MURAT ARKAN

Saat 13.00’te başlayan basın toplantısına CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, CHP Keşan İlçe Yönetim Kurulu üyeleri ve partililer katıldı.

EV EV DOLAŞIYORUZ

Toplantıda, ilk olarak konuşan Gümülcineli, İlçe teşkilatı olarak referandum çalışmalarına devam ettiklerini belirterek  şunları kaydetti: “Sadece referandum çalışmalarını değil, ülkenin gündemi ve bölgemizdeki sorunların sıklıkla takipçisi oluyoruz. Ülkenin gündemini de bir kenara koymadık. Vekillerimiz ve biz ülkedeki sıkıntıları da unutmuş değiliz. CHP’nin asli görevi de budur zaten. Vekillerimiz bu konuda bizleri yoruyorlar ama biz de bundan ciddi şekilde memnunuz. Biz Keşan İlçe teşkilatı olarak referandum çalışmalarımıza devam ediyoruz. Köyleri dolaşmaktayız. Ev ev dolaşıyoruz. Çalışma grupları oluşturduk. Parti içinde de hazırlıklarımız devam ediyor.”

YAT SAHİPLERİNE 1,7 TL’DEN MAZOT VERİRSENİZ ÜRETİCİ TARLALARINI BOŞ BIRAKIR

Genel merkez tarafından referandum çalışmaları için Karadeniz Bölgesi’nde görevlendirmesi ile ilgili olarak kısa bir değerlendirme yapan Gaytancıoğlu, “Halkın gündeminde öncelikli olarak referandum yok. Halkın gündeminde geçim sıkıntısı, terör, yoksulluk var. Halk artık bunlarla ilgilenmiyor. İşsizliği çözemeyen ve ekonomiyi rayına sokamayan ve düzeltemeyen bir iktidar boşuna çabalıyor. Katılım çok yüksek olacak. % 90’lara varan bir katılım olacak ve hayır çıkacak. Halkımız Trakya’da çok rahat ‘hayır’ı söylüyor.  Diğer yerlerde de halkımız çaktırmadan bize işaret ediyorlar, bunu görebiliyoruz. Geçtiğimiz günlerde genel merkezimizin görevlendirmesi ile Karadeniz turu gerçekleştirdik. Trabzon gezimiz sırasında, bakanlıktan şöyle bir açıklama geldi. Rusya’dan yapılan buğday ithalatı durduruldu. Biz CHP olarak halkın gerçek gündemi ile de ilgileniyoruz. Türkiye aslında kendisi buğday üretebilir. Siz üreticinizi desteklemezseniz, üreticinize 5 TL’ye yakın bir fiyattan mazot verirseniz ve yat sahiplerine 1,7 TL’den mazot verirseniz üretici tarlalarını boş bırakır, büyük şehirlere göç eder. Siz de buğday ithalatı yapmak zorunda kalırsınız.” dedi.

HÜKÜMETE GÜVEN OLMADIĞI İÇİN RUSLAR BİZE AMBARGO KOYDU

Türkiye’nin dışa bağımlı olduğunu ve çiftçilere destek verilmesi gerektiğini belirten Gaytancıoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Rus uçağı düşürüldü. Hatırlayalım, sonradan FETÖ’cü pilotun düşürdüğü anlaşıldı. Ruslar bize ambargo koydular. Rus hükümetine bir şey demiyorum. Bizim yapmamız gereken neydi? İki ülke arasında böyle bir şeyin olabileceğini söylemekti. Kaza olduğunu belirtmekti. Hükümete güven olmadığı için Ruslar bize ambargo koydu ve narenciye almadı. Yaş meyve satışlarımız düştü. Ama nedense buğday ithalatında bir sıkıntı olmadı. Biz bunu takip ettik. Tavuk eti ihracatı ciddi anlamda düştü. Rusya kapıları kapadı. Bize turist göndermedi. 10 milyar dolar zararımız var. 500 bin kişi işsiz kaldı. Arabulucular girdi, özür dilendi. Bizden yaş sebze meyve almadı. Turist göndermedi. Her ülkenin kendine özgü tarım politikası vardır. Rusya’da temmuz ayında hasat edilen buğdaylarda fuzaryum hastalığı olduğu açıklandı. Rus bilim adamları bunun tehlikeli olduğunu söyledi. Fuzaryum, bir mantar hastalığıdır. Bunun çok tehlikeli olduğunu söylerler. Türkiye buğday ithalatını durdurdu mu? Rusya’dan Türkiye’ye 1.9 milyon ton buğday gelmiş. Fuzaryumlu mu, bilmiyoruz. Hükümete biz bu konuda güvenmiyoruz. Yine sığır cinsi denilen başka hayvanlar girdi. 1.9 milyon ton buğdayı ülkeye sokuyorsunuz. Ama insanlarımıza acaba sağlıklı gıdalar yedirebiliyor muyuz? 6 ürünü de yasaklamışız. Almadığımız ürünler çeltik, mısır ve ayçiçeği. Dışa bağımlıyız. Biz kendi çiftçilerimizi desteklemiyoruz ama muhtacız. Sonunu görmeden bu politikaları uygularsanız, sonunda özür dilersiniz. Üreticinize yönelik bir politikanız yok. Bir de ithalatı durdurursanız, ithalat fiyatları daha da yüksek olacak.”

SURİYE POLİTİKASININ NE KADAR FİYASKO OLDUĞUNU GÖRDÜK

Suriye politikasının fiyasko olduğunu ve 16 Nisan’da haklı çıkacaklarını belirten Gaytancıoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sonunu düşünmeden bazı politikalara gidiyorsunuz. Şunu görüyoruz AKP’li birçok bakan ve milletvekili Avrupa’ya geçiyor. Ey Avrupa diyorsunuz, Avrupa sizle görüşmeleri kesiyor. Türkiye adımlarını Avrupa’ya göre atmıştır. 1 Ocak 1996 yılında Gümrük Birliğine girmiştir. Bizim onlarla tarımda rekabet etmemiz oldukça zor. Avrupa Parlamentosu Türkiye ile görüşmeme kararı aldı. İlişkileri gözden geçirme kararı aldı. Hükümet kendini düşünüyor. Türkiye’nin çıkarlarını düşünmüyor. Suriye politikasının ne kadar fiyasko olduğunu gördük. Bizim gençlerimiz nerede? Demek ki Suriye politikası yanlış. İsmet İnönü ‘Uluslararası ilişkilerde 9 defa düşünmek gerekiyor’ dedi. Hükümeti uyarıyorum. Bunu tekrar gözden geçirmek istiyoruz. Biz kendi çiftçimizi desteklemek istiyoruz. Kimsenin ürününe muhtaç olmak istemiyoruz. Tarımda da dışa bağımlılık çok kötüdür. AKP artık ülkeyi hiçbir alanda yönetememektedir. Türk insanı işsizlikten kırılmaktadır. Türkiye’de en büyük işsizlik sorununu bugünlerde yaşıyoruz. Senin dış borcun 800 milyar dolar. Bu tip adımları atarken önce bilime, sonra da gerçeklere bakmalısın. 16 Nisan’dan sonra zaten haklı olduğumuz ortaya çıkacaktır. Bu nedenle hayır olması gerektiğini anlatıyoruz.”