CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin 35. Olağan Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında söylediği sözler üzerine AK Parti’nin Keşan’daki bazı yerel gazetelerde çıkan CHP’ye yönelik eleştirilerin bulunduğu ilanı sonrasında başlayan tartışma sürüyor. Konuyla ilgili CHP Keşan İlçe Başkanlığı’nın AK Parti’ye yanıtı şöyle:

“Ülke ve memleket sevdalısı nasıl olunur biz sizlere anlatmayacağız öğreteceğiz.

 22 şehir stadından Atatürk ismi kaldırılıp, Atatürk anıtlarına çelenk koymanın yasaklanması Atatürk sevginizden olsa gerek.

Atatürk’ün1927 yılında TBMM yaptığı bir konuşmasını size aktaralım.
- Her zaman millet, laik Cumhuriyetin bekçisi olmalıdır. Hükümetlerin kötü icraatlarına karşı ulusça karşı çıkılıp, direnilmezse millet ‘Bütün kusur ve kabahate katılmış demektir.’ Ve böyle bir millet de baskı altında bulundurulmaya müstahak olur.
Diktatörler kendilerini tanrısal bir gücün temsilcisi olarak tanıtırlar. Bu ilahi güçle kendilerini tanrıyla özdeşleştirip, şirk koşmaktan gurur ve zevk alırlar.
Onun etrafındaki çıkarcılar da yalan, dolanla tüm ulusu aldatmaya ve karanlığa sürükleyen din hokkabazı mürtecilerdir.
Bu durumda millet, kendi vekillerini seçerken çok dikkatli ve titiz olmalıdır.

2 TRİLYON DOLARI NEREYE HARCADINIZ?

Şimdi sizinle biraz nostalji yapalım,

Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, size sormuştu: ‘AKP iktidarının 14 yıl boyunca halktan 2 trilyon dolar topladığı vergi,  Buna karşılık; yol-hastane-tünel-hava meydanı- üst geçit-alt geçit tüm yaptıklarınızı alt alta topladığımızda yaptıklarınız 2 trilyon dolara denk gelmiyor. 2 trilyon doları nereye harcadınız?’ cevabı sizde saklı,

Milleti kandırmayı başardığınız, gözünü boyadığınız şu Türkiye Ekonomisinin detaylarına bir gelelim,

Türkiye’nin dış borcu:
405 milyar dolar.
2016’da vadesi gelen:
120. 8 milyar dolar.
Geçmişten biriken borç:
35 milyar dolar.
2016’da cari açık:
28.6 miyar dolar.
Toplam: 184.4 milyar dolar

Evet dediğiniz gibi büyümüşüz, Londra’nın kapısından borç dilenir hale gelerek,

Biraz da dış politikaya bakalım.,

 Önce NATO kuvvetlerinin ‘Libya’da ne işleri var’ deyip, sonra Türk Deniz Kuvvetleri, NATO kuvvetleriyle birlikte kankanız Kaddafi ülkesiyle birlikte yerle bir ediliyor.
Türk müteahhitlerine 40 milyar doları aşkın ihaleler veren Kaddafi’yi linç eden aşiret reislerine tam 300 milyon dolar elden gönderiliyor. Şimdi o aşiret reisleri Türk müteahhitlerinin bir milyar dolarlık araçlarına el koyuyor ve 4,5 milyar dolarlık alacaklarının üstüne yatıyor.
Diğer ihracat ve yatırımlarla birlikte bu güne kadar Libya ihaneti yüzünden toplam zarar 14 milyar dolar.
Irak’ta Sünni başbakan Haşimi devrilip, yerine Şii Maliki geçince Türkiye aguşunu Haşimi’ye açıyor. Şii Başbakan Türkiye’yle köprüleri atıyor. Bu şekilde 2011-2014 arası Irak’la olan ihracat ve yatırım kaybımız 13,5 milyar doları buluyor.
Durduk yere kardeşim dediğiniz Esad’ı akıl dışı bir politikayla devirmek için verdiğiniz çabanın maliyeti 11 milyar dolar, potansiyel ihracat ve Suriyeli sığınmacılara harcanan 6,5 milyar dolarla birlikte 16,5 milyar dolara mal oluyor.

Bu durumda hayali Ortadoğu liderliği, “imam diplomasisi” skandalı sonucu sadece bu 4 ülkeyle olan ekonomik kaybımız toplam 53 milyar dolar.

RUSYA, KUZEY SURİYE SINIRLARINA FÜZELER YERLEŞTİRİYOR

Türk turizmini Rusya ayakta tutuyor. Rusya’dan Türkiye’ye yılda 4,5-5 milyon turist geliyor. Sadece Rusların ağırlıkta olduğu Antalya turizminden Türkiye’ye yılda 13-14 milyar dolar para geliyor. 3-4 milyon insan turizmden geçiniyor. Türk müteahhitleri Rusya’da milyarlarca dolarlık işler yapıyor. 12 bin Türk işçisi Rusya’da çalışıyor. Gıda ihracatımızın başında Rusya geliyor. Doğalgazın yüzde 70’ini Rusya’dan alıyoruz.
Durduk yerde kendimize düşman ettiğimiz Rusya artık Kuzey Suriye sınırlarına füzeler yerleştiriyor.
bilmem anlatabildik mi?,

Şimdi sıra iç politikada,

7 Haziran’dan sonra Tayyip Erdoğan’ın koalisyonu engelleyip, ülkeyi erken seçime götürmesi doları 3 TL’ye fırlatıyor.
Bu durumda dövizle borçlu özel ve kamu sektörünün zararı 85 milyar dolara ulaşıyor.
Kişi başına düşen milli gelir ‘10.404 dolardan 7.714 dolara’, Asgari ücretlilerde ise ‘949 TL aylık maaşı 734. TL’ye düşüyor.

AKP’nin  kurucularından Latif Şener AKP, ‘Hava meydanı, köprü gibi büyük vurgunlar yapacağı ihaleler dışında üretime dönük bir yatırım yapmaz.’ diyor.

Biraz da AKP nin Terör örgütlerine bakışını görelim.

Zamanın Başbakan yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır’da yapılan çözüm süreci Çalıştay’ında Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya giden HDP heyetiyle verdiği mesajları önemli ve olumlu bulduklarını belirterek “ Bunlar bizim de düşüncelerimiz” dememiş miydi?,

Yalçın Akdoğan, Kürt sorununun çözümü için yürütülen süreci PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt siyaseti hareketinin diğer temsilcilerinden daha doğru okuduğunu söyleyip, utanmadan “olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi vardır” diyerek açıklamamış mıydı?,

Yiğit Bulut, Abdullah Öcalan Ortadoğu’da Türkiye’nin önünü açıyor. Diyerek binlerce şehidin kanını alan vatan hainini göklere çıkarmamış mıydı?

Bülent Arınç, çözüm süreci döneminde ‘Dağa çıkışlar eskiye oranla daha nitelikli hal aldı” deyip, üstüne üstlük bir de vatan haininin hakkını savunmaya kalkarak “Öcalan’ı zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyorsunuz. Siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan’ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz’ diyerek itibar tazelememiş miydi.,

Emre Aköz, son noktayı koyarak ‘PKK bir terör örgütü değildir.’ deyip işi bitiriyor.

Barış süreci hokkabazlığıyla valilere ‘PKK’ya dokunulmayacak’ emri verip, ülkenin mayın ve silah deposu haline getirilmesine neden olan sizsiniz. Oslo’da PKK terör örgütüne verilen tavizleri örtbas eden yine sizsiniz. IŞİD’e gönderilen tırlar dolusu silahları yakalayan jandarma ve savcıları hapse attıran yine siz.

İŞİD’in Ankara’da 102 kişinin ölümüne neden olan katliamını bile IŞİD yaptı diyemeyip, “bu bir kollektif olaydır” diyen sizlersiniz

Tuğrul Türkeş ‘o silahlar vallahi de billahi de Türkmenlere gitmiyordu’ diye yemin ediyor. TIR’ların içindeki silahlarla ilgili haber yapan ve yayınlayan Can Dündar ve Erdem Gül hapishaneyi boyluyor.

 Sanki 13 yıllık tek parti ve kişi hükümranlığında ülkeyi batıran, huzur, istikrar bırakmayan sizler değilmiş gibi insanları yanıltmaya devam ediyorsunuz.”