DSP (Demokratik Sol Parti) Genel Başkanı Masum Türker, dün gece geç saatlerde Keşan’a geldi. 

Türker, dün sabah saat 09.30 sıralarında ise, geceyi geçirdiği Şapçı Prestige Otel’de bir basın toplantısı düzenleyerek ülke ve yerel gündeme ilişkin görüşlerini açıkladı. Toplantıya; DSP Keşan İlçe Başkanı M. Cem Akgül, yönetim kurulu üyeleri ve il genel meclisi adayları katıldı.


TÜRKİYE’DE İKİ PARTİLİ SİSTEM DAYATILMAK İSTENİYOR

Sözlerinin başında ülke gündemine ilişkin konulara değinen Türker, Türkiye’nin hem dış politikadaki konumunda hem de genel siyasette ve ekonomide kırılma noktasına geldiğini belirtti. Türker, şöyle konuştu: “Bu nedenle yeni politikaların izlenmesi lazım. Türkiye dış politikada zararlı çıkarsa, bu, hükümetin uzun süredir sıfır sorun adı altında uyguladığı politikanın yanlış olmasından kaynaklanacak. Türkiye etrafındaki sorunların mimarı. Bölgemizde başbakana dış politikada inanç yok. Bu aşamada Irak’taki Kürt hükümetinin petrolleri taşınırken, merkezi hükümetin petrolleri donduruldu. Erdoğan’ın çözüm sürecinde verdiği tavizler Türkiye’de bir bölünme ya da özerklik talebi ile karşı karşıya kalması iç siyasete yansıyacak en önemli sorun. Son 12 yıldır genel siyasette tek parti yönetiminin neden olduğu yolsuzluklar had safhada. İşadamlarının açıklamak istemediği yolsuzluklar da var. Türkiye’de AKP iktidarına güven sona ermiştir. Başbakan bunları montaj diye anlatsa da diyemiyor. Bu kırılma noktası Türkiye’de yeni bir siyasi anlayışın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkiye’de iki partili sistem dayatılmak isteniyor. İki partili sistemin yolsuzlukları daha da arttırdığını anlamış olduk. Bu nedenle bu seçim vatandaşın iki partili sistem değil daha çok her görüşün temsil edildiği bir yapıyı ortaya çıkarmasını bekliyoruz. Anadolu’da bu süreçte halkın çok farklı düşündüğünü görüyoruz. İki partiye yönelme yok. İzmir, İstanbul büyük şehirlerde tüm partiler seçime asılıyor. Beklenenin dışında bir sonuç olabilir. Toplumun oyu ile iktidarı desteklemediğini ortaya koyacağı bir dönem. Yani AKP’nin oyunda ciddi bir azalma olacak.”

VATANDAŞIN GELİRİ 12 YILDIR ARTMADI

Konuşmasına ekonomiden söz ederek devam eden ve Türkiye’nin ekonomik durumunun çok kötü olduğunu ifade eden Masum Türker, “12 yıldır vatandaşın geliri artmadı. Ama insanlar rahatlık içerisinde yaşıyor. Buna biz yoksulluk içerisinde refah diyoruz. Bu refah kredi kartları ve krediler ile sağlandı. Ancak kredi olanakları daraldıkça kredi kartlarının limitleri, zorunu ödemeler kontrol altına alınmaya başladı. Bu da bizi artık dünyadaki politikaya nasıl isyan varsa Türkiye’de bunun zamanı geldiği sonucuna getiriyor. Bu itirazı gidermek için hükümet tek bir yola başvurabilir. Bu da bireylerin gelirini arttırmak. Bunu gerçekleştirebilirse Türkiye biraz daha rahat nefes alabilir. Yoksa bunun dışında insanlar sıkıntı içerisinde yaşamaya devam edecekler. Bu ciddi bir yozlaşmaya neden olacaktır. Dünyada polis ve savcılar hırsızları kovalar, Türkiye’de hırsız polis ve savcıları kovalar oldu. Baş hırsız bu işi yapıyor. Ama diğer hırsızlar da istedikleri savcı ve polisin yerini değiştirebiliyor. Yoksulluğun yolsuzluğa yol açması halkın ciddi bir şekilde eylemsiz olmasına yol açtı. Önümüzdeki günlerde inşallah halk bunu eyleme dönüştürür. Şu anda Başbakanın yaşadığı durum çok vahim. O da beklediği oyu alamayacağını bekliyor. Psikolojisi bozulmuş durumda.” dedi. 

Yerel seçimlerinin çok yaklaştığı şu günlerde ülkede büyük bir gerilimin yaşandığını kaydeden Türker, “Hiç olmaması gereken bir süreci yaşıyoruz. Yerel yönetimlerde kamuoyuna yansıyanlar ile gerçekler aynı değil. Halkın konuştukları ile televizyonlarda sunulmak istenen yanlış. Örneğin İstanbul’da iki parti varmış gibi sunuluyor. Tüm bu yaklaşımlar bizi yarınlarda yeni bir yapılanmayla karşı karşıya kalma konusunda yönlendirmiş olacak.” diye konuştu.

Masum Türker, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

EDİRNE’DE HAMDİ BEY ÇALIŞIYOR VE HALK KENDİSİNİ SEVİYOR

“Edirne’de DSP’den Hamdi Sedefçi adaylığını açıkladı. Edirne’de yerel seçimler ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Türker, şu cevabı verdi: “Hamdi Sedefçi çalışmalarına devam ediyor. İddialı ve halk kendisini seviyor. Hamdi Beyin Edirne’de bir şansı var. Onun dışındakilerin hiçbiri Edirneli değil. Keşan’da ise il genel meclisi adaylarımız var. Burada da başarı elde edeceğimizi sanıyorum. Arkadaşlarımız köy köy geziyor ve teveccüh iyi. DSP Türkiye’nin sigortasıdır. Hiçbir egemen gücün kontrolünde olmayan, gücünü tabandan tavana doğru alan ve daha çok küçük tasarruflar ile seçim kampanyası yürüten bir partiyiz. Türkiye’de dürüst insanların adresiyiz. Bu nedenle DSP’nin Türkiye’nin geleceğine yön verebilecek açılımları barındırması nedeniyle adresiz. Keşan’da belki bir belediye başkan adayı çıkarsaydık resim farklı olurdu.”

DSP İÇİN AKP NE İSE CHP DE ODUR

“Keşan’da DSP’lilerin yerel seçimlerde CHP’yi desteklediği yönünde iddialar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Türker, biraz sinirlenerek ve sitem ederek şöyle cevap verdi: DSP için CHP de AKP kadar rakiptir. Ve CHP, AKP kadar hatalıdır. DSP’nin oyları DSP’dedir. Keşan’da il genel meclisi üyelerimiz çalışırlarken oylarını vereceklerse neden çalışsınlar? CHP’liler çalışmadıkları, politika üretmedikleri ve sağa kaydıkları için alternatif istemiyorlar. Üst yönetim yavaş yavaş sağa kayıyor. CHP Güneydoğu’ya giderken özerkçi, orta Anadolu’ya gelince bozkurtçu, İzmir’de Atatürkçü oluyor. Ama Konak ilçesinde Atatürk rozeti takmayı reddeden birisini aday gösteriyor. Millet bunu görüyor. Sabit ve kalıcı bir politika yok. DSP ise yurdun her yanında üniter devlet yapısından yana olduğunu, Atatürk milliyetçiliğinden yana olduğunu söylüyor. Bu cumhuriyeti kuran Türkiye halkına, Türk milleti denir. Bu fikirlerimizden hiç vazgeçmedik. Biz soldan hiç vazgeçmeyiz. Oturup da cemaatler ile şunlarla bunlarla işbirliği yapmayız. Dolayısıyla CHP çizgisini değiştirirken merkez solda var olan partinin yok olmasını istiyor. Kendi değişikliğinden memnun kalmayan seçmeninin başvuracağı adres kalmasın istiyor. Hiçbir parti ile iş birliğimiz söz konusu değil. Bunlar mazide kaldı. Bunların bedelini ödüyoruz. 2007’de seçime girmedik ve çok büyük bir kayıptı. Şu anda Keşan’da belediye başkan adayı çıkarmamamız gelecek seçimde toparlanmamızı zorlayacak. Bu nedenle biz kimseyi yönlendirmeyiz. Partimiz adına da kimse böyle bir açıklama yapamaz. Örneğin İpsala’da, Edirne’de, Küplü’de, Ergene’de iddialıyız.”

CHP İKTİDAR OLMAYI İSTEYEN BİR PARTİ DEĞİL   

Bir soru üzerine de CHP’nin Edirne’de belediye başkan adayı olarak Milletvekili Recep Gürkan’ı göstermesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Masum Türker, Bir parti parlamentodaki milletvekilini belediye başkan adayı gösteriyorsa o parti iktidar olmak istemiyor demektir. Çünkü iktidar olması için parlamentodaki milletvekili sayısını arttırmaya çalışmalı. CHP bir milletvekilini aday göstermekle seçimi kaybedeceğini bildiği için eksilmeyeceğini düşünmüştür. CHP’li milletvekili belediye başkanı olursa Edirnelilerin parlamentodaki haklarını kim temsil edecek?” diye sordu.   

Türker, Keşan’daki programının ardında İpsala’ya gitmek üzere ilçemizden ayrıldı.

Bu arada, MHP Keşan İlçe Teşkilatı Kadın Kolları Başkanı Özlem Karameşe ve Mali Müşavirler
Muhasebeciler Birliği Derneği Keşan Şubesi Başkanı Özgür Meşegür, Yönetim Kurulu Üyesi Senem Bağcıoğlu Özbek ile birlikte Şapçı Prestige Otel’e gelerek, Masum Türker’e hoş geldin ziyaretinde bulundular.