SONGÜL KONAR

Darcan, yaptığı açıklamada, Son bir yılda üretici maliyetlerinde önemli ağırlığı olan DAP gübresi yüzde 141, üre gübresi yüzde 95, bazı tarımsal ilaçlar yüzde 87, besi yemi yüzde 62, süt yemi yüzde 67 artmıştır. Acil olarak girdi destekleri konusunda üreticilere can suyu olacak farklı paketler uygulamaya konulmalıdır” dedi.

“ÜRETİCİ ZORLUKLARLA ÜRETİME DEVAM EDİYOR”

Tarımsal üretim için bu olumsuz durumu önlemek adına, girdi tedarikiyle ilgili köklü ve kalıcı tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Hüseyin Darcan, açıklamasında şunlara yer verdi: “Tarımsal girdi fiyatlarındaki aşırı artışlar devletin maliyetindeki istikrarsızlık nedeniyle pek çok üretici zorluklarla üretime devam ediyor. Buna bir de kuraklık ve doğal afetlerin verdiği zararlar eklenince üreticimizi rahatlatmak için bakanlığımızca kalıcı tedbirlerin artık zorunlu hale gelmiştir. Mazot, gübre, tohum, yem hammaddesi ve bitki koruma ürünleri başta olmak üzere  tarımsal girdiler üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğu bir gerçektir. Kurlar yükseldikçe girdi maliyetleri artıyor, girdi kullanımını azaltan üretici ise düşük verimle karşı karşıya kalıyor. Bu da orta ve uzun vadede daha düşük karlılık ve ciddi üretim kaybına neden oluyor. Tarımsal üretim için bu olumsuz durumu önlemek adına girdi tedarikiyle ilgili köklü ve kalıcı tedbirlerin alınması şarttır. Sadece mevzuat düzenlemesi ile değil, piyasayı dengeleyecek kurumların yeniden hayata geçirilmesi de dahil ciddi önlemler alınmasının zamanı gelmiştir. Zamanında alınmayan tedbirlerin faturası maalesef yüksek oluyor. Hem girdi de hem üründe ithalata bağlı olan bir sektörde üretimin sürdürülebilir olmasını beklemek abeste iştigaldir. Kuraklığın yanı sıra 2020-2021 sezonunda gübre, yem, elektrik ve tarımsal ilaç gibi girdi fiyatlarının da artması üreticilerimizi sıkıntıya sokmuştur. Son bir yılda üretici maliyetlerinde ağırlığı olan üre gübresi yüzde 95, DAP gübresi yüzde 141, bazı tarımsal ilaçlar yüzde 87, besi yemi yüzde 62, süt yemi yüzde 67, elektrik fiyatları ise yüzde 36 artmıştır. Mazottan gübreye, bitki koruma ürünlerinden tohuma, hayvan yeminden damızlık materyale kadar tarım için hayati önemi olan girdilerin tedarik edilmesinde ciddi ve sürdürülebilir önlemler alınmazsa milli ve yerli üretimi istenen düzeye çıkarmak mümkün olmayacaktır. Devletimiz Türkiye tarım sektörü üreticisinin ve tarımsal girdi üreten sanayicisinin taleplerini ciddi bir şekilde ele alıp çözüme kavuşturmalıdır. Hatta ödenen girdi destekleri konusunda çiftçilerimize can suyu olacak farklı paketler gündeme getirmelidir.”