“Bir dizi var “Roman Havası” ismini koymuş yapımcılar. Gırgıriye’nin Cennet Mahallesi’nin senaryosu kullanılmış ne yazık ki yeni bir senaryo yazma gayreti içerisine girmemişler.
ROMAN TOPLUMU ARTIK BU ŞEKİLDE YANSITILMAK İSTEMİYOR
Mahallelere gidip, konunun uzmanları ile konuşup sağlıklı bir çalışma yapmamışlar. Sonuçta ortaya tepki çeken bir dizi çıkmış. Roman toplumu artık bu şekilde yansıtılmak istemiyor. Bir zamanların eski müzisyen mahallerinden esinlenip, onu da çok abartarak anlatan diziler bugünün Roman toplumunun çok uzağında. Bu gömlek bu topluma dar geliyor artık. İnşallah dizi yapımcıları bu gerçeğin farkına varırlar.
SAHİ NEREDEN GELİYOR BU ÇİNGENE LAFI?
Diğer taraftan Roman havası dizisini eleştiren kimi insanlarımızın kullandığı bazı ifadelere ben şahsen katılmıyorum. Bu konudaki görüşlerimi açıklamak isterim. Dizide bugün Roman toplumunu yansıtmayan o kadar çok şey varken kimi kardeşlerimiz sadece dizide ‘Çingene’ kelimesinin geçmesine takmışlar. Oysa ki mesele kelime meselesi değil. ‘Çingene’ kelimesini kullanmasanız da, eğer Roman toplumu paragöz, dengesiz ve hastalıklı karakterler olarak yansıtırsanız insanlar buna tepki gösterirler. Ön yargıları bir kenara bırakmadıktan sonra ha ‘Pis Çingene’ demişsiniz ha ‘Pis Roman’. Sahi nereden geliyor bu Çingene lafı? Neden bizim insanlarımız bu lafa tepki gösterir.
BELKİ 1000 YILDIR İNSANLARA ‘BİZE ÇİNGENE DEMEYİN’ DİYORUZ
Belki 1000 yıldır insanlara ‘Bize Çingene demeyin’ diyoruz. Gördüğümüz üzere değişen bir şey yok, biz meseleyi kelime meselesi sanıp buna itiraz ettikçe, yüzümüze olmasa bile arkamızdan söylemeye devam ediyorlar bu kelimeyi. En güzel meselenin kelimeler değil önyargılarla ilgili olduğunu anlamak. Bize ‘Çingenesin’ dendiğinde ‘Evet çingeneyim ama pis arsız, hırsız, uğursuz değilim. Onurlu, gururlu, şerefli bir vatandaşım.’ diyebildiğimiz zaman sorunun çoğu çözülmüş olacak. Ama bunu söylemek zor. Neden? Çünkü akıl almaz bir hurafe ile Çingene adı lekelenmiş.
Sözde Çingene adı Hz. İbrahim’e düşmanlık eden iki edepsiz kardeşten geliyormuş. Yalan! Hem de kuyruklu yalan. Ne Tevrat’ta, Ne İncil’de, Ne Kur’an’da; ne de Hz.İbrahim’i peygamber kabul eden hiçbir dinin hiçbir sahih kaynağında bu iftiranın izi bile yoktur. Bir deli bir kuyuya taş atmış, hem‘Çingene’ kelimesine iftira etmiş, hem de dinde olmayan bir şeyi dine sokmaya çalışmış. Bunun ne anlama geldiğini bilenler bilir. Velhasıl kelam insanlarımızın gönül rahatlığıyla ‘Çingeneysek Çingeneyiz’ demesine engel olan bu hurafenin hiçbir aslı yok.
Peki o zaman nereden geliyor bu ‘Çingene’ kelimesi? Çok teori var, tartışmalar devam ediyor. Ama dil bilimciler arasında konuşulan en son ve bana da en doğru gelen teori ‘Çingene’ sözcüğünün eski Türkçe bir sözcük olan ‘Çıngany’den geldiği. Düz hali ‘yoksul’demektir. Anlaşıldığı kadarıyla Orta Asya’nın Türk boyları, hayvan sürüleri olmadığı için geçimlerini çadır, ok, kılıç yaparak, deri işleyerek ya da müzisyenlikle sağlayan yoksul boylara ‘Çıgany’demişler. Türk boyları gittikleri bölgelerde karşılarına çıkan farklı kökenlerden gelen diğer kavimlere de bu adı vermişler. Bu arada bizim Romanlar da geçimlerini sepetçilik, elekçilik, kalaycılık gibi mesleklerle karşıladıkları için evvala ‘Çigany’ zamanla da bu sözcüğün değişmiş biçimi olan ‘Çingene’ namıyla anılmışlar. Domlar, Abdallar, Lomlar ve diğer kardeşlerimiz de öyle.
Mesele bundan ibarettir, biri bana Çingene dediği için gocunmam. Zanaatkâr Türk boylarının adını taşımak neden utanılacak bir şey olsun ki? İnsan şerefli olduğu müddetçe fakirlik de gocunulacak bir şey değildir. Ha biri onun başına sıfat ekler de bana ‘Pis Çingene’ derse o zaman onu mahkemeye veririm. Tabii bu benim şahsi düşüncem, her insanımız nasıl adlandırılmak istediğine kendi karar verir.
Son söz, Roman Havası dizisinin yapımcılarından tekrar rica ediyorum; bizi daha çok üzmesinler, ya bu senaryoyu yeni baştan yazsınlar ya da bu işe bir son versinler.”