Edirne İl Genel Meclisi’nde AK Parti adına Keşan’ı temsil ettiği dönemde İl Genel Meclisi Tarım Komisyonu Başkanlığı da yapan ayçiçeği üreticisi Yaşar Talih Ak, hükümetin ayçiçeği taban fiyatını açıklamamasını eleştirerek, yanlış bir fiyatlandırma politikasının Trakya Birlik’i yok edebileceğini söyledi.

“DÜNYADA AYÇİÇEĞİ FİYATLARI BİRKAÇ KARTELİN ELİNDE”

Ak, konuyla ilgili olarak dün basın mensuplarına yaptığı açıklamada, taban fiyatın açıklanmamasının sanki tek suçlusu üreticiymiş gibi gösterilmesine isyan ederek, hükümetin, AB yasaları kapsamında Gümrük Birliği Anlaşması’yla taahhütte bulunduğunu ve yine bu anlaşma gereği çiftçiye destekleme primi veremediğini kaydetti. Yaşar Talih Ak, “Taban fiyatının açıklanmaması sıkıntı yaratıyor. Bunun suçlusu üreticiymiş gibi gösterilmek isteniyor. Dünyada ayçiçeği fiyatları düşük olabilir. Zaten dünyada ayçiçeği üreticileri birkaç tane kartelin elinde bulunuyor. Bunlar fiyatları istedikleri gibi belirleyebiliyorlar. Bunun yanında Gümrük Birliği Anlaşması’yla Türkiye bazı taahhütlerde bulunmuştur. Örneğin primi arttıramıyor. Fiyat verirken mutlaka Gümrük Birliği Anlaşması’nı dikkate almak zorundadır.” dedi.

“TRAKYA, TÜRKİYE’NİN AYÇİÇEĞİ HAVZASI İLAN EDİLDİ”

Sözlerinin devamında, hükümetin Trakya’yı ülkenin ayçiçeği havzası ilan ettiğinin altını çizen Yaşar Talih Ak, üreticilere yaşam payı olarak bir bedel ödenmesi gerektiğini savundu. Ak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trakya Birlik’in 135-150 bin arasında ortağı var. Bu konu dolaylı olarak aileleriyle birlikte yaklaşık 1 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Bu insanlar ürettikleri ayçiçeği ile yaşamını sürdürecekler, çocuk okutacaklar, geçinecekler. Acaba ayçiçeği üretiminden vazgeçerlerse ne olur? Ki üretimin yüzde 50’sini de devlet ithal etmek zorunda. Tarım Bakanlığı’nın projelerinde bizim bölgemiz ayçiçeği ekim havzası ilan edildi. Yani bir nevi devlet Trakya’daki ayçiçeği üreticileri ile sözleşme yaptı. <Siz ayçiçeği ekin> dedi. Bu insanlar da buna güvenerek ekim yapıyor. Zaten çoğunun kuru tarımda başka alternatifi de yok. Mecburen ayçiçeği ekmek zorunda kalıyorlar. Türkiye’de hiçbir sektörün, kesimin geliri yüzde 50 azalmadı. Ayçiçeği taban fiyatının 1 lira 50 kuruştan, 1 lira civarına düşmesi zararın olduğunu kanıtlar nitelikte. Bu zararı gidermek ise devletin üst düzey yöneticilerine düşüyor. Bu konu hakkında kafa yormalılar. Yerel yöneticiler de kafa yormalılar. Bir çare üretelim. Ne üretebiliriz? Mesela prim arttırılabilir. Asıl olan bu insanlara maliyetin üzerinde olan yaşam payı olarak bir bedel verebilmektir. Ziraat odaları müdahale etmekte çok geç kaldılar.”

“BAKANLIK DESTEĞİ OLMASI GEREKİYOR”

Ayçiçeği taban fiyatı düşük olacaksa mutlaka bakanlık desteğinin sağlanarak zararın önlenmesi gerektiğine de dikkat çeken Yaşar Talih Ak, şunları söyledi: “Trakya Birlik’in çaresizliğine hak veriyorum. Gerçekten en ufak bir yanlış fiyatlandırma politikası Trakya Birlik’i yok edebilir. Tabii bunu da arzu etmiyoruz. Ama bunun için de mutlaka bir bakanlık desteği olması gerekiyor. Zannediyorum ki üst düzey yöneticilerin durumun bu kadar vahim olduğundan haberi yok. Türkiye’de hiçbir sektörün geliri yüzde 50 azalmadı. Ben, Edirne İl Genel Meclisi’ndeyken siyaseti yönetime katılmak olarak yorumluyordum. Bu olay daha İç Anadolu’da hasat başladığı zaman kendini belli etmişti. Fiyatlar 95 kuruş ve 1 lira civarındaydı. Dünya fiyatları da belliydi.  Şu anda Edirne’de hasadın yüzde 40’ı bitti ve insanların römorkları ve bahçeleri, biçili ayçiçeği ile dolu. Karar veremiyorlar. Ben buradan uyarıyorum. Tarım Kredi Kooperatifleri, Trakya Birlik Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri ve diğer Ziraat Bankası borçlarında çok büyük aksamalar olacaktır. Yani bu kurumlar alacaklarını tahsil edemeyeceklerdir. Üreticiden tahsil etmekte zorlanacaklardır. Çünkü çiftçinin gelirinde bir azalma söz konusu olacak.”  

YENİDEN SİYASETE DÖNECEK Mİ?

Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ak, Medya Keşan Gazetesi muhabirinin “Yeniden siyasete dönecek misiniz?” şeklindeki sorusunu, “Açıklama için henüz erken.” şeklinde yanıtladı. Bir başka gazetecinin “Şu anda Edirne İl Genel Meclisi’nde yer alan CHP ve AK Partili üyelerin icraatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusuna da şu yanıtı vererek sözlerini sonlandırdı: “Ben Edirne İl Genel Meclisi’ndeki Keşanlı üyelerinin herhangi bir icraatlarına şahit olamadım. Başta GÜNEKAB projesinde olsun, ESTAB ve diğer birliklerde olsun çok aktif olduklarını düşünmüyorum. Edirne’de merkezi muhalefet yerel iktidardır. Böyle de bir durum var. Yerel iktidar zaten kendisini muhalefet olarak görüyor. Çare üretmekte ve Ankara ile kurulan iletişimlerde zayıf olduğu ortadadır. İl Genel Meclisinde iktidar partisinin katılımı da çok az. Onları da çok aktif görmüyorum. Keşan köylerinde de hiçbir yatırıma şahit olmadım. Sadece direk dikiliyor ve patlayan boru onarılıyor. Herhangi bir yeni yatırım yok. Yerelde, İl Genel Meclisi halka daha yakın. Siyaset, yönetime katılmak için yapılmalıdır.”