SONGÜL KONAR

“BİZİM SÜT ÜRETİMİMİZDE CİDDİ DÜŞÜŞLER VAR”

Süt üretimindeki sıkıntıların sebebini, yem fiyatlarındaki artışlara bağlayan Gaytancıoğlu, yem üretiminin maliyetinin artmasının, doğrudan süt üretimini azalttığını ifade etti ve şunları söyledi: “Süt üreticisi sahipsizdir. Yem çok pahalı, yem fiyatları sürekli artıyor, süt üreticisine maalesef sahip çıkılmıyor. Yem fiyatları sürekli artıyor. Büyük işletmeler kapanıyor, küçük işletmeler de hayvanlarını satmak zorunda kalıyor. Türkiye’de süt üretimi 2009’da sekteye uğradı bir de şimdi ciddi sıkıntıya uğradı. Bizim süt üretimimizde ciddi düşüşler var. 20 milyon tonları aşmamız gerekirken 18-19 milyon tonlarda gidiyoruz. Bu düşüş neden gerçekleşiyor? Sütte teşvik primi ödemeleri zamanında yapılmıyor, yapıldığında da az yapılıyor. Yemde tamamen dışa bağlıyız. Buğdayı arpayı soyayı ve mısırı ithal ediyoruz. Bu dört ana madde olmadan zaten yem olmaz. Bunların da fiyatı dövize bağlı olarak artıyor. 50 kiloluk bir yem 100 TL. Yani süt fiyatıyla yem fiyatı eşit. Hangi süt fiyatıyla eşit? Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı süt fiyatıyla. Yani 2TL’yle. Peki, bu konseyin bir yaptırımı var mı? Yok. Sadece şu olmalı diye açıklamada bulunuyor. Ama yaptırım gücü özel sektörde. Özel sektör diyor ki benim maliyetim yüksek, üreticiden düşük fiyatlarla süt alıyor. Sütün 1.65 TL civarında gezindiğini biliyoruz. Süt üreticisi süt hayvanına bakmak istemiyor doğal olarak. Hayvanını kesiyor ve et olarak değerlendirmek istiyor.” 

“YEM AÇIĞININ BİR AN ÖNCE KAPANMASI LAZIM”

Gaytancıoğlu, süt üretimindeki sıkıntının çözülmesi için yem üretimine destekleme gelmesinin gerektiğini dile getirerek açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu işin çözümü basittir. Yemde destekleme yapılması lazım, yemde ham madde üretiminin artması için destekleme yapılması lazım. Yerli üretim politikalarının gözden geçirilmesi lazım ve yem açığının bir an önce kapanması lazım. Yoksa biz buraya kadar getirdiğimiz hayvanlarımızı keserek bir sonuca varamayız. Ciddi tedbirlerin alınması şarttır.”