SONGÜL KONAR

Aksal, CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, “AKP’nin ekmeklik ve makarnalık buğdayda uyguladığı politikanın iflas ettiği, çiftçi yerine yandaşlar düşünüldüğü için ithalata mahkum kalındığı, pandemi koşullarının devam edeceği görüldüğünden üretime yönelik  önlemleri alma yönünde bir çabanın olmadığı, dünyada birçok ülkenin ihracata yasak koyduğu günümüzde üretim yerine ithalatı benimsemenin, üretici yerine yandaşları düşünmekten başka bir şey olmadığı” yönündeki beyanları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

“Ülkemiz, un, irmik, bulgur gibi ürünlerin ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ise ikinci sıradadır” ifadesini kullanan Aksal, dolayısıyla bu ihracatı sağlamak için iç piyasadan temin edilen buğdayın yanında buğday ithalatının söz konusu olduğunu vurguladı.

2002-2019 yılları arasında 17,5 milyar dolar karşılığı 63,7 milyon ton buğday ithalatı varken, un, makarna, bulgur, irmik, bisküvi gibi mamul ürünlerin buğday karşılığı hesaplandığında 29,9 milyar dolar değerinde 75,7 milyon tonluk buğday ve buğday mamulleri ihracat olduğuna işaret eden Aksal, şu bilgileri verdi:“Bu demektir ki 2002-2019 yılları arasında söz konusu ticaretten ülkemiz 12,5 milyar dolar net gelir elde etmiştir. Ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığımızın destekleme politikaları ve TMO alımları, üreticilerimizi motive eden en önemli iki unsurdur. TMO’nun ilan ettiği alım fiyatları, alımı yapılacak ürünlerin piyasasında bir alt eşik oluşturmakta, üreticilerimizin gelirleri için minimum seviyeyi garanti etmektedir. Nitekim son yıllarda başarılı Bakanlığımızla birlikte uyguladığımız politikalarımız sayesinde kaybettiğimiz ekim alanlarımız geri gelmeye başlamıştır. Buğdayda, mısırda, arpada, bakliyatta başarılı politikalar meyvesini vermekte, üretimimiz artmaktadır. Bakanlığımız gübre desteğini yüzde 100 artırarak, dekar başına 4 kuruştan 8 liraya çıkarmıştır. Pirim desteği arpa ve buğdayda ton başına yüzde 100 artırarak, 50 liradan 100 liraya çıkarılmıştır.”

“ÜRETİCİYE DESTEK ARTTI”

KEFEK Başkanı Aksal, sağlanan desteklerin ve üreticilerin emeğiyle toplam hububat üretiminin 2020 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 8 artarak, 37,1 milyon tona, toplam buğday üretiminin ise yüzde 8 artarak 20,5 milyon tona yükseldiğine işaret ederek, “TMO, 4 Mayıs'ta buğday alım fiyatlarını geçen yıla göre ekmeklik buğdayda yüzde 22, makarnalık buğdayda %24 gibi enflasyonun üzerinde bir oranda artışla açıklayarak üreticimizin yanında olduğunu göstermiştir. TMO bir önceki yıl da buğday alım fiyatlarında yıllık yüzde 29 seviyesinde bir artış yapmıştı. Dünya genelinde devam etmekte olan Covid-19 salgını nedeniyle geçtiğimiz dönemde ülkemizde temel gıda ürünü taleplerinde yoğun bir artış yaşanmış olup bu durum TMO stoklarına olan talebi arttırmıştır”  şeklinde konuştu.

Türkiye’de hububat ve bakliyat sektörünün pandemi sürecinden en az etkilenen sektörlerden biri olduğunu aktaran Aksal, TMO’nun bu süreçte iç alımla oluşturduğu stoklarını sezon içerisinde dış alımla da takviye ederek piyasalara ürün arzını kesintisiz sürdürdüğünü ifade etti.

“ÜLKEMİZ HUBUBAT HASADI TAMAMLANDIKTAN SONRA İTHALAT İHALELERİNE ÇIKMAKTADIR”

Gıda tedarik zincirinin aksamadan devam ettiğini bildiren Aksal, “Salgının önümüzdeki dönemde sürmesinin beklenmesi nedeniyle önemli hububat ihracatçısı ülkelerin ihracat kısıtlamasına gidebileceklerine dair beyanatları veya salgın nedeniyle tedarik zincirinde bazı gecikmeler yaşanabilmesi ihtimali ve bu durumun piyasalar üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğine dair beklentiler bulunmaktadır. Her ne kadar ülkemizde yeterince buğday stoku olsa da spekülatif nedenlerle söz konusu faktörlerin hububat fiyatları üzerinde spekülatif amaçlı kullanılabileceği değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda TMO piyasa düzenleme görevi kapsamında spekülatif kaynaklı yaşanabilecek fiyat artışlarının gıda enflasyonunu tetikleyici etkilerini önlemek, sezon içerisinde sektörün hammadde taleplerini karşılamak ve yurt içi alımlarla belirli bir seviyeye ulaşan buğday ve arpa stoklarını ithalat yoluyla takviye ederek önümüzdeki dönemde dünya genelinde yaşanabilecek bir sıkıntı halinde hazırlıklı olmak amacıyla ülkemiz hububat hasadı tamamlandıktan sonra ithalat ihalelerine çıkmaktadır” diye konuştu.