<p style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt"><span style="background:white"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""><span style="color:#222222">HABER MERKEZİ</span></span></span></u></b></span></p> <p style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt"><span style="background:white"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""><span style="color:#222222"><b>Tanal</b>, dün yaptığı yazılı açıklamada küçük çiftçilerin artık üretim yapamadığını, piyasayı üreticilerin lehine düzenleyerek kurumların yok edildiğini söyledi.</span></span></span></span></p> <p style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt"><span style="background:white"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""><span style="color:#222222">“SEÇİM DÖNEMİNİ ATLATACAK GEÇİCİ BİR ÇÖZÜMDÜ BU”</span></span></span></b></span></p> <p style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt"><span style="background:white"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""><span style="color:#222222">AK Parti döneminde bütün tarımsal yapının dağıldığını ifade eden <b>Tanal</b>, şunları kaydetti: <b><i>“Tarımda liberal politikaların esas olarak iki binli yıllarda yani AKP döneminde hızla uygulanması bütün bir tarımsal yapıyı dağıttı. Tarımsal üretime ucuz girdi sağlayan, piyasayı üreticiler lehine düzenleyen kurumlar yok edildi. Küçük çiftçiler artık üretemez duruma geldi. TÜİK verilerine göre toplam tarım alanları 2001 yılında 41 milyon hektar iken 2017 yılında 38 milyon hektara geriledi. Tarımdaki istihdam 17 yılda 2,4 milyon azalarak 5,3 milyona düştü. Tarımın girdileri artık çokuluslu şirketlerin denetimindeydi ve girdi fiyatlar giderek yükseldi. Ürün desenimiz şirketlerin isteği doğrultusunda değiştirildi, ürün çeşitliliğimiz daraltıldı. Üreticilerin ürünlerini piyasada koruyacak, piyasa düzenlemesi yapacak kurumlar yok edildi. Üstelik hasat dönemlerinde üreticileri terbiye etmek için ithalat yapıldı. Bütün bunların sonucunda ürün fiyatları giderek arttı. Çözüm olarak tanzim satışlar bulundu. Seçim dönemini atlatacak geçici bir çözümdü bu. Tarım Satış Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz da tanzim satışta iki aylık planımız var diyerek çözümün geçici olduğunu ifade ediyor. AKP bir taşla iki kuş vuruyor. Seçim döneminde belediyelerin bünyesinde kurulmuş üretici ve hal fiyatlarının altında ürün satarak tanzim satışları bir propaganda aracına dönüştürürken, aracıları yok edeceğiz diyerek Yeni Hal yasasının alt yapısını hazırlıyor. Tohumu, üretim girdileri, üretimi, ürün fiyatlarını belirlemeyi şirketlerin denetimine bıraktığı gibi ürünlerin pazarlanmasını da şirketlerin denetimine bırakmanın yolunu hazırlıyor. Seçim sonrasına bıraktığı Yeni Hal Yasası ile Belediyelerin yetki alanında olan halleri yeni yasa ile şirketlere devretmeyi planlıyor. Üreticileri tam anlamıyla şirketlerin insafına terk ediyor. Şirketlerin gıda sistemini kuracak son halkayı tamamlamaya çalışıyor. Kölelik anlaşması olan sözleşmeli üretimle küçük çiftçileri şirketlerin gıda sistemine bağlamayı hedefliyor. Tanzim satışlar çözüm değil bir aldatmaca! Çözüm gıda egemenliğini sağlamakta. Sağlıklı, zehirsiz, ucuz gıdalara ulaşmamızın ancak şirketlerin gıda sistemine karşı halkın gıda sistemini yani Gıda Egemenliği’ni sağlamaktır. Üretici ve tüketici kooperatifleri, ekolojik köylü pazarları gibi üreticilerle gıdaya ihtiyaç duyanların birlikte hareket edecekleri örgütlenmeleri yaratmaktır.”</i></b></span></span></span></span></p>