Ulaş DEMİRAY

Erken ya da zamanında seçim yapılacaksa ve sandık milletin önüne getirilecekse sonucunu tahmin etmek artık çok zor değil. Cumhur İttifakı daha pek çok tuzaklar kurup oy devşirmeye çalışsa da bu pek mümkün görünmüyor. Ama seçim bu; elbette her şey değişebilir. Her türlü sonuç mümkündür. Bu konuda Cumhur İttifakı’nın çabaları yetersiz kalsa da bu konuda Millet ittifakı yandaşı gibi görünen bazı gazeteci ve yorumcular muhtemel bir başarısızlığı sağlama konusunda Cumhur ittifakının değirmenine su taşımaya devam ediyorlar..

***

Öyle yorumlar dinliyorum ki tutulup kalıyorum. Bu kendisi ile bile barışık olmayan tipler Millet İttifakı’nda kusurlar arayıp saldırmak için bahane arayacaklarına Cumhur ittifakı bileşenlerine, genel Başkanlarına, kayıtsız, sesiz parmak kaldırmakla görevli Cumhur İttifakı milletvekillerine eleştiriler getirseler günaha mı girerler?

***

Neymiş? HDP ile iş birliğine girilmeli, deklere edilmeliymiş. Bu arkadaşlar Cumhur İttifakı’nın tuzaklarının farkında değiller mi? Bu konuda HDP bile ısrarlı değilken, bu konudaki ilişkiler bir şekilde yerli yerine oturtulmuşken, HDP’nin bu koşullarda bile en azından C.B seçiminde muhalefeti destekleme çabası görülüyorken 40 yıllık Kürt sorununu hemen bugün çözme peşindeler. Milletin derdi pahalılık, açlık, işsizlik. Bu HALK TV’nin KRT’nin şövalyeleri ise büyük demokrat havaları ile muhalefete saldırmanın dayanılmaz hafifliği içindeler.

***

Yahu biraz olsun trol basından örnek alın. En bariz gerçekleri bile görmezden gelerek, sanki ülkede bahar havası esiyormuş gibi haberler ve yorumlarla kendi tabanının moralini yüksek tutmaya devam ediyorlar. Bizimkiler; Millet İttifakı’nın 5-6 değişik görüşlü partinin ittifakı olduğunun bile henüz farkında değiller. Sandık milletin önüne gelinceye kadar bu ittifakın aldığı tavır ve kararları anlamaya çalışın. Gerçekten doğru eleştirileriniz görüşleriniz varsa bunları kamuoyuna açık şekilde değil, başka yol ve usullerle yapın.

***

Askerlikte bir kural vardır. Tanka karşı tank, topa karşı top.. Bunca yalanla, iftira ve abartılarla Millet İttifakı’na yapılan saldırılara karşı “Muhalefet de yalan söylesin” demiyorum. Ama bu aşamada doğruları ya da her doğru olduğunu sandıklarınızı uluorta her yerde söylemek zorunda değilsiniz. Millet ittifakının dümeninde olanlara karışmaktan, müdahale etmekten vaz geçin. Elbette onların da danıştıkları, tartıştıkları kadroları var. Güvenmeyi öğrenin.

***

Efendim, Cumhur İttifakı’ndan kopuşlar varmış ama nereye gideceklerini bilemiyorlarmış.. Çünkü Muhalefet bu yoksulluğu nasıl gidereceği konusunda net şeyler söylemiyormuş. Bazen “Acaba ben başka bir ülkede mi yaşıyorum?” diye düşünmüyor değilim. Elbette seçimin hemen ertesi günü her şey güllük gülistanlık olacak değil. Bunun böyle olacağını sananlar salak değilse, her ihtimale karşı Cumhur İttifakı’na dönüşün kapısını kaçış için aralık bırakanlardır.

***

Her şey bir günde güllük gülistanlık olmayacak ama daha ilk günden görülecek çok önemli göstergeler de olacak. Örneğin sandık göründüğü anda döviz ve faiz düşmeye başlayacak. İlk gün değilse, ilk birkaç ay içerisinde esnafın, çiftçinin faiz borçları silinecek. Çiftçiye tarım girdileri konusunda çok önemli destek sağlanacak. Alınacak tasarruf önlemleri ile elde edilen gelirler yoksulluğun, açlığın, çaresizliğin giderilmesi için kullanılacak. 5 müteahhit ve benzeri rant sınıfı kaldırılacak. Merkez Bankası ve TÜİK tam bağımsız hale getirilecek, liyakatli kadrolarla ekonominin bilimsel kuralları yaşama geçirilecek. Esnaf da, işveren de, çiftçi de önünü görebilecek. ÖTV uygulaması piyasayı allak bullak eden halinden kurtarılacak. Okullarda sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilecek.. kamuya girişlerde mülakat kaldırılacak. Gençlere belirli bir yaşa kadar, ya da iş sahibi oluncaya kadar aylık 1000 TL ödenecek.

***

Bunları benim yazmam gerekmiyor. Bu vaadleri ve daha fazlasını öğrenip millete anlatacak olanlar Millet Partisi’nin yereldeki bileşenleri. Elbette önce kendileri öğrenecekler.. Sonra kapı kapı dolaşarak anlatacaklar, sosyal medyada bunları paylaşarak boş oturmadıklarını gösterecekler. Partilerine kefil olacaklar. “Senin partin ne yaptı? Benim partim ne yaptı?” şeklindeki tükürük yarışı yerine bugünün ihtiyacı olan çalışmaların içinde olacaklar.

Normal bir siyaset ortamında değiliz. Ülkemiz tarihinin en kara günlerini yaşıyor. Boş geçirecek zaman yok.