DSP (Demokratik Sol Parti) Keşan İlçe Başkanı Fikret Akan, geçen Cumartesi günü düzenlediği ilk basın toplantısında, bir önceki yönetime yaptıkları çalışmalar nedeniyle teşekkür etti ve partileriyle ilgili bazı değerlendirmelerde bulundu.

Eski Adliye Binası’nda bulunan parti binasında saat 13.00 sıralarında başlayan toplantıya Akan’ın yanı sıra yönetim kurulu üyeleri ile bazı partililer katıldı.

ONUR DUYUYORUM

08 Ekim 2014 tarihinde DSP Genel Merkezi tarafından Keşan İlçe Başkanı olarak atamasının yapıldığını belirten Akan, Benden önceki yönetime bugüne kadar yapmış oldukları hizmetlerden dolayı sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim. Bu hepimizin de bildiği gibi bir bayrak yarışıdır. Amacımız DSP’yi bizden önceki yönetimin bırakmış olduğu yerden daha yukarılara taşıyabilmek, ilçemizde ve Türkiye genelinde hak ettiği yerlere gelmesi için çalışmak olacaktır. Anketlere göre; siyaset, siyasiler, siyaset kurumları ülkemizde az güvenilen ve az sevilen kurumlardır. Elbette bu durum kendiliğinden oluşmuş bir yargı değildir. Ancak DSP’de günümüzün içi boş siyasi entrikaların, uzun süredir sildiği bir duyguyu fark ettim. Sevgiyi. Birbirini seven, güvenen, saygı duyan bu iyi niyetli DSP’li bazı emekçiler ile bir aydır çalışıyoruz. İlçemiz ve ilimizde bu kişiler ile çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Ve bugünden itibaren daha büyük bir özveriyle çalışacağım. Partimin bana bu şansı verdiği için onur duyuyorum. Ben ve yönetim kurulumdaki arkadaşlarım; onurlu ve uzun soluklu yarışta var gücümüzle çalışacağımıza ve Sayın Ecevit’in bize vermiş olduğu ilkeler doğrultusunda mücadele edeceğimize güveninizin tam olmasını temenni etmekteyiz.” dedi.

ECEVİT’İN SESSİZ DEVRİMİ BAŞLAMIŞTIR

Fikret Akan, sözlerini şöyle tamamladı: DSP’nin genel başkanı ile ona tavandan tabana demokratik; tabandan tavana hiyerarşik bir bağla bağlı olan tüm örgütümüzün kuşkusuz en büyük sevdaları Türkiye Cumhuriyetidir. Şimdilerde ise görmekten mutluluk duyuyorum ki bu çalışkan kadrolar ciddi politikalar üretiyor, parti programı, seçim bildirgeleri gibi stratejik kararları bile toplumun ilgili kesimleri ile iç içe olunuyor, örgütlere destek ve moral veriliyor. Tüm bunları yaparken yerel ve ulusal medyanın özellikle bizleri haber yapmamasına karşı yiğit duruş sergileyip, ödünsüz politikalar geliştirmeye devam ediliyor. Tüm medyanın DSP’yi içi boş gösterme, halka umut olamaz lansesine karşılık, örgütlerini dimdik ayakta tutuyor, onlara güç, umut, ışık veriyor. Sadece hesapları yapılmıyor. Seçimden sonra güzel ülkemizi nasıl daha iyi yönetebiliriz, nasıl gayrı safi milli hasılamızı arttırabilir ve bu artışla birlikte adaletli bir dağılımı sağlayabiliriz, İMF ve Dünya Bankası’nın sömürüsünden kurtarabiliriz. Kısacası bir kalkınma modelinin planları yapılıyor. Şunu coşkuyla söyleyebiliriz ki DSP’nin büyük yürüyüşü Ecevit’in sessiz devrimi başlamıştır. Ben bu yürüyüşe inanıyorum, sizler de inanın. Şimdi hepimiz rozetleri takacağız, hepimiz bayraklarımızın daha çok, daha yukarı kaldıracağız ve hiç bir zaman umutsuzluğa kapılmayacağız.”