MURAT ARKAN

BÖYLE BİR İHTİYAÇ NERDEN DOĞDU?

Mevcut parlamenter sistemin değişmesi ve daha da güçlendirilmesi varken böyle bir ihtiyacın nerden doğduğuna anlam veremediğinin altını çizen Çıkıkçı, “Bu referandum öncelikli olarak siyasi partiler üzerinden bir yarış olmayacaktır. Sonuç ne çıkarsa çıksın bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İktidar partisinin, hükümetin, ne için referanduma gittiği konusunu zaten genel başkanımız ve parti büyüklerimiz söyledi. Yeni sistem denilen Türkiye’de tek adamlığa geçiş süreci ile ilgili olduğu söyleniyor. Bugünden itibaren bu 18 maddeyle alakalı olarak daha derin açıklamalar hem partimiz hem de bizler tarafından yapılacaktır. Keşan ve Edirne seçmeni de zaten durumun ne olacağını ve ne getireceğini biliyor. Vatandaşımız şu anda neyi oylayacağını biliyor. Vatandaşımız da aynı zamanda bir tereddüt var. Cumhurbaşkanlığı sistemi getirilmeye çalışılıyor deniliyor. Bunun adı başkanlık sistemidir. Esas yine başkanlık sistemi adı altında geliyor. Bu isim biraz yumuşatılmıştır. Acaba ismini değiştirerek biraz daha oy alabilir miyizdir. Parlamenter sistemin değişmesi gerektiğine bizler de zaten inanıyoruz. Anayasa zaten kanun hükmünde kararnameler ile birlikte hemen hemen değişti. Değişmeyen hükümler ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler dışında hemen hemen hepsi değişti. Neden değişmesi gerektiği konusunda da parti büyüklerimiz tarafından yapılan açıklamalar da zaten belli. Önümüzdeki günlerde de göreceğiz. Mevcut parlamenter sistemin değişmesi ve daha da güçlendirilmesi varken böyle bir ihtiyac nerden doğdu? Uzun yıllardır devlet geleneği olan bir Türkiye var. Sıcak sudan, soğuk suya geçmek gibi bilinmeyen bir yere gitmek çok doğru bir mantık değildir. Milletvekili seçimleri olması gerektiği gibi midir? Değildir. En azında bir ön seçim yok. Cumhuriyet Halk Partisinde var. Üyelik sisteminden tutun, delegelik sistemine kadar, başka bir sürü nedenden dolayı tam anlamıyla bence yapılamıyor. Sistemde daha seçilme aşamasında yapılarak ve parlamenter sistem dizayn edilerek değiştirme ihtiyacı varken ve çözüm burada araştırılması gerekirken böyle bir sisteme insanları götürmenin doğru olduğunu düşünmüyorum.”

HAYIR ÇIKARSA İKTİDAR PARTİSİ İÇİN SIKINTILI BİR SÜRECİN BAŞLANGICIDIR

CHP’nin, 2019’dan önce bir erken seçim öngörmediğini söyleyen Çıkıkçı, şunları kaydetti: “Referandum sürecinde hayır oylarının yükselmesi konusunda da milliyetçi hareketi de ayrıca kutlamak gerekiyor. Hayır veya evet çıkması durumunda, genel seçimler olur mu konusunda da, CHP’nin ne düşündüğünü belirtmek gerekirse partiden şu ana kadar yapılmış bir açıklama yok. Bizim siyasetimiz yalan dolan üzerine kurulu değildir. CHP, 2019’dan önce bir erken seçim öngörmüyor. İktidar partisi ne düşünüyor onu bilmek veya görmek bizim açımızdan olanaklı değil. Bizim partimizin de ileriye dönük olarak açıklamaları olacaktır. Hayır çıkarsa iktidar partisi için sıkıntılı bir sürecin başlangıcıdır diyebilirim. Dağılma süreci denmez ama çözülme süreci başlayabilir.”

550 MİLLETVEKİLİ 600’E ÇIKIYOR, NE İÇİN ARTTIRILIYOR ANLAMIŞ DEĞİLİZ

Seçilme yaşının 18’e düşürülmesi ile kimin çocuklarının kurtarılmaya çalışıldığını soran Çıkıkçı, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Edirne geneli referandum için hayır oranı tahminim %75’tir. AK Parti ve MHP’nin evet kampanyası yaptıkları için Keşan’da eğer %40 altında evet çıkarsa kendileri için bir başarısızlıktır. Objektif bir değerlendirme de yaparsak 2007’den sonra Edirne’de onların oy potansiyellerinde de bir yükselme olduğu gözleniyor. İnsanlarımız doğru bir değerlendirme yapacak ve bunun bir beka ve ülke sorunu olduğu için ilerde çok ciddi problem yaşanacağını görecekleri için hayır oyu kullanacaklardır. Hayır oyu çıkması şunu gösterir, mevcut anayasaya devam edilmesi ve parlamenter sistemin daha da güçlendirilmesi istendiğinin anlamına gelir. Ondan sonra ülkenin bir sisteme ihtiyacı varsa o tekrardan tartışılır. Bugün getirilmek istenenin ne olduğu belli değil. Biraz daha zorlansa ne diyeceklerini tahmin edemiyorum. İşin kötüsü parlamento tamamen devre dışı kalıyor. Bütün yetkiler tek kişinin elinde toplanıyor. Milletvekillerinin etkisi kalmıyor. Sadece maaş alan kişiler olacak. Sorgulama ve denetleme kalkıyor. Yüksek mahkeme yetkilerinin çoğunu tek kişi seçecek. Her yönüyle kötü bir etkileşim yapar, bizim korkumuz bu. Anayasa değişikliği sadece yönetimsel bir değişiklik. Ülkenin ihtiyaçlarından kaynaklanan bir anayasa değişikliği değildir. Evet çıkarsa aynı zamanda yerel seçimlerinin de beraber yapılması durumunu ben tahmin etmiyorum. 550 milletvekili 600’e çıkıyor. Ne için arttırılıyor anlamış da değiliz. Milletvekili sayısı düşeceği yerde artıyor. Kaç tane bakanlık ve danışmanın da olacağı belli değil. Bu ülkenin kaynaklarını böyle şeylere harcamaması gerekir. Kim giderse gitsin niçin başarılı olamıyor. Neden? Sistem zaten arızalı. Ayrıca 18 yaşında bir genç milletvekili nasıl olacak? Aile sorumluluğunu dahi alamamış bir kişi nasıl milleti temsil edecek? Kimlerin çocukları kurtarılmaya çalışılıyor bu da soru işareti.”