TÜRKİYE’DE CİDDİ BİR KABA YEM AÇIĞI VAR
Edirne bölgesinin en büyük dinamiğinin tarım ve hayvancılık olduğunu dile getiren Öztürk, “Açık ara önde olan sektörümüz, tarım ve hayvancılık sektörüdür. Tarım sektörüne bakıldığında bölgemizde çok fazla üretim yapılıyor. Buğday, ayçekirdeği, çeltik ve belirli lokasyonlarda mısır görüyoruz. Son dönemde bazı meyve üretimleri gözükmeye başladı. Bu verimli topraklarımızda buğday tarımını, çok fazla yapmamamız gerekiyor. Biraz daha katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz lazım. Mesela Türkiye’nin ciddi bir kaba yem açığı var ve onu üretebiliriz. Hızlı bir şekilde barajlarımızın devreye girmesiyle birlikte, sulanabilir arazilerde ciddi anlamda artış olacak. Bununla birlikle bölge kaba yem ya da mısır üretimini çok daha fazla yapabilir.” dedi.
MEYVECİLİK ARTMALI
Bölgede meyveciliği de artırılması gerektiğini belirten Özay Öztürk, şöyle konuştu: “Bunları artırdığımızda bağlı olan sektörlerde bölgemizde gelişmeye başlayacak. Yurtdışında yeni trent olan kurutulmuş meyveler var. Burada kurutulmuş meyve, meyve suyu gibi fabrikalar açılarak, istihdamlar yaratılacaktır.”
PAZARLAMADA SIKINTILARIMIZ VAR
Öztürk, Keşan’da kurulması planlanan gıda ihtisas organize sanayi bölgesi konusunda da görüşlerini şöyle aktardı: “Tarımsal üretime bağlı olan tesislerin OSB’de oluşturulması farklı avantajlar sağlıyor. Öncelikle yatırımcılar için bir cazibe merkezi olacak. Bu yatırımlar geldiğinde gölgedeki tarımdaki desen dahi etkilenecektir. Bizim üreticimiz üretiyor ancak pazarlama noktasında sıkıntılar yaşayabiliyor. OSB’deki fabrikalarla ihtiyaçlar doğrultusunda bu bölgenin de üretim deseni farklılaşabilir ve mutlaka çok ciddi bir katma değer yaratacaktır. Keşan OSB’nin kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Epeyce yoğun ve zor bir süreçtir ama sonuçta başarılı olundu.”
BÖLGEMİZ IPARD KAPSAMINDA DEĞİL
Tarım ve hayvancılıktaki destekleme konusunda da bölgenin IPARD’dan faydalanmadığına işaret eden Özay Öztürk, “Bölgemiz IPARD kapsamında değil. Bölgedeki tarım ve hayvancılığın gelişmesi anlamında bu bir handikaptır. Tarım Bakanımız yeni bir projesinden bahsetti. İpard kapsamında ölçeklerin daha büyüyeceği, IPARD gibi desteklerin verileceğinden bahsetti. O kapsamaya bölgemiz de girecek ve girdiği anda bölgemizde daha büyük yatırımlar yapılabilinir. Bir kere burada ölçekleri geliştirmek gerekiyor. Aile tipi hayvancılığa baktığımızda ortalaması 7 baş hayvandan başladığı söyleniyor. 7 baş hayvan ile bu hayvancılık yapılmaz. Bunların AB’deki 40-50 sağılır hayvan ölçeklerine getirmemiz gerekiyor ki hem yapan açısından ekonomik bir katma değer yaratsın hem de diğer taraftan sürdürülebilir de olsun. Destekleme anlamında bölgesel açıdan özel desteklemelerde yapılması gerekiyor. Bugün ciddi anlamda et açığından bahsediyoruz. Bunun kaynağında da dişi var. Dişi hayvanda üretimimizi yapıp yavrularımızı alıp bunları da çok miktarda üretip bu açığı kapatma peşinde olmamız gerekiyor.” diye konuştu.
HAMZADERE BÖLGEMİZ İÇİN ÖNEMLİ İTİCİ GÜÇ OLACAK
Öztürk, son olarak, Keşan’ın by-pass eden 2023 oto yol projesi konusunda da şunları dedi: “Keşan’ın güçlü bir tarımı ve güçlü bir hayvancılığı var. Turizm ve sanayi açısından fırsatları var. Bir kere bu Saros’u, daha değerli hale getirmek gerekiyor. Şuanda global ısınmadan dolayı, yaz sürelerimiz uzamaya başladı. Bunun fırsata çevrilmesi gerekiyor. Keşan’ın ekonomisi içerisinde bir kere turizm var. Tarım konusunda da OSB’nin yapılmasıyla birlikte ilk önce etkileşim Keşan’dan başlayacaktır. Farklı yatırımlar gelecek ve Keşan’ın tarımı da farklı yöne doğru gidecektir. Hamzadere Barajı çok önemli itici güç olacak bölge için. Otoyol ile kaybolan ekonomisini Keşan bu yönleriyle tamamlayacaktır.
