SONGÜL KONAR

Dün saat 10.30’da Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtına çelenk sunulması ile başlayan program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Keşan Ziraat Odası'nın binası önünde Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen’in konuşmasıyla devam etti. Törene CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Keşan İlçe Başkanı Özgür Heves Yıldız, CHP Edirne İl Genel Meclis Üyeleri Sezgin Gündoğdu, Erdinç Can, Erdoğan Gümülcineli, AK Parti Edirne İl Genel Meclis Üyeleri Halil Bayazıt, İsmail Keleş, bazı kurum ve kuruluş amirleri ile çiftçiler katıldı.

YAKLAŞIK OLARAK 127 MİLYON İNSANIN KARNINI TÜRK ÇİFTÇİSİ DOYURMAKTADIR”

Şen, 14 Mayıs 1946 tarihinde, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu kurulduğunu ve bu federasyona üye olan ülkelerin 14 Mayıs Gününü Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlandığını hatırlatarak konuşmasında şunlara yer verdi: “Türkiye de bu Federasyona üye olduğundan bizde de; 14 Mayıs, Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Sembolik olarak, 14 Mayıs’ta çiftçiler günü olarak kutlanıyor ve çiftçiler hatırlanıyor. Oysa günlük hayatımızın her anında, çiftçi ve çiftçilik faaliyetlerini, çiftçilerin izini görmek mümkündür. Çiftçilerimizin ürettiklerinin hayatımızdan çıkma ihtimalini düşünürsek, Çiftçilerimizin ve tarım sektörünün önemini anlaşılması için yeterli olacaktır. Ülkemizde yapılan bir araştırma da; Ülkemizin nüfusu 81-82 milyon civarında, bir yılda yaklaşık 40 milyon turist ülkemize geliyor, en az 5 milyon mülteci ülkemizde barınıyor. Yaklaşık olarak 127 milyon insanın karnını ‘Türk Çiftçisi’ doyurmaktadır. Bu yapılan araştırma da ayrıca ülkemizde her 4 kadından bir kadın çiftçilik yapmaktadır. Ayrıca ülkemiz çiftçisi günde 16-17 saat çalışmaktadır. Kısaca; Tarım sektörü çok önemli bir sektör. Ancak ülkemizde tarım sektörü çok zor şartlar da üretim yapmaktadır. Tarım sektörüne ne yazık ki yeterli önem verilmiyor. Oysa önce Tarımın ve çiftçinin sorunları çözülse domino taş etkisi ile diğer sektörlerde de zincirleme olarak hızla iyileşme görülecektir.”

“TARIMIN SORUNU ÜLKE SORUNUDUR, DEVLET SORUNUDUR”

Konuşmasına çiftçilerin en önemli sorunlarından bahsederek devam eden Şen, tarım sektörünün sorunlarını sadece tarım sektörünün sorunuymuş gibi değerlendirmenin büyük bir hata olduğunu belirterek, “Maliyetlerin yüksek olması, parçalanmış araziler, hâlâ sulamaya açılamayan tarım arazileri, kendi arasında örgütlenememe, pazarlama sorunları, planlama yapılamaması. Tarım sektörünün sorunlarını sadece Tarım sektörünün sorunuymuş gibi değerlendirmek çok büyük hata olur. Tarımın sorunu ülke sorunudur, devlet sorunudur, ekonomi sorunudur, sağlık sorunudur. Kısaca tüm yaşamsal sektörlerin sorunudur. Direk olarak, insanlığın var oluş ve yaşamın devamlılığını sürdürebilmesi ile ilgisi olan tarım ve çiftçilerin sorunu olduğunun bilincinde olmalıyız. Bu nedenlerden dolayı, ülkemiz de planlı,  programlı, çözüm odaklı, devlet destekli tarım politikaları üretilmeli, Siyasi partilerin de bu sorunların çözümü ve sektörün sorunlarının çözümü için kamuoyu oluşturulmasında sorumluklarının olduğunu ve onların çözüm önerilerinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ülkemiz çiftçisinin, tüm zorlu şartlara rağmen üretimden vazgeçmediğini, tarlasından-bağından-bahçesinden, ormanından, ahırından-ağılından, ormanından, denizinden kopamadığını ve üretmeye devam ettiğini belirtmeliyim. Ancak tüm olumsuzluklar karşısında daha ne kadar dayanabilir onu kestiremiyorum. Toplumumuzun en sadık, azla yetinen, meslek grubu olan çiftçilerimizi küstürmemeliyiz. Onları daha çok üretmeye yöneltecek hedefler ve umutlandıracak yenilikler,  somut çalışmalar yapmalı, çiftçilerimizin yaşam koşullarını yükseltmeliyiz. Yoksa tüm toplumun yaşamını olumsuz etkileyecek, kalitesiz ve pahalı bir yaşamı göğüslemek zorunda kalırız.” dedi.

“TARIMIN EMEK VE YÜREK İŞİ OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ”

Konuşmasında tarımın emek ve yürek işi olduğunun vurgusunu yapan Şen, son olarak şunları söyledi: “Ne mutlu ki, ulus olarak, hâlâ tarımı biliyoruz, üretmenin, kendi ürettiğimizle beslenmeyi ve tüm milletimizi beslemenin zevkini unutmadık, devam ediyoruz. Umarım siyasal anlamda alınan yanlış kararlar bizleri ve yeni nesili tarımdan ve üretmekten uzaklaştırmaz. Üretici yani çiftçi, hayatını idame ettirecek kadar kazanamazsa istemeyerek de olsa kendisi vazgeçemese de çocuklarını yani, yeni nesli tarımdan, çiftçilikten yani üretmekten uzaklaştıracaktır. Biz kazanamıyoruz. Siz de kazançsızlığa mahkûm olmayın uzak durun diyecektir. Oysa biz Türk milleti en iyi tarım-hayvancılığı ve tarımın desteklediği sektörlerde üretimi biliyoruz. Öyle ki bu işleri yaparken zorlanmayız, adeta doğduğumuz andan itibaren üretimin içinde buluruz kendimizi. Bu durumda tarım alanında üretimi bizim severek zorlanmadan yapmamızı sağlamaktadır. Tarımın emek ve yürek işi olduğunu hepimiz biliyoruz. Emek vererek, bu iş için yüreğimizi ortaya koyarak üretim yapıyoruz. Büyük emek vererek, sevgiyle üretim yapan tüm yürekli çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününün kutluyorum. Pek kıymetli Çiftçilerimiz, tekrar 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününüzü kutlarken; ürününüz güvende, veriminiz zirvede, işleriniz kolay olsun inşallah diyerek sözlerime son vermek istiyorum. Katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum.”