HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Trakya bölgesinde uzun yıllardır çiftçilik yaptıklarını belirten Meriç, “Çiftliğin yanı sıra, hayvancılık alanında da, faaliyet gösteriyoruz. 330 büyükbaş, 250 küçükbaş hayvanımız var. Son dönemde girdi maliyetlerinde ciddi artışlar yaşandı. Hayvan yeminin tonu 400 TL seviyesinde. Yem fiyatları çok pahalı olduğu için yetiştiriciler olarak, hayvanlara yeteri kadar yem veremiyoruz ve randımanda alamıyoruz. Ayrıca, bir çalışanın maliyeti en az 7 bin 500 TL olmuş. Çiftçiler olarak, girdiğimiz kapıdan çıkamıyoruz. Dolayısıyla, ya satacağız, ya batacağız. Soruyoruz; satalım mı, batalım mı? Bu şartlarda hayvancılığa devam etme şansımız gün geçtikçe azalıyor. Maliyetler arttı ama siyasiler bizim sesimizi duymuyor ve kimseye derdimizi anlatamıyoruz.” dedi.

GEREKLİ DESTEĞİ ALAMADIK

Hayvancılıkta geçen yıl ve bu yılı karşılaştırarak sözlerine devam eden Mehmet Emin Meriç, “Geçen yıl, zor da olsa ayakta kalmak için gayret ediyorduk. Ama bu yıl şartlar çok daha kötü. Çiftliğin elektrik gideri 18 bin TL iken; şimdi 60 bin TL’ye çıkmış durumda. Bütün girdilerimizde % 200 oranında bir artış söz konusu. 100 buzağı da, 35 bin TL destek almam gerekiyordu. Ama gerekli desteği alamadık. Buzağı, süt ve hayvan desteklemeleri verilmiyor. Bu şartlarda işlerimize nasıl devam edeceğiz?” diye konuştu.

YETİŞTİRİCILERE YEM DESTEĞİ VERİLMESİ LAZIM

Yetiştiricilerin, hayvancılık faaliyetini devam ettirebilmesi için neler yapılması gerektiği hakkında düşüncelerini aktaran Meriç, “Yetiştiricilere yem desteği verilmesi lazım. Süt fiyatları, 4 TL’de kalsın ama devlet üreticisine 3-4 TL destek versin. Vatandaş da süte ucuza ulaşsın. Devletimiz bu işi ayakta tutmak istiyorsa, ilk önce yem ve süt fiyatlarına destek verilmeli. Biz, siyasileri yanımızda göremiyoruz. Kimseyi yanımızda göremiyoruz. Yetiştirici birliği diye bir şey yok. Bunlar sadece aidat alıp, sefa sürsünler. Bizim bağlı olduğumuz kurum hiçbir yetiştiriciye destek vermiyor. Sadece aidatlarını alıp, sefalarını sürsünler” ifadelerini kullandı.

YA SATACAĞIZ, YA BATACAĞIZ

Mehmet Emin Meriç, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Yetiştiriciler olarak, yaşanan zararı ne kadar omuzlarımızda taşıyacağız bilmiyorum. Ama böyle devam ederse, ilk etapta 100 büyükbaş hayvanımı satmayı düşünüyorum. Eğer şartlar değişmezse de, hayvancılığı bırakacağım. Ama durum böyle diye de, hayvanlarımızı bedavaya verecek değiliz. Küçüleceğiz ve hayvancılıkta yok olacağız. Ayakta kalmanın bir yolunu göremiyorum. Artan maliyetler karşısında, Trakya’da hayvancılık yapan yetiştiriciler ayakta kalamazlar. Bundan ötürü de, ya satacağız, ya batacağız.”

BU ŞARTLARDA TARLALARIMIZA GÜBRE DE ATAMAYACAĞIZ

Tarımcılık faaliyetleri hakkında da konuşan Meriç, “Gübre fiyatları düşecek diye ağzımıza bir parmak bal çaldılar. Ama istenilen seviyede değil. Gübreyi tarlalara atabilmemiz için 5 TL’nin üzerinde bir fiyat olmaması gerekir. Ekim yapabiliriz ama bu şartlarda tarlalarımıza gübre de atamayacağız. Gübre fiyatının 9,5 TL’ye düştüğünü duyuyoruz ama toprağı gübreyle buluşturmamız için şartlar uygun değil. Devletimiz bu konuda bir adım attı ve devam ettirilirse, gübre ve mazot fiyatları düşer. Mazot fiyatları 8 TL, gübre fiyatları da, 5 TL’ye düşmesi lazım ki, çiftçi ekimini yapabilsin” dedi.