Yetim, Keşan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Emin Özcan’ı, Yağlı Tohumlar ve Tarım Kredi kooperatiflerinin yönetimlerini de eleştirdi

MEHMET AYTAÇ

Çayır tırtılından zarar gören üreticilere geçmiş olsun dileklerini ileten Mehmet Ali Yetim; “Tırtıl istilasından zarar gören üreticilerimizin ayçiçeği tarlalarının başlarında ağlayan insanları gördük. İnsanların hayalleri yıkıldı, umutları tükendi” dedi.

“TIRTIL İLK GÖRÜLDÜĞÜ ANDA UÇAKLA MÜDAHALE EDİLMELİYDİ”

Çayır tırtılı zararlısıyla mücadelede yetersiz kalındığını savunan Mehmet Ali Yetim, şöyle konuştu: “Bu konuda yetkili olan kurumlar var. Bunlar, ziraat odalarından borsaya, il tarım müdürlüklerinden ilçe tarım müdürlüklerine, bakanlıklara kadar yetkililerin yapması gerekenler vardı. Türkiye, büyük bir devlet. Tırtıl ilk görüldüğü anda uçakla müdahale edilmesi gerekiyordu. Doğru olan birdir. Bazı konularda milli değer olarak gördüğümüz ayçiçeği yağı ve arılar için bölgedeki ilaçla yapılsaydı, bu tırtıl bu kadar yayılmazdı, insanlar da kara kara düşünmezdi. Üreticinin sıkıntısı büyük. Eğer tırtıl önlenseydi bir umutla gelecek sene üretim yapmaya çalışırlardı. Ama maalesef yapamadılar. Bunun için bu kurumların aklıselim olması lazımdı. Maalesef çiftçi olarak yine yalnız bırakıldık. İki sene önce buğdayda da aynı sorun yaşanmıştı. denmişti. Ayçiçeğinde de maalesef bugün aynı şey deniyor.”

“FOTOĞRAF ÇEKTİRİP GİTTİLER”

Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısı Nihat Pakdil’in geçtiğimiz gün bölgeye ziyaretini de değerlendiren Yetim; “Bakan yardımcısı geldi bölgemize. Basında gördüm. Fotoğraf çekilmişler, inceleme yapmışlar. Ne incelemesi yaptıysalar biz sonuç bekliyoruz, sonuç sıfır. Gelseniz ne olur, gelmeseniz ne olur. Kontrol altına alındığı söylendi. Drone bulabilen buldu. Bulamayan, boyunca olmuş ayçiçeği arasında ilaçlama yapmaya çalıştı. Kontrole alındı mı? Hala var, alındı sayılamaz. Ne düzeyde çalışmalar var, biz köylerde göremiyoruz. Sosyal medyada paylaşımlar görüyoruz ama köylerde yaşayanlar olarak biz bunu göremiyoruz” şeklinde konuştu.

“NASIL BİR DÜŞÜNCEYLE BUNLARI SÖYLÜYORSUNUZ?”

Keşan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Emin Özcan’ın, bazı çiftçilerin Tarım İlçe Müdürlüğü, Ziraat Odası ve Ticaret Borsası’na yönelik eleştirilerine karşılık olarak yaptığı; “Bizler çayır tırtılı göründüğü anda traktörler ile tarlalarımızda ilaçlama yapsaydık, çok az zarar ile bu işi çözer, şimdiki zararı da yaşamazdık. Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü yetkilileri günlerdir sahada mücadele içerisinde. Keşan Ziraat Odası’nda mücadele için gereken ilaç da var” şeklindeki açıklamasını eleştiren Yetim; “Ben bu açıklamaya çok üzüldüm. Biz bir kök ayçiçeğinden daha iyi verim alabilmek için otlarını kazıyoruz, mücadele veriyoruz. Siz nasıl bir düşünceyle bunu söylüyorsunuz? Sanki herkeste 1000-2000 dönüm ayçiçeği varmış gibi diyorsunuz. Burada 20-30 bilemedin en çok 50 dönüm tarlası olan insanlar var. Boyunca olmuş çiçekleri çatır çatır nasıl kırarsınız, insanın içi acımaz mı?” dedi.

“EKİN DİYORLAR AMA BZİ BİR BAŞIMIZA BIRAKIYORLAR”

Yetim şöyle devam etti: “Burada kaybolan milli servet olmuştur ve arılarımız ölmüştür. Gelecek sene bu arılar yeniden bize çok lazım. Ayçiçeğin döllenmesinde bu arılar bize lazım. Gelecek sene, bu sene alınmayan önlemlerden dolayı verim kaybı olacak. Bilinçsizce ilaçlama yapıldı. Ayçiçeği üretici umutlarını bağlamış, tırtıl tarlasını yiyor. Ona sen burası ilaçlama arılar ölüyor diyemezsin. Arıları da tutup bağlayıp, gitme oraya ilaçlı diyemezsin. Sonuçta arılar gidiyor ve geri dönemeyenler çok. Televizyonlarda bağırıyorlar, her yeri ekin bir karış yer bırakmayın diyorlar ama başımıza böyle bir iş geldiğinde de bizi bir başımıza bırakıyorlar. Bu durum tüketiciye de zam olarak yansıyacak. Ne kadar alana zarar verdi tam olarak bilemiyoruz ama üretimde noksanlık yaşayacağımız belli. Bu tırtılın az ya da çok hasar verdiği alanlarda ayçiçeğinde yağ oranı beklemek hayal. Biçerdöver parasını bile kurtarmaz.”

“YAĞLI TOHUMLAR VE TARIM KREDİ YETKİLİLERİNİN BEYANLARINI BİLE GÖRMEDİK”

Açıklamasında Yağlı Tohumlar ve Tarım Kredi kooperatiflerini de eleştiren Yetim; “Bizim Yağlı Tohumlar ve Tarım Kredi kooperatiflerimiz denene kuruluşlarımız var. Bunların hiç beyanlarını dahi görmedik. Bunlar geçen sene bizim malımızı 5 liradan alıp, sanki 15 liradan almış gibi tüketiciye yağı sattılar, hayvancıya yemi sattılar. Bizim sırtımızdan geçiniyorlar. Ama böyle bir zor günümüzde yanımızda olmuyorlar. Kooperatiflerde şu an mevcut görevde bulunanlar, böyle pasif kalacaklarsa, iş yapmayacaklarsa, sadece kazandığına bakarsa bunların iyi irdelenmesi lazım. Dünyanın da parasını kazandılar, çiftçiye bir kuruş vermediler, bu parayı ne yaptılar bilmiyoruz” dedi.

“FİYAT EN AZ 15 LİRA OLARAK AÇIKLANMALI”

Yetim, bu yılki ayçiçeği alım fiyatının da en az 15 lira olması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Fiyat konusuna da gelirsek, ayçiçeğinde fiyat en az 15 lira olmalı. Artı buğdayda olduğu gibi ayçiçeğinde de Yağlı Tohumlar ve Tarım Kredi, bize en az 2 bin lira prim vermek zorundalar. Bu zararımızı görsünler, görmeleri gerek. Seçiliyorlar, çiftçiye yardım etme konusunda bir düşünceleri yoksa orada da oturmasınlar.”

“GENEL SİGORTALAMA İSTİYORUZ”

Mehmet Ali Yetim, açıklamalarının sonunda TARSİM sigortalarının kapsamının yanlış olduğunu, ayrı ayrı değil genel sigortalama istediklerini söyledi. Yetim şöyle konuştu: “TARSİM’de de öyle bir sigorta sistemi getirdiler ki bize ayrı ayrı sigortalıyor. Biz bu yıl tırtırlın çıkacağını nereden biliriz ki? Bize diyorlar siz tırtılı yazdırmadınız. Nereden bileceğim ben tırtılın çıkacağını? Biz malımızı size sigorta ettiriyoruz. Biz genel sigorta istiyoruz. Ne çıkarsa çıksın. Bugün tırtıl çıkar, yarın çekirge çıkar. Bir şeyler illaki çıkar. Bizim sıkıntılarımız hiç bitmez ki. Zaten küresel ısınmadan dolayı çok etkisi yaşıyoruz. Her yıl verim azalacak. Topraklar verimsizleşecek. Yeterli önlemler alınmıyor.”

“KÖYLÜ BİRLİK OLMALI”

Yetim, köylü ve üreticilerin birlik içinde olması gerektiğini söyleyerek; “Köylü arkadaşlarımıza da seslenmek istiyorum. Biz ayrı ayrı durduğumuz sürece, birlik beraberlik olamadığımız sürece birileri gelir, bizleri toplar, fotoğraf çekilir ve tekrar giderler. İnceleme yaparlar, yapalar. İncelemenin de sonucunu görmeyiz, bunun da farkına varamayız. Git gide sıkışıyoruz. Bizim birlik ve beraberlik olmamız lazım. Kendi haklarımızı korkmadan savunmamız ve sesimizi bazı yerlerde duyurmamız lazım. Duyuramadığımız için bugün tırtılda bile Bakanlık bizi kale almıyor. Bizim de artık yavaş yavaş siz de başınızın çaresine bakın, biz beraber hareket ediyoruz deyip kendimizi kanıtlamamız lazım. Bu Türkiye’de çiftçilerin de olduğunu göstermemiz lazım” dedi.