AK Parti Keşan İlçe Başkanı Hüseyin Boyalık, dün yaptığı açıklamada, Anayasa değişikliği referandumu ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken, yeni sistemde millet tarafından seçilenlerin, millete hesap vereceğini söyledi. 

Boyalık, ayrıca CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun yaptığı açıklamalara da sert bir dille cevap verdi. Boyalık sözlerine şu şekilde devam etti: “Anayasa değişikliği ile halk oylaması ile birlikte bu ülkenin millet tarafından seçilmiş idarecileri, millete hesap verecek. 5 yılda bir başarılıysa seçilecek, başarısızsa gidecek."

Boyalık, bürokrasinin yönetimdeki ağırlığının sürekli hissedildiğini belirterek; "Şimdi millet zannediyor ki Türkiye'yi hep iktidarlar yönetir. Bakmayın siz Recep Tayyip Erdoğan'ın adam gibi liderliği var da millet bunları çok hissetmedi. Bu ülkede ihtilalleri kim yaptı? Millet olarak seçtiğiniz milletvekillerinden oluşan TBMM içerisinden çıkan hükümet ile Türkiye'yi yönetmeye çalışırsınız ama milletin seçmediği Türk Silahlı Kuvvetleri bir gün gelir darbe yapar bütün millet iradesini siler alır. Hepimiz bunları geçmişte yaşadık. TBMM'de kanun çıkarırsınız, bu kanunlarla Türkiye'yi yönetmeye çalışırsınız bir siyasi parti veya kurum gider Anayasa Mahkemesine müracaat eder sizin iradenizi elinizden alır. Yaşandı bunlar.” dedi.

YENİ SİSTEMDE CUMHURBAŞKANI MECLİSİ FESHEDERSE, KENDİ CUMHURBAŞKANLIĞINI DA FESHETMİŞ OLUYOR
Yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanının Meclisi feshetmesi halinde aynı zamanda kendi Cumhurbaşkanlığını da feshettiği belirten Boyalık, sözlerine şu şekilde devam etti: “Anayasa değişikliği ile millet tarafından seçilen idarecilerin millete hesap vereceğini vurgulayan Boyalık "Şimdi diyoruz ki bu anayasa değişikliği ile halk oylaması ile birlikte bu ülkenin millet tarafından seçilmiş idarecileri millete hesap verecek. 5 yılda bir başarılıysa seçilecek, başarısızsa gidecek. Yetkiyi de bürokratik atama yetkilerini Cumhurbaşkanı'na veriyor. Cumhurbaşkanlığı yönetiminde kurulacak hükümete veriyor. İstediği bürokratı alacak, istediği bürokratı atayacak. Milletin kafasını karıştırmak için birtakım dedikodular çıkarıyorlar, 'Tek adam, diktatör, padişahlık, halifelik' saçma sapan birtakım ipe sapa gelmez ifadelerle. 'Efendim Cumhurbaşkanı'na o kadar çok yetki veriliyor ki Meclisi feshedecek.’ Meclisi feshetme yetkisi şu an Cumhurbaşkanı'nda zaten var. Şu anda Cumhurbaşkanı, Meclisi isterse feshedebilir. Ama Yeni sistemde eğer Cumhurbaşkanı, meclisi feshederse, kendi cumhurbaşkanlığını da feshetmiş oluyor.”
TÜRKİYE'NİN SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACI VARDIR, TÜRKİYE'NİN REJİM SORUNU YOKTUR

CHP tarafından yanlış bir algı yaratılmaya çalışıldığını vurgulayan Boyalık,“Bu bir rejim değişikliği değildir. Bu, bir sistem değişikliğidir. Türkiye'nin rejimi bellidir. Türkiye devleti bir cumhuriyettir. Var mı itirazı olan, Allah'a şükürler olsun yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'dır. Var mı bir tartışma, yok. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir, nokta. Bunu kimse tartışıyor mu? Türkiye'nin rejim sorunu yoktur. Türkiye'nin sistem değişikliğine ihtiyacı vardır.” dedi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ZARURET HALİNE GELMİŞTİR

Türkiye’de gerçek anlamda Anayasa değişikliğinin zaruret halinde geldiğine vurgu yapan ve Yeni sistemde halkın istikrarı sandıkta sağlayacağını söyleyen Boyalık şöyle konuştu: “Bu neyi getirecek? Bu yönetimde istikrarı halkın sandıkta sağlamasını getirecek. Bir uzlaşma ihtiyacı olursa da seçimden önce olacak. Halk kimin kiminle uzlaşacağını seçimden önce görecek. Ve iki turla geliyor. Yüzde 30'la iktidar olunmayacak. Yüzde 35'le, 49'la iktidar olunmayacak. İktidar olmak için halkın yüzde 50'den fazlasının desteği alınacak. Halkın yürütmenin başını sandıkta doğrudan seçmesine niye itiraz ediyorsunuz? Bu olduğu zaman seçim barajı düşecek. Parlamentonun temsil kabiliyeti çok daha artmış olacak. Mecliste ben sana gensoru verdim, sana güvenoyu vermiyorum, bütçeni geçirmiyorum gibi tartışmalar son bulacak. 1982 anayasası, yetkileri cumhurbaşkanına, sorumluluğu da hükümete bırakıyor. Buda sistemin sürdürülemez olduğunu ortaya çıkarıyor. Burada gemide iki kaptan var bir cumhurbaşkanı bir başbakan. O gemi kimin dediğini yapacak. Dümendeki nereye gidecek, bir gövdede iki baş olur mu? Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir gövdede iki başın olmasına sebep oldunuz. Hem de bu kesinlikle değişmesin diyorlar. Peki, ülke nasıl yönetilecek? Artık bu değişiklik bir zaruret haline gelmiştir. Biz Keşan için, Türkiye için ‘Evet’ diyeceğiz. Sefer bizim, zafer Allah’ındır”

CHP GENEL BAŞKANININ YAPTIĞI AÇIKLAMA DA VURDUMDUYMAZLIKTIR
Son günlerde iletişim faturaları ile ülke gündemine oturan CHP’li Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in TBMM’deki 1 milyon 200 bin liralık haberleşme ücretiyle ilgili eleştirilerde bulunan Boyalık şunları söyledi: “1 milyon 200 bin liralık haberleşme faturası kullanan, ondan sonra da bu iş ortaya çıktıktan sonra alay eden CHP’li milletvekilini kınıyoruz. Elif Doğan Türkmen adlı milletvekilinin meclisin neredeyse tamamına yakınının kullandığı fatura kadar, haberleşme ücreti çıkması manidardır. Bu kabiliyete nasıl ulaştığını incelemek ve irdelemek lazım. CHP’li yöneticilerin bu konudaki açıklamaları da son derece rezildir. Bu hakkı vermeseydiniz şeklinde Genel Başkanlarının yaptığı açıklama da vurdumduymazlıktır. Bu halkın verdiği vergileri, paralarını bu şekilde çarçur etmek, bir milletvekiline, hele cumhuriyetçi geçinen ve hele hele vatandaşına hizmet diyen, her platformda doğruluk dürüstlük abidesi olan CHP’li milletvekiline yakışmadı. Bunun bir cezası olacaktır. Bunu da CHP kendi içinde yapacaktır. Biz de kendi fikirlerimizi kamuoyuna beyan etmek zorundayız.”

GAYTANCIOĞLU ÇİFTÇİ İÇİN PROJE ÜRETSİN, BOŞ KONUŞMASIN

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun sürekli çiftçiler üzerinden siyaset yaptığını ancak hiçbir projesinin olmadığını söyleyen Boyalık sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sürekli çiftçiler üzerinden siyaset yapan Okan Gaytancıoğlu, bu güne kadar çiftçiler için konuşmaktan başka ne yapmış? Nasıl bir öneride bulunmuş da kabul edilmemiş? Çiftçiliğin gelişmesi için bir projesi mi var? Bunları bilmek lazım. Konuşmaktan ve eleştirmekten başka hiçbir projesi yok. Biz dedik ki, çiftçinin mazotunun yarısı bizden.  Bu da 1-2 gün içinde yürürlüğe girecek. Desteklemeler düzenli olarak ödendi. Dekar başına tarla desteği sürekli olarak veriliyor. Çiftçiye olan tüm destekler veriliyor. En önemlisi de çiftçiye düşük faizli kredi veren bir hükümetimiz var. Çiftçi mutlaka kredi kullanacaktır.  %5 ile Ziraat Bankası çiftçiye kredi veriyor. Devletimiz bu kadar çiftçiyi düşünüyor, destekliyor. Yıllık %5 ile kredi alıp, başka bir bankaya koysa, bu krediden dahi para kazanır. Krediyi aldığı zaman da üretici ürününü biraz bekletip harmanda satmayıp, zamanı geldiğinde de ürününü daha yüksek fiyata satabiliyor. Sadece çiftçimizin biraz daha bilinçli olması gerekiyor kredi kullanımı hakkında. Onun dışında devletimiz çiftçimize verdiği kredi ve desteklerde üzerine düşen görevi yapmaktadır. Harmanda çeltik fiyatı ofis müdahale etmeden bin 300 liraydı, ofis müdahalesinden sonra bin 600 liraya çıktı. Şu anda da 2 liraya yükseldi. Çünkü piyasada mal azaldı. İşte zamanında kredi kullanan şimdi bunun kazancını yaşıyor. O yüzden hem kredi kullanımı, hem de satış hakkında çiftçimizin bilgilenmesi gerekiyor. Okan Gaytancıoğlu boş ve yalan siyaset yapıyor. Biz çiftçimizin daha iyi olması için her zaman sahada olacağız. Hiçte boş yere ne AK Parti’yi ne vekilimiz Rafet Sezen’i ne de verilen destekleri karalamaya çalışmasın. İşini yapsın, çiftçi için proje üretsin. Boş konuşmakla çiftçiye destek olamaz.”