HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Gaytancıoğlu, “Gazetelerde okuyanlar bizi arıyor. Dün bir esnaf arkadaşımız aradı ‘Sayın Vekilim, bizimle ilgili bir şeyler varmış.’ dedi. ‘Yok. Ya, sizinle ilgili ne olsun? Ne zaman bu esnafı hatırladılar, ne zaman çiftçiyi hatırladılar? Esnaf Kefalete olsun, diğer bankalara, Halk Bankasına olan borçlarınızda bir yapılandırma, bir faiz düşüşü yok.’ dedim. Çiftçiler beni aradı ‘Ya, bizimle ilgili bir şeyler varmış’ dedi. ‘Ya, var. Desteklemeler için her zaman yüzde 4 kesinti yapılıyordu ya; hani, sen kahveye gittiğin zaman bakıyordun '5 bin lira destek alacağım.' 4.200 lira alıyordun. Onu, Urfa'da bir çiftçi arkadaşımız müracaat etmiş, yargıya başvurmuş, Danıştay’da kazanmış; onu uyguluyorlar. Yoksa, AKP'nin sizi düşündüğü mü var? Çiftçiyi, esnafı düşündüğü mü var?’ dedim. Yani sadece yargı kararlarını uyguluyor. Şu maddelerin tamamında dişe dokunur bir şey yok” dedi.

Doç. Dr. Gaytancıoğlu konuşmasında, “Meclisi çalıştırıyorsunuz. Dar gelirliye bir şey yok, yoksula bir şey yok, işsizlere bir şey yok, emekliye bir şey yok, çiftçiye bir şey yok; e, ne var? Çiftçi bundan sonra desteklemeleri yüzde 4 biraz fazla alacak. Fazla mı alacak? Çiftçinin zaten dünya kadar alacağı var. Siz, çiftçiyi kandırdınız, dediniz ki: ‘Size destek vereceğiz.’ 211 milyar lira alacağı var” ifadelerini kulandı.

“Çiftçinin başka işi yok; üretmeye devam ediyor, ürettikçe borçlanıyor. Borçlandıkça, siz, traktörünü haczediyorsunuz, ahırdaki ineğini haczediyorsunuz, tarlasını satışa çıkarıyorsunuz; arazileri, bahçeleri, tarlaları varsa satışa çıkarıyorsunuz” diyen Okan Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “31 Ekimden sonra inşallah, geçen seneki görüntüleri görmeyiz ama tekrar burada uyarıyorum sizi: Gübreye gelen bu zamlar çiftçinin taban gübre kullanmasını engelliyor. Çiftçimiz şu anda gübreyi hem bulamıyor hem de çok pahalı; eskiden veresiye alıyordu, şimdi peşin para istiyorlar. Ya, çiftçide peşin para nerede? Geçen sene üre gübre 1.800 liraydı, şu an 6.500 liralarda, o da yok. DAP gübre, taban gübre, o da yok, 7.000 liralara ulaştı. 20.20 gübre 2.000 liraydı 4.500-5.000 liralara yaklaştı. Yani siz tabii ki, bize o zaman gülüyordunuz, "Devlet gübre satar mı?" Keşke gübre fabrikaları, Türkiye Gübre Sanayi Anonim Şirketi kalsaydı da en azından bir fabrikada şu anki gübre krizini devlet önleseydi. ‘Devlet süt satar mı?’ dediniz, süt hayvancılığını bitirdiniz. Keşke bir tane süt fabrikamız olsaydı da süt piyasasını dengeleseydi. 1 milyon süt ineği kesildi, haberiniz var mı? Yok çünkü sizin tarımla, çiftçiyle bir ilginiz yok, gerçekten yok. Yoksa yemin kaç para olduğunu bilirdiniz, bir çuval yem geçen sene 70-80 liraydı, şimdi 170-180 lira. Bize soruyorlar ‘Neden bu kadar pahalı ya, ne var bu yemin içerisinde, altın mı var acaba, bundan dolayı mı artıyor?’ Bakın, arkadaşlar, yem hammaddelerinin tamamını ithal ediyoruz yani yemin içinde buğday var, arpa var, kepek var, küspe var, soya var, mısır var; bunların hepsini biz ithal ediyoruz. Zaten dolar artıyor yani döviz artıyor, 8 liraydı, 9 liraları geçti; bir de dünya fiyatları artıyor. Pandemide bütün dünya tarıma yatırım yaptı, siz hariç; siz tarımsal destekleme bütçesini artırmadınız. Size söyledik ‘Gelecek tarımda; küresel iklim krizi var, artık yağışlar öyle yavaş yavaş yağmıyor, yağarsa çok hızlı yağıyor, dolu yağıyor, birdenbire kuraklık oluyor. Yani bunun önlemini alalım, Türkiye su fakiri bir ülke; var olan barajlarımızı koruyalım, var olan nehirlerimizin yanlarına güzel barajlar yapalım.’ dedik ama siz dinlemediniz, sizin işiniz gücünüz ithalat. Yani gümrük vergilerini sıfırlayarak kime para kazandırıyorsunuz? Ben söyleyeyim, başka ülkelerin çiftçilerine. Bir de yandaşlarınız kazanıyor, yandaşlarınız bağlantılar yapıyor. Kendi içinizdeki yandaşlarınız birbirini şikâyet ediyor, ses kasetlerini yetkili kurullara gönderiyor. Yani şunu anlatmak istiyorum: Türkiye üreten bir ülkeyken sizin sayenizde üretemez bir ülke hâline geldi ama artık çok sorunları anlatmaya gerek yok. Yani sizin de suyunuz ısındı, çok yakında gideceksiniz, Türkiye'de yeniden üreten bir iktidar gelecek. Yeniden üreten, çiftçiye destek veren, üreticiyi koruyan, üreticinin hakkını koruyan, planlı bir ekonomiyle nerede, ne kadar ekeceğiz, kaç tane mühendis istihdam edeceğiz, kaç tane veterineri ahıra göndereceğiz mantığıyla çok güzel projeler yapacağız ve çiftçiye hak ettiği desteği bütçeden vereceğiz ve Türkiye gerçekten üretici bir ülke olacak.”