak için evlerdeki yerini almaktadır. Ancak karbonhidrat ve yağ içeriği çok yüksek olan baklava tüketimi, hem içeriği hem de ramazanda yavaşlayan metabolizmanın etkisiyle daha fazla kilo alımına sebep olmaktadır. Bu sebeple hem hazırlayacağımız tatlılarda, hem de tükettiğimiz tatlılarda sütlü tatlıyı tercih ederek daha sağlıklı bir tercih yapmış oluruz.

6- Bayram alışverişinde aşırıya kaçmayın: İkramı seven bir toplum olduğumuzdan, bayram alışverişi günler önce başlar ve bol bol yapılır. Ancak beklenen sayıda misafir gelmediğinde kalan tatlılar, ev sahipleri tarafından boşa gitmesin düşüncesiyle tüketilir. Hem dışarda, hem evde bu kadar tatlı tüketimi bayramda sağlık sorunları yaşatabileceği gibi, hızlı kilo alımına da neden olacaktır. Bu sebeple alışverişi az miktarda yapıp, bittikçe alınması çok daha uygun olacaktır.

7- Bayramda basit egzersizlere vakit ayırın: Bayramda beslenme alışkanlığının tamamen değişmesinin yanında fiziksel aktivite bir o kadar azalır. Sabah kahvaltısıyla başlayan yemek yeme isteği geceye kadar devam ederken, bayramda spor mu olur düşüncesi bizi hareketsizliğe iter. Bu düşünce enerji alımıyla, harcanması arasındaki dengeyi bozacağından, bayramda kilo alımı artar. Alınan enerjiyle, harcanan enerji dengesini kurmak için bayramda en azından yürüyüş için fırsat oluşturulmalıdır.