Yaşamsal işlevlerimizin devamı için gerekli olan biyokimyasal işlemlerin sonunda oluşan atık maddelerin vücuttan atılma yerlerinden biri böbreklerdir. Bunun yanısıra vücut için gerekli bazı maddelerin seviyesinin ayarlanması da yine böbrekler tarafından yürütülmektedir. Böbrek ve idrar yolu taşları idrarda çözülemeyen ve atılamayan kristallerin bir araya gelmesiyle oluşur, normalde idrarda kristal ve taş oluşumunu engelleyecek kimyasallar mevcuttur, ancak bazı kişilerde bu engelleyici mekanizma tam olarak çalışmaz. 

Başta böbrek, üreter(idrar kanalı) ve mesane(idrar kesesi) taşlarının tedavisinde bugün en geçerli,en güvenli ve en son teknik holmiyum lazerin kullanımıdır.

 Geçmişte böbrek ve idrar yolları taşlarının tedavisi sadece açık cerrahi ile yapılırken, daha sonraki teknolojik gelişmeler ile ExtracorporealShockWaveLithotripsy (ESWL) ve üreterorenoskopi (URS) gibi minimal invaziv yani açık ameliyat tekniklerini geride bırakan tedavi seçenekleri üroloji pratiğine girmiştir.Bu gelişmeler ile vücut içinden kapalı yöntemle  taş kırma tekniklerinde devrim niteliğinde gelişmeler olmuş  ve son olarak da Holmium Lazer ile taş kırmanın kullanıma girmesiyle taş tedavisinde haklı olarak popülaritesi artmıştır. 
Holmium  Lazer taş tedavisinde en son kullanılan tekniktir , bu uygulama bilinen en güçlü ve en güvenli taş kırma cihazıdır.
Lazerle taş kırma böbrek ve idrar yolları taşlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Taşın rengine veya bileşimine bağlı olmaksızın tüm taşlara etki göstermektedir. İşlem  taşa ulaşıldıktan sonra çok kısa sürede gerçekleşmektedir. Kanamasızdır, hastaya hiçbir zarar vermez ve işlem sonu ağrı yok denecek kadar azdır. 
Günümüzde idrar torbası, idrar kanalı ve böbrek taşlarının büyük çoğunluğu kapalı yöntemlerle tedavi edilmektedir.
Taş kırmada kullanılacak cihazın  etkinliği ameliyatın başarısını çok ciddi oranda etkilemektedir,lazer en etkili ve  en güvenli yöntem olarak öne çıkmaktadır.
Lazer ışını endoskopik (kapalı yöntem) aletin içinden geçirilen ince bir fiber kablo aracılığıyla taşaulaştırılır. Taşın üzerine çok seri bir şekilde lazer ışınları gönderilerek süratli bir şekilde kırma işlemi gerçekleştirilir. Lazerin bir diğer üstünlüğüde diğer yöntemlere göre taş çok daha küçük parçalara ayrılır, taş toz halinegelir, böylece işlem sonunda hastanın toz haline gelen taşı dökmesi temin edilir,ağrı hiç yok gibidir.
Hasta aynı gün yada bir gün sonrasında normal yaşantısına dönebilmektedir, vücut dışından bir girişim olmadığı için  yara izi olmazve kanama olmadığı için hastada operatif bir sarsılma görülmez. 
Bazen  idrar yollarındaki darlıklar taşa ulaşmayı zorlaştırır, lazer ile bu darlıkları açmakta mümkün olmaktadır. 
Özellikle böbrek içi, böbreğe yakın idrar kanalı taşları ve büyük taşları kırmak diğer taşlara göre daha zordur, lazer burada  diğer yöntemlere göre belirgin üstünlük,kolaylık ve başarı sağlamaktadır.