Dün, DSP (Demokratik Sol Parti) Keşan İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında, 13 Aralık’ta yapılacağı duyurulan DSP Kurultay’ında oy kullanma hakkına sahip Keşanlı 3 üyenin bu haklarının Genel Merkez tarafından engel olunmak istenmesine tepki gösterildi ve yapılmak istenin bir “Ali Cengiz Oyunu”  olduğu ileri sürüldü.

Saat 12.30’da başlayan toplantıya DSP Keşan İlçe Başkanı Fikret Akan, DSP Kurultay Delegeleri Mustafa Cem Akgül, Yusuf Nalbantoğlu, Alaaddin Sıvacı, DSP eski yönetim kurulu üyelerinden Cavit Deniz,  yönetim kurulu üyeleri ve partililer katıldı.

DSP’Yİ % 7-8 LERDEN ALIP BİNDE 16’LARA DÜŞÜREN BİR GENEL BAŞKAN

Konuyla ilgili olarak konuşan Cavit Deniz, Genel Merkezin haksız ve doğru olmayan bir gerekçe ileri sürerek Keşanlı 3 kurultay delegesinin 13 Aralık’ta oy kullanmalarının önüne geçilmek istendiğini kaydederek, “Demokratik Sol Parti Genel Merkezi 13 Aralık 2013 gününde olağanüstü kongre kararı almış bulunmaktadır. Bu kararı alırken parti meclisi ve yüksek disiplin kurulu üyelerinin ortak yaptıkları toplantı sonrası yapılan açıklamada aday belirlendiği de ifade edilmiştir. Adayları DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Örgüt Kurulu Başkanı Önder Aksakal olarak kamuoyuna açıklandı. Bu aday belirlemenin etik olmadığını ifade etmek isterim çünkü DSP tüzüğünün 25. Maddesi parti meclisinin görevlerini belirlemektedir. DSP tüzüğünün 25. Maddesine parti meclisinin görevleri arasında genel başkan adayı belirleme gibi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu da göstermektedir ki belirlenen aday Masum Türker’in adayıdır. DSP’yi % 7-8’lerde alıp on binde 16’lara düşüren bir genel başkanın adayıdır. Kurultayda yalnızca genel başkan seçilecek. Böyle tek maddelik bir kurultay siyasal tarihimizde ilk kez uygulama bulacak. Bu haliyle bir emri vaki bir ‘Ali Cengiz oyunu’ hissi uyandırılıyor” dedi.

BU YAPTIĞINIZ TERS TEPECEK

Aksakal’ın 13 Aralık’ta yapılacak kurultaya, parti meclisinin 70, yüksek disiplin kurulunun 15 üyenin oyunu alarak zaten 85 kişi ile yarışa önde başlayacağını kaydeden Deniz,  şöyle konuştu: “Diğer aday ise Halk İçin Umut Hareketi lider Emrah Konuralp’tir. Konuralp partide Bülent Ecevit döneminden beri vardır. Genel Merkez bu Umut İçin Halk Hareketi’nin genç liderinin pozisyonundan korku ve telaş içine düşmüştür. Adayları örgüt kurulu başkanı örgütleri atayan ve altında onay veren kişi iken muhalif olarak bilinen Emrah Konuralp’i destekleyen delegelerin üyelikleri ve delegeliklerine anti demokratik biçimde son verilmiştir. Bu son vermenin gerekçesi örgüt olmadığı biçiminde ifade edilmektedir. Oysa burası DSP Keşan İlçe Merkezi’dir ve ilçe başkanımız vardır. Burada bir örgüt vardır ve faaldir. Nasıl oluyor da örgüt açıkken siz üyelikleri sıfırlıyorsunuz? Sizin amacınız Cem Akgül, Alaaddin Sıvacı ve Yusuf Nalbantoğlu kardeşlerimiz üçü kurultay delegesi oldukları ve Masum Türker’in işaret ettiği adayın karşısında olan Emrah Konuralp’i destekledikleri için. Sizin yaptığınız bir faşizan uygulamadır. Bu yaptığınız ters tepecektir.”

BU, ADI GİBİ MASUM OLMAYAN BİR MASUM TÜRKER UYGULAMASI

Edirne’deki genel merkezi destekleyen adayın büyük kurultay davetiyesinin geldiğini de kaydeden Deniz“Ama Keşan’daki bu üç arkadaşımıza şuan itibariyle davetiye ulaşmamıştır. Kurultay delegeliklerine genel merkez son veremez. Neden son veremez çünkü arkadaşları kurultay delegesi olarak 13 Haziran 2013’te yapılan Edirne İl Kongresi belirlemiştir. Bu pozisyonda yapılması gereken şudur. Arkadaşlar kurultay delegesi seçildiklerine dair belgelerini alıp Ankara’ya giderek genel merkezin bu uygulamasına karşı duracaklardır. Ankara Beş Evler’deki Bedrettin Dalan, Tansu Çiller ve Turgut Özal ekolü ve kültüründen gelen sultan tarafından genel başkanlığı kaybetme korkusundan ötürü muhalif kurultay delegelerinin üzerinde böyle bir işlem yapılmıştır. Bu kişi de Masum Türker’dir. Muhalif olmayanlara bu uygulama yoktur.  Bu uygulama hukuki uygulama olmayarak Türk siyasi tarihinde yerini almıştır. Adı gibi masum olmayan bu Masum Türker bu uygulamasıyla parti genel merkezinin ipotek edildiği yönündeki ciddi iddialara bizi inanmak zorunda bırakmaktadır. Biz inanmak istemiyoruz” diye konuştu.

KENDİ BAŞARISIZLIKLARINI ÖRTME GAYRETİ İÇİNDELER

Deniz sözlerini şu şekilde sürdürdü:   “Kendi başarısızlıklarını, umursamazlıklarını örtmek adına örgüt yok gerekçesini uyduruyor. Edirne ilinde CHP’nin taponları, ıskartaları ile Belediye Başkanlığı seçimine girdi.  Buna karşı çıkan il başkanlığı yönetimini görevden aldı. O günden beri Edirne’de il yönetimi yok ama Keşan’da bir örgüt var. Peki Edirne’de örgüt olmadığı halde Edirne merkezli kurultay delegesinin delegeliği devam ediyor da Keşan’da örgüt olduğu halde Keşanlı üç kurultay delegesinin üyelikleri ve delegelikleri neden düşürülüyor. Bu gayet basittir. Bunlar insafla ve hukukla bağdaşmaz. Bize görev verildi de yerine mi getirmedik. Örgütleri kurmak şuandaki genel başkan adayının görevidir. Kendi başarısızlıklarını bu türlü örtme gayreti içindedirler.

5 EVLER’DEKİ SALTANATI YIKACAĞIZ

Arkadaşların üyeliklerinin altında imzası var. Allah korusun bu adam genel başkan olursa neler yapmaz. Edirne’de Mart 2014’ten itibaren il başkanlığı yoktur. Onlar neden kurultayda oy kullanacaklar. Ecevit’in alın terini bir çırpıda yerle bir edenler bunun hesabını vereceklerdir. Bunun hesabını soracağız. Hiç kimse hesap vermeden bu işten kurtulamaz. Bunu yapanların yakasına yapışacağız. Bu bizim Ecevit’ten aldığımız kültürün gereğidir. Beş Evler’deki saltanatı yıkacağız. Onları demokratik kurallar içinde görevden uzaklaştırmak bizim görevimizdir. Bunu yapmazsak onlar genel merkezi yok edeceklerdir.

BU İŞ BİTECEK

Şuan ki genel başkan Masum Türker, Bedrettin Dalan, Tansu Çiller ve Turgut Özal’ın etrafında siyasi ikbal arıyordu.  Bunu net biçimde söylüyorum. Bu keyfiyet ve faşizan uygulamalarınız geri tepecektir ve sizi vuracaktır. 13 Aralık’ta Beş Evler’deki saltanat yok olacak sağduyulu Ecevit ekol ve kültüründen nasiplenmiş delegelerle bu iş bitecektir. Onlara güveniyoruz. DSP’yi her dönem destekleyen Trakya, Ecevit’e olan bağlılığının ifadesi olarak 13 Aralık’ta Ankara’da hesap soracaktır. Büyük kurultay Ecevit’e yaraşır biçimde yapılmalıdır. 14 Aralık 2015 günü Rahşan Ecevit, Emrah Konuralp’e partiyi kurtarın diye emir vermiştir.”

Cavit Deniz’in ardından söz alan Mustafa Cem Akgül, Alaaddin Sıvacı ve Yusuf Nalbantoğlu da gerekli işlemlere başladıklarını ve 13 Aralık’ta Ankara’ya gidip mücadele edeceklerini ifade ettiler.