AYGÜL KONAR

CHP Keşan İlçe Başkanlığı Lokali’nde düzenlenen toplantı, saat 14.00 sıralarında başladı.

Toplantıya, Gaytancıoğlu’nun yanı sıra; CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan ve bazı partililer katıldı.

“SORUNLARI TESPİT EDEREK, İKTİDARI SORGUYA TUTACAĞIZ”

Meclisin 1 Ekim 2020 tarihine kadar kapandığını ancak, milletvekilleri olarak, bölgede çalışmalara devam ettiklerinin altını çizerek, sözlerine başlayan Okan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “1 Ekim’e kadar bölgemizi gezeceğiz ve basılmadık yer bırakmayacağız. İlçe örgütlerimizle birlikte her köye, her mahalleye ve her yurttaşa ulaşmaya çalışacağız. Sorunları tespit ederek, iktidarı sorguya tutacağız. Ama ciddi bir pandemi sürecinden geçiyoruz ve bunun ciddi bir sıkıntısını yaşıyoruz. Türkiye ekonomisi pandemi öncesinde zaten sıkıntılıydı. Pandemi sürecinde, ekonomik sıkıntılar daha da arttı. Çalışamayan birçok kişi evine ekmek götüremedi. Meclis, kontrollü şekilde açıldı ve yasa fabrikası gibi çalıştı. Meclis kapanana kadar halkın çıkarına bir şey yapmadı. CHP olarak, isterdik ki, çiftçinin borçlarını zamana yayabilseydi. Kuraklıkla ve tarlasına dolu vuran çiftçi borcunu yapılandırabilseydi. Esnaflarımız, yaşanan süreçten olumsuz etkilendi. İktidar, herkese krediler vermek için uğraştı ama kredilerin çoğu sicil affına takıldı. 4 milyon kişi kredilere başvurdu ama 3 milyonu, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın verdiği oranda kredilerden yararlanabildi. Ama kredilerin ödemeleri yaklaştı. Ekonomik dengeler dün itibariyle, daha da bozuldu. Dövizde inanılmaz bir yükseliş var. Borsalar tepe taklak oldu. Meclis, pandemi sonrasında ne esnafın ne çiftçinin sorununa çözüm üretmek için uğraş vermedi. Açlık sınırının altında olan emeklilerin durumuyla ilgili bir iyileştirme yapılmadı. Ayrıca, yeni işsizler eklendi ve gençlerin istihdama katılmasıyla ilgili mecliste herhangi bir yasa görüşülmedi. Mecliste sorunların yerine, çoklu baro sistemi konuşuldu. Avukatlarda, çoklu baro sistemiyle bölünecekler. Bunların yanı sıra; sosyal medya yasakları konuşuldu.”

“ÖZELLİKLE CHP’Lİ BELEDİYELERİN HALKA ULAŞMASI ENGELLENDİ”

CHP olarak, meclise halkın sorunlarını içeren farklı konular getirdiklerini ifade eden Gaytancıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlar, pandemi sürecinde çok yüksek elektrik faturalarıyla karşı karşıya kaldılar. 2 ay elektrikler okunmadı. Hükümet, bu 2-3 aylık süreçte işleri olmayan ve işlerini yürütemeyen esnaflar, emekliler ile işinden olanların elektrik faturalarını, kiralarını, doğal gaz faturalarını üstlendiğini açıklasaydı. Belediyelerin, İller Bankası kesintileri yapılmayacaktı ama yapıldı. Özellikle CHP’li belediyelerin halka ulaşması engellendi. CHP’li belediyeler halka hizmet etmek istedi ama buna rağmen iktidar engellemelerde bulundu. Elektrik borçlarının yapılandırılması ve ödemesi konusunda çok baskı yaptık ama bunlar konuşulmadı.”

“GEÇEN SÜREÇ İÇERİSİNDE, ÜRETİM ARTMADI, İTHALAT ARTTI”

Çiftçilerin yaşadığı sorunlara hakkında da, konuşan Okan Gaytancıoğlu şunları söyledi: “ÇKS’ye kayıtlı 2,1 milyon çiftçimiz bulunuyor. Aileleriyle birlikte bu rakamın, 8-10 milyon seviyesine ulaştığını görüyoruz. AKP’nin 18 yıllık iktidarında, çiftçilerimizin 1 milyar TL olan borçları, 167 milyar TL’ye çıktı. Geçen süreç içerisinde, üretim artmadı, ithalat arttı. Bununla birlikte borçlarda arttı. Türkiye’de mayıs ayının sonu ve haziran ayı başında, 70 şehre dolu yağışı yaşandı. Dolu yağışıyla birlikte 1 milyar TL zarar yaşandı. Mecliste, bu sorunlar görüşülerek, çiftçinin borçları ertelenebilirdi.”

“ORADA HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN DENİZE GİRERKEN, TEL ÖRGÜYLE ÇEVRİLİP KİMSE GİREMEYECEĞİ İFADE EDİLİYOR”

Mecliste, Saros Körfezi’nde yaşananların gündeme alınmasını istediğini ancak, gündeme alınmadığına kayıt düşen Gaytancıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Gökçetepe Köyü’nde 2 yıl önce herkesin denize girdiği bir kamp vardı ama şimdi belli başlı kişilerin girdiğini görüyoruz. Bu kampın TÜRGEV tarafından kiralandığını görüyoruz. Valinin, belediyenin, meclisin, muhtarın, il özel idaresinin dahi bilgisi yoktu. Bakanlığın, adrese teslim kiralama yaptığını gördük. Eskiden orada hiçbir ücret ödemeden denize girerken, tel örgüyle çevrilip kimse giremeyeceği ifade ediliyor.”

“HER YÖNDEN YANLIŞ BİR YATIRIM”

Açıklamasına Saros Körfezi’nde yapılması planlanan Saros FSRU Limanı Boru Hattı Projesi ile ilgili konuşarak devam eden Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Bayramda 1 milyon kişiyi ağırladık. Saros kendi kendini temizleyen nadir bir yer ama hükümet ille de o güzelliği bozacak ve kendi yandaşlarına faydalandıracak. Şimdi FSRU Liman projesi için 10 bin ağaç kesilecek, 35 km borular döşenecek, gemi gelecek. 10 kişi çalışacak belki, çevre katliamı olacak. Her şey bozulacak. Ki kaldı ki 7 km ilerisinde fay hattı var. Her yönden yanlış bir yatırım ve yanlışlığı hukuk tarafından da tescil edildi. Mahkeme durdurdu, ÇED olumsuz raporu verildi, fakat ihalesi yapılıyor. Biz tabii ki yine itirazda bulunduk ama nedir bu saldırı? Saros’tan ne istiyorsunuz? Bu da yetmezmiş gibi şimdi de Vakıf var. Köy hizmetlerine ait bir tesisimiz var. Kahvaltı öğlen yemeği akşam yemeği 10 TL. Ne güzeldi. Ucuza tatil yapıyoruz. Bunlar güzel şeylerdi. Bir öğrendik, orayı da başka bir vakıf almış. Hem de 12+7 yıllığına. Ben bunu TBMM’de gündeme getirdim. Tık çıkmadı. Cevap yok. Önerge verdim yine cevap yok. Doğru olduğunu ve daha başka şeylerin de olduğunu öğrendim. Araştırmalarım devam ediyor. Saros Körfezi hepimizin. Sahiller kiralanmamalı, belli başlı vakıflara devredilmemeli. Herkes denize girsin, herkes kullansın. Bu yanlışlardan dönülmesini talep ediyoruz. Doğa tahribatı istemiyoruz.”

“RUS ÇİFTÇİSİNİN HAK ETTİĞİ PARAYI TÜRK ÇİFTÇİSİ DE HAK EDİYOR”

Gaytancıoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: “Yılda 1 milyar dolar para verdiğimiz ayçiçeği konusu da çok önemli. Bölgemizin en önemli ürünlerinden birisidir. Verileri takip ediyoruz. Dünyada ithalatta birinciyiz. Ayçiçeği bölgemizin ürünü ve bunu ithal ediyoruz. Çiftçimiz de kazansın istiyoruz. Bizim bölgemizde yağ oranları yükseldi. Yurt dışından ithalatta ton başına 500 dolar ödüyoruz. Dolar da 7 TL’yi geçti. 3500 TL, 1 ton ayçiçeği için yabancıya para ödüyoruz. Bizimkiler yabancı mı? Bizim çiftçimize de bu parayı ödeyelim istiyoruz. Tarım bakanımızı da göreve çağırdık. Geçtiğimiz yıl ilk defa tarım bakanımız ayçiçeğinin fiyatını açıkladı ve 2500 TL dedi. Tarım ve Kredi Kooperatiflerini de göreve çağırdı. Sayın Pakdemirli, çık televizyonlara ve tarım kredi kooperatiflerini göreve çağır. Rus çiftçisine verdiğiniz parayı, Türk çiftçisine de veriyoruz de. Senden bunu bekliyoruz. Rus çiftçisinin hak ettiği parayı Türk çiftçisi de hak ediyor. Hele bu sene ciddi bir kuraklık söz konusu. Üretimde ciddi düşüşler olacak. Ayçiçekleri iyi başladı ama temmuz başından itibaren kavurucu sıcaklarla birlikte verimlerin %15, %20 civarında düşeceğini tahmin ediyoruz. Çiftçimizin mağdur olmasını istemiyoruz. AKP sayesinde Türkiye üretmeyi unuttu. AKP ve küçük ortağı artık gidicidir. Yapay gündemlere gerek yoktur. İnsanlar sokağa çıktıklarında birbirleri ile Ayasofya’yı konuşmuyor. Kredi kartı borçlarını konuşuyor. Bankalara ve birbirlerine borçlarını konuşuyor. Bu gündemlere ülkemizin ihtiyacı yoktur. ‘Kiramı ödeyemedim’ diyor. Çocuğum işsiz diyor. Pazara gidince ‘istediğimi alamadım’ diyor. Ama AKP’nin gündeminde bunlar yok. AKP’nin bir an önce ülkenin gerçek gündemiyle ilgilenmesini istiyoruz.”