Liberal Demokrat Parti’nin 1 Kasım Edirne Milletvekili Adayı ve Edirne İl Başkanı Olcay Karaman, geçen Pazar günü yapılan 1 Kasım genel seçimleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Karaman seçimlerde parti olarak başarısız olduklarını kaydetti.

HALKIMIZ ANLAMAK İSTEDİ Mİ HERŞEYİ ANLIYOR

Kötü bir seçim geçirdiklerini belirten Olcay Karaman, “Kendimizi başarısız kabul ediyoruz. Topluma kendimizi iyi anlatamadık. Önce kendimiz bu sorumluluğu kabul ediyoruz. İnsanlara liberal demokrasiyi daha iyi anlatmamız gerekiyor. Halkımız anlamak istediği zaman her şeyi anlıyor. İstediği zaman bir partiyi % 40’a düşürüyor. Bu seçimde seçmen bazı zorunluluklar dolayısıyla, ekonomik korkular, güvenlik korkuları, bazı düşüncelerle bizim partimize göre hata yapmıştır. Bunu konuşacağız, bu halktan korkmadan. İnsanlar hata yapabilir. Hata yapmak insanlara mahsus bir şeydir” dedi.

GENEL BAŞKANIMIZ İNSANLAR BİZE OY VERMEDİ DİYE SUÇLAMIYOR

 LDP Genel Başkanı Cem Toker’in seçmene saygı duymuyorum çıkışı hakkında da konuşan Karaman, şunları söyledi: “Ben genel başkanımın söylediklerine hak veriyorum. Saygı başka bir mana burada. Liberalizmin önceliği şiddet içermeden kişisel özgürlüktür. Liberalizmin özünde ifade özgürlüğü vardır. Biz liberaller olarak düşünce ve ifade özgürlüğümüzü koruyabileceğimiz bir ülkede yaşamak istiyoruz. Genel başkanımız seçmene saygı duymuyoruz lafını söyledi diye şu an en çok eleştirilen partiyiz. Buna kısmen katılıyorum. İnsanlarımız hangi partiye oy verirse versin akıllıdır. Genel başkanımız insanları bize oy vermediniz diye suçlamıyor. Sadece bu kadar kötü şey olan bir ülkede aynı partiye bu kadar güç vermelerinin nedenini soruyor.”

ŞAPKAYI ÖNÜMÜZE KOYARAK DÜŞÜNECEĞİZ

Seçimin kendileri açısından başarısız geçtiğini ve bunun nedenlerini irdeleyeceklerini söyleyen Karaman, “Biz bu seçimde çok başarısız olduk. Bu sebepleri kendi kendimize irdeleyip hatayı nerde yaptığımızı, nasıl çalışmamız gerektiğini şapkayı önümüze koyarak düşüneceğiz. Bu ülkede mecliste iktidarını, muhalefetini, ana muhalefetini seçmiştir. Bizim beklentimiz daha demokratik Avrupa Birliği kriterlerine uygun bir demokrasinin olduğu bir ülkede yaşamak. Umut ediyorum ki halkın bu görevi verdiği parti bunları yerine getirir. Umarım 7 Haziran öncesi ve bu zamana kadar yaptığı hataları tekrarlamaz. Biz bu ülkede bağımsız yargı olmasını istiyoruz. Halk bu bağımsız yargıyı yaratmak için yeni anayasa yapma görevini vermiştir. Bu 4 yıl boyunca muhalefetin çok küçük bir partisi olarak bunları takip etmeye ve konuşmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

4 TEMEL SORUYU SORUYORUM

Ak Parti’nin 1 Kasım seçimlerine ilişkin vaatleri konusunda da açıklama yapan Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçmen sana bir şans daha veriyorum dedi. Madem söylediklerinde samimisin vaatlerini yerine getireceksin. Biz vaatlerini yerine getirme konusunda şüphe duyuyoruz. İlk günden daha şüphelerimiz var. Bu kadar güçlü bir iktidar fırsatı veren bir halkın da bunları takip etmesini istiyoruz. Sadece ekonomik kaygılar olmamalı. Afrikalı aç bir kadına sormuşlar ‘Yemek mi özgürlüğün mü?’ diye. O da özgürlüğüm demiş. Sonra demişler yahu aç kalacaksın. O da özgürlüğüm olmazsa ekmeğimi kimin çaldığını söyleyemem ki demiş. Seçmene karnımız tok ama özgür olmayan bir ülkede mi yaşamak istediklerini soruyorum. Bu önümüzdeki 4 yıl Türkiye’de yargı bağımsızlığı olacak mı? Ezberci eğitimden kurtulup, düşünce odaklı eğitime geçilecek mi? Antidemokratik olan seçim barajı düşecek mi? Muhalefet ne olursa olsun susturulmaya devam mı edecek?  Bu 4 temel soruyu soruyorum. Ben mutlu, huzurlu, özgür bir ülkede yaşamak istiyorum. Biz şimdiden iktidara ve muhalefet partilerine başarılar diliyoruz. Bu sorunlar çözülürse zaten mutlu olacağız. Biz hiç olmayalım ama bu söylediklerimin olduğu bir ülkede yaşayalım. Biz LDP olarak bu kadar tepkiliyiz. Zaten bizim oy vermelerini istemediğimiz bir kitle var. Bu ülkede hiçbir alın teri dökmeden devletten bedava yardım alan kitlenin biz oy vermelerini istemiyoruz. Onlar liberallikten çok uzakta. Biz üreten ve çalışan, zorla vergisi elinden alınan insanların yanındayız. İhtiyacı olmadan devletin bütçesinden para alanlar bize oy vermesin, çünkü biz iktidar olursak hepsini sonlandıracağız. Çalışan adamın elinden alıp, çalışmayan adama biz veremeyiz.”